Öztürk: Çözümün anahtarı Öcalan

Strasbourg’da açlık grevinde olan 14 aktivisti ziyaret eden DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, çözümün anahtarının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan olduğunu belirtti.

Fransa’nın Strasbourg kentinde 17 Aralık 2018 tarihinde başlayan süresiz-dönüşümsüz açlık grevine Avrupa’nın bir çok yerinden ziyaretler devam ediyor.

Gün içerisinde HDP Amed Milletvekili Musa Farisoğulları ve DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, eylemcileri ziyarette bulundu.

Öztürk, ziyaret sırasında tecridin sadece Kürt Halk Önder üzerinde değil, tüm Kürt halkı üzerinde olduğunu belirtti.

Türkiye’ de farklı inanç ve halkların yaşadığına dikkat çeken Berdan Öztürk, ancak Türkiye’deki sistemin tekçi ve faşist bir sistem olduğunu kaydetti. Öztürk, “Türk Devleti kuruluşundan beridir tekçi bir sistem kurmaya çalışıyor. Kürt halkını asimilasyonla, soykırımla yok etmeye çalışıyor” dedi.

Öcalan’ın ortaya koyduğu felsefenin tekçi ve faşizan politikaların tersine birlikte yaşamı esas aldığını kaydeden DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, sözlerine şu şekilde devam etti: “Hangi inanç ve de halk olursa olsun kendi özü ve kimliği ile özgürce yaşaması doğal hakkıdır.”

Öcalan’ın felsefesinin “Ortadoğu’da ve Türkiye’de yaşayan halklar için, bir umut kaynağı” olduğunun altını çizdi.

Tecridin Öcalan’a yönelik uluslararası kopmlonun devamı olduğunu kaydeden Öztürk, tecride karşı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi ve ölüm orucunu anlattı.

“Bu eylemin temel talebi tecridin kaldırılmasıdır” diyen Öztürk, tecritle birlikte savaşın derinleştiğini kaydetti. Öztürk, tecridin ardından Türk ekonomisinin de çöküş noktasına geldiğini ifade ederken, tecridin kaldırılmasıyla demokratik çözümün önünün açılabileceğini söyledi. Öztürk, Öcalan’ın çözümün anahtarı olduğunu ve açlık grevleri ile dayanışmanın daha da güçlendirilmesi çağrısında bulundu.

Amed Milletvekili Musa Farisoğulları, Avrupa kurumlarının sessizliğini eleştirerek, “Egemen güçler ve Avrupa demokratik kurumlarına çağrı yapıyoruz: Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için derhal harekete geçsinler. Onların da sorumluluğu var. CPT, Avrupa Konseyi ve diğer kurumlar, rol ve misyonlarını oynamalı” dedi.

Sözkonusu güçlerin şimdiye kadar kendi çıkarlarına göre hareket ettiğini, insan haklarını korumak için sorumluluklarını yerine getirmediğini ifade eden Farisoğulları, açlık grevi eylemcilerine de dikkat çekti. Farisoğulları, eylemcilerin moralinin yüksek olduğunu ifade ederek, “Biz onlara saygı duyuyoruz, talepleri de bizim taleplerimizdir” diye ekledi.