'Şengal ve Rojava'ya saldırı katliamdır-işgaldir!'

Halkların Birleşik Devrim Hareketi, Türk devletinin Şengal ve Rojava saldırısını işgal ve katliam olarak tanımladı.

Türk devletinin saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yapan Halkların Birleşik Devrim Hareketi-HBDH Yürütme Komitesi, Türk devletinin, Ermeni soykırımının yıldönümü olan 24 Nisan’da, Şengal ve Rojava’ya savaş uçaklarıyla saldırarak, yeni bir katliama imza attığını belirtti.  Saldırıya kınayan HBDH yaşamını yitiren savaşçıları YBŞ ve YPG savaşçılarını andı.

HİTLER BOZUNTUSU ERDOĞAN

HBDH Yürütme Komitesi açıklamasında şöyle denildi:

‘’Hitler bozuntusu Erdoğan ve onun partisi AKP, faşist Türk burjuva devletin içine düştüğü rejim ve yönetme krizini; katliamlar, işgaller ve bölgesel savaş kışkırtıcılığıyla aşmak istiyor. Bir yandan İttihat Terakki ve Kemalizm’den devraldığı inkar ve imha politikasına bağlı olarak Kuzey Kürdistan' da katliamlarını sürdürürken, diğer yandan Rojava devrimini boğmak ve tasfiye etmeyi amaçlıyor. DAİŞ'le mücadele adı altında EL-Bab'ı işgal ederek Rojava kantonlarının birleşmesini engellemeye çalışan Türk devleti, bu kez de Rojava’nın tamamını işgal etmeyi, edemediği koşullarda ise; Rojava devriminin kazanımlarını ortadan kaldırmak istiyor. Emperyalist güçler, Şengal-Qereçox’a dönük faşist Türk devletinin askeri saldırılarından bihaber oldukları yalanını dillendirselerde, bizzat Erdoğan’ın açıklamasından da anlaşılıyor ki ABD, Rusya ve KDP’nin rızasıyla, bu saldırı gerçekleştirilmiştir. Bu katliamların suç ortağı konumuna düşmek istemeyen bölge güçleri ve KDP, bu çirkin politikalardan derhal vazgeçmelidir.  

16 Nisan referandumundan çıkan sonucun gerçeği yansıtmadığı, evet oylarının %50'nin altında kaldığını faşist Erdoğan'da, AKP-MHP koalisyonu da iyi biliyor. Adım adım sona yaklaştıklarının farkındadırlar. Farkına vardıkları içindir ki; daha fazla katliamlara, daha fazla savaş kışkırtıcılığına başvurmaktadırlar.

MÜCADELE VE DEVRİM SAVAŞIMIZI YÜKSELTELİM

Bu karşı-devrimci politikalar, rejim krizini çözemeyeceği gibi daha fazla derinleştirecektir. Faşist işgal ve saldırılar, savaş kışkırtıcılığı ve katliamların, ekonomik ve siyasi boyutlarıyla faturası, başta Türkiye halkları olmak üzere tüm ezilen ve sömürülenlere çıkartılacaktır. Bu açıdan Rojava ve Şengal’e dönük yapılan bu işgalci saldırılar, sadece Kürtleri değil, aynı zamanda Türkiye işçi ve emekçilerini, demokratik, devrimci güçleri de hedeflemektedir. AKP’nin faşist saldırı politikalarını geriletemediğimiz koşullarda, bölgedeki savaşın daha da yoğunlaşarak her yönüyle halklarımızı daha fazla düşmanlaştıracak ve daha da kan dökülmesine sebep olacaktır.

Türkiye ve Kürdistan hakları olarak nasıl ki AKP’nin tek adam diktatörlüğüne hayır dediysek, referandumda anti-demokratik uygulamalara tepki olarak sokaklarda ve alanlarda geliştirdiğimiz direniş ve mücadeleyi, faşist Türk devletinin halklarımızı birbirlerine düşmanlaştıran savaş kışkırtıcılığı, faşist işgal ve saldırı politikalarını da hayır’a dönüştürerek mücadele ve devrimci savaşımızı yükseltelim. İşgal ve soykırıma karşı, Kürt halkının dört parçada geliştireceği eylem ve etkinliklere aktif katılalım. Türkiye işçi ve emekçilerine yeni yıkımlar getirecek, işgalci kirli savaşa karşı, hayır diyerek kentlerde de mücadeleyi yükseltelim. Halklarımızın eşit, demokratik ve özgürlükçü birleşik devrim alternatifini yaratalım.’’