'Özgürlüğe Ses Ver' eylemleri: Tecritte ısrar savaşta ısrardır
Tutsak yakınlarının Mersin ve İzmir'deki "Özgürlüğe Ses Ver" eylemlerinde "İmralı'da hukuk yok. Tecritte ısrar savaşta ısrardır" mesajları verildi.
Tutsak yakınlarının Mersin ve İzmir'deki "Özgürlüğe Ses Ver" eylemlerinde "İmralı'da hukuk yok. Tecritte ısrar savaşta ısrardır" mesajları verildi.
Tutsak yakınlarının “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm” kampanyası kapsamında düzenlediği “Özgürlüğe Ses Ver” eylemleri Mersin ve İzmir’de devam etti.
Mersin'de Tarsus Kampüs Cezaevi önünde yapılan eyleme Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin il ve ilçe yöneticileri ve üyeleri, Barış Anneleri, DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan ve çok sayıda tutsak yakını katıldı. Üzerinde Kürtçe ve Türkçe "Tecrit insanlık suçudur" yazılı önlüklerin giyildiği eylemde, sık sık "Siyasi tutsaklar onurumuzdur" ve "Bijî berxwedana zindanan" sloganları atıldı.
DEM Parti İl Eşbaşkanı Reşat Aşan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecride dikkat çekerek, "Tecritte ısrar, savaşta ısrardır. Buradan iktidara sesleniyoruz; Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit politikalarına son verin, barıştaki rolünün gerçekleştirilmesi için görüşme zemini oluşturun. Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu'da bir savaş almış başını gidiyor. Savaş, iktidarların barışı gündemine almaması, barış için çabalayanlarla bir muhataplık geliştirmemesinden kaynaklanıyor. Savaşta ısrar edenler, savaştan beslenenler bu ülkeye, bu coğrafyaya en büyük kötülüğü yapanlardır. Bu savaş sürecine son verilmesi için Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit bir an önce kaldırılsın. Diyalog ve müzakere süreci geliştirilsin. Kürt sorunu Türkiye'de çözülmezse Ortadoğu'nun geneline de barış gelmeyecek, bunu biliyoruz. Savaş politikalarında ısrar edenleri şiddetle kınıyoruz. Kürt sorununda çözümün diyalog ve müzakere yönteminde olduğunu bir kez daha belirtiyoruz" dedi.
DEM Parti Milletvekili Ali Bozan da şunları belirtti: "Tarsus Cezaevi önünden sesleniyor ve soruyoruz; bizim talebimiz açık, net. Diyoruz ki; İmralı Ada Cezaevi'nde kanun uygulansın, hukuk uygulansın. Hemen arkamızdaki Tarsus Cezaevi'nde hangi hukuk uygulanıyorsa, İmralı Ada Cezaevi’nde de aynı hukuk uygulansın. AKP-MHP iktidarına soruyoruz; İmralı Adası Türkiye Cumhuriyeti toprağı değil mi? İmralı Adası’nı İsrail’e, Amerika’ya veya Rusya’ya sattınız da bizim mi haberimiz yok? Biliyoruz, İmralı Adası’nda kanun yok. İmralı Adası’nda hukuk yok, İmralı Adası’nda anayasasızlık hali var. Bizler İmralı Adası’nda kanun uygulanıncaya, Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit kaldırılıncaya, Kürt sorununa demokratik, barışçıl çözüm bulununcaya kadar mücadele edeceğiz. Bu coğrafyaya barış ve huzur geldiğinde kendi iktidarları sona erecek. İşte tam da bu nedenle savaşta ısrar ediyorlar, tecritte ısrar ediyorlar. Biz de diyoruz ki; hem tecride son vereceğiz, bu topraklara barışı ve huzuru getireceğiz hem de AKP-MHP iktidarına son vereceğiz."
İZMİR
Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EGE YUHAYDER) ve tutsak yakınları da, Buca Kırıklar Cezaevi önünde bir araya geldi. Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) aktivistleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Ege Bölge Temsilciliği ile Jinart Huner temsilcilerinin katıldığı eylemde, "Adalet için tecridi kıralım toplumsal barış için özgürlüğe ses ver" pankartı taşındı.
Eylemde konuşan DEM Parti İl Eşbaşkanı Vezan Karabulut, "Haftalardır sesimiz duvarlara çarpıp geri geliyor. Evlatlarımız yakınlarımız cezaevlerinde tecrit ediliyor, infazları yakılıyor, cezalar veriliyor. 30 yılı doldurmuş mahkumların infazları bir türlü gerçekleştirilmiyor. Yakın tarihte kadın mahkumlara cezalar verildi. Bu tür uygulamaların insanlık dışı olduğunu, bir an önce cezaevlerinde uygulanan tecrit ve insanlık dışı uygulamaların tekrar tekrar cezalandırmaların son bulmasını istiyoruz. Bir daha hep birlikte cezaevlerinde tecride hayır diye haykırıyoruz" ifadelerini kullandı.
Barış Anneleri İzmir Meclisi üyesi ve tutsak yakını Medine Kaymaz ise "Bizler Barış Anneleriyiz. Kürt, Türk fark etmeksizin tüm dünya için barış istiyoruz. Kürt halkının lideri tutsak olduğu sürece bu zulüm kimsenin başından gitmez, Türkiye’ye barış gelmez, bunu tüm Türkiye bilmelidir. Biz barıştan yanayız katliamdan zulümden değil. Kürtlerin üzerindeki zulmü ve Kürdistan’daki savaşı durdurun" dedi.