Öğrenciler İmam Hatiplere gitmeye zorlanıyor

Eğitim-Sen üyesi Öğretmen Aysun Oral, kindar ve dindar nesil üretmeye çalışan AKP’nin eğitim sitemindeki kirli oyunu olan İmam Hatiplere zorla gönderilmek istenilen öğrencilerin durumlarını anlattı.

Skandal yerleştirmelerle gündem olan liselere yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından bir okula yerleşemeyen ya da yerleştiği okulu değiştirmek isteyen öğrencilerden, yerleştirmeye esas birinci nakil sonuçlarına göre kayıt hakkı kazananlar belli oldu. Buna göre, 6-10 Ağustos'taki yerleştirmeye esas birinci nakil dönemi başvurularında yerel yerleştirme tercih eden öğrencilerden 105 bin 67'si sınavsız okullara, merkezi yerleştirmeyi tercih edenlerden 7 bin 627'si de sınavlı okullara yerleştirildi.

AKP’nin gözbebeği imam hatipler, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçesinden aktarılan yüz milyonlarca liraya karşın geliştirilemiyor. Çocukların “bedensel, ruhsal ve zihinsel gelişimlerine yönelik faaliyetlere katılım oranını ve öğrencilerin akademik başarı düzeylerini artırmak” amacıyla bütçeden pay ayıran MEB’in 2018’de de faaliyetlerinin yarısından fazlasını dini etkinlikler oluşturdu. Bilimsel ve dünya görüşünü savunan veliler bu yıl imam hatipleri tercih etmedi. Bu yıl lise yerleştirmelerinde öğrencinin tercih etmediği İmam Hatip Liseleri tercih sonuçlarında öğrenci seçmiş gibi gösterilerek on binlerce öğrenci İmam Hatip Liselerine gitmeye zorlandı. Eğitimcilerin, öğrencilerin ve velilerin büyük tepki gösterdiği durumu Eğitim-Sen üyelerinden Öğretmen Aysun Oral ajansımıza değerlendirdi.

ÖĞRENCİLERİN OMUZLARINA AĞIR YÜKLER YÜKLEDİLER

Sürekli değişen ve bir türlü sistemsel bir onarım sağlanmayan eğitim sistemini değerlendiren Oral, sistemin sürekli değişmesinin eğitim politikalarının bir başarısızlığı olduğunu belirtti. Öğrencilerin de sürekli değişen eğitim sisteminden etkilendiğini sözlerine ekleyen Oral, ülkenin ekonomik, kültürel, toplumsal eşitsizlikleri dikkate alınarak öğrencilerin ilgi istek tercih ve gereksinimlerine uygun, doğrudan demokrasi yöntemlerinin uygulandığı ve tabletin değil işbirliği ve öğrenme yoldaşlığının hakim olduğu demokratik laik bilimsel bir sistemin oluşturulmadığını savundu. Yap-boz tanımlamasını yapan Oral, öğrencilerin deneme tahtasına çevrildiğini söyleyerek, Türkiye eğitim sisteminin öğrencilerin omuzlarına ağır yükler verdiğini ve öğrencilerin gelecek kaygısı olan travmatik bireyle döndüğünü sözlerine ekledi.

AKP, ÖĞRENCİLERİN TERCİHLERİYLE OYNADI

Lise giriş sıvan sonuçlarının yerleştirme sistemini değerlendiren Oral, “Sınav sistemi sonucunda birçok öğrenci açıkta kaldı. Hükümet, MEB, bu durumda olumsuzlukların farkında olmasına rağmen dayatmacı tavrından vaz geçmemekte ve ısrar etmekte. Bazı düzenlemeler yapmalarına rağmen hala öğrencilerimiz İmam Hatip Liselerinden, meslek liselerinden tercih yapmak yerine akademik eğitim veren okulları tercih etmekteler” dedi. Tercihlerin ihtiyaç ve ilgiden çok uzakta olduğunu da belirten Oral, AKP bilinçli bir şekilde bu tercihlerle oynadığını ve kendi istediği öğrenci, vatandaş profilini oluşmaya çalıştığını anlattı.

EĞİTİMİ TİCARETHANEYE ÇEVİRDİLER

Oral, “Yaratmak istedikleri gençlik yoksulların okuyamadığı işçi oldukları her türlü sömürüye, tacize, tecavüze, zorbalığa, iş cinayetlerine, kader diyen bir anlayışın bir neslin yetişmesini istiyorlardı. Bu çocuklarımızın öğrencilerimizin tercih şansları da ellerinden alınarak hukuksuz bir şekilde kendi belirledikleri bireyleri istedikleri gibi eğitecekler kendilerine uygun olmayan makbul görmedikleri vatandaşların çocuklarını da kader diyerek herhangi bir fiziki koşulları, akademik koşulları, coğrafik koşulları, toplumsal eşitsizliklerin hiçbirinin dikkate alınmadığı okullarda eğitim vermeye sürükleyecekler. Bunun önüne geçmek isteyen velilere de tabii ki ticarileşmeye itilen eğitim sisteminin içerisine atacaklardır. Veli MEB'in belirlediği değil kendi istek ve ihtiyaçlarına göre bir öğrenci yetiştirmek istediğinde de özel okullara başvurmak durumda kalacaktır. Böylece piyasanın istediği şey de gerçekleşmiş olacak. Eğitim, kamusal ve parasız olmaktan çıkıp parası olanın eğitim alabildiği bir sisteme dönüşecektir. MEB, AKP bunu yapmaya çalışmaktadır. Dolayısı ile çocukların açıkta kalması onları çokta rahatsız eden bir durum değil, kendi istedikleri şekilde yönlendirebilecekleri bir öğrenci kitlesi oluşmuş oldu” şeklinde konuştu.

DEMOKRTİK, BİLİMSEL, LAİK VE ANADİLDE EĞİTİM GEREKİYOR

“İmam hatipleri tercih etmedikleri halde yönlendirilen öğrencilerin durumuna dair de siyasi iktidar ideolojik hedefleri doğrultusunda bir nesil yetiştirmek hedefi ile bunu zorunlu bırakmıştır” diyen Oral, velilerin ve öğrencilerin iyi bir gelecek bilinci ile bu yıl İmam Hatiplerden tercihlerini kullanmadıklarını aktardı. “Bilinci olarak seçmedikleri halde öğrencilere oralara yazdılar” da diyen Oral, İmam Hatiplerin son yıllardaki başarısızlıklarına değinerek, “Yerleşen öğrenciler ya okulu yarım dönemde bırakmak durumun da kalacak, ergen çocukluk dönemlerinde çalışmak durumunda kalacak, eğitim öğretimini yarıda bırakacak ya da bir şekilde buradan muhafazakar biat eden itaat eden nesiller yetişecektir. Her ikisi de ülkemiz toplumsal barış açısından tehlikelidir olumsuzdur, çocukların bu durumunu kabul etmek mümkün değildir hukuksuzluktur, bunun biran önce ortadan kaldırılması gerekiyor, bu çocukların tekrar tercih hakkı verilip akademik eğitim veren okulların kontenjanlarının arttırılıp ve farklı bölgelerde ki eğitim öğretim veren okulların eşit, kamusal, parasız eğitim veren demokratik, laik, bilimsel, anadilinde eğitim veren bir sistemin dahil edilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye anlattı.