Şenoğlu’nun cenaze törenindeki konuşması tutuklanma gerekçesi

HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu’nun da tutuklandığı soruşturmaya dair bilgi veren avukatlar, bir itirafçının Erzurum Savcılığı'na verdiği ifadeler sonucu açılan soruşturmada Şenoğlu’nun katıldığı cenaze törenlerinin suçlama konusu yapıldığını paylaştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üye ve yöneticilerine yönelik başlatılan soruşturma kapsamında 8 Eylül’de gözaltına alınan HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu’nun da aralarında olduğu 17 siyasetçi bugün çıkarıldıkları mahkemece “örgüt üyesi olmak" ve "örgüt propagandası” yapma iddiaları ile tutuklandı.

Gözaltına alınan isimlerin tutuldukları İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nde avukatları ile görüşmeleri engellenerek savunma hakları elinden alınmıştı.

Tutuklanan isimlerin avukatları soruşturmaya dair Etkin Haber Ajansı’na (ETHA) konuştu.

"Örgüte üye olduklarına dair kuvvetli suç şüphesi" gerekçesiyle tutuklananlarının siyasi kimliklerinin ve çalışmalarının herkes tarafından bilindiğini kaydeden avukatlar, "İfadelerine başvurmak yerine, evleri basılarak ve günlerce gözaltında tutarak böyle bir operasyon yapılmasının başlı başına bir problem" olduğunu dile getirdi.

Avukatlar, soruşturmanın içeriğine dair şu bilgileri paylaştı: “Sedat Şenoğlu, HDK Eş Sözcüsü. Katıldığı cenaze törenleri suçlamaya konu yapıldı. Çiçek Otlu, ESP'nin bir önceki dönem eş genel başkanı. Diğer isimler de çeşitli dönemlerde siyasi çalışmaların içinde olmuş kişiler. Hakkında tutuklama kararı verilen pek çok sosyalistin benzer iddialarla daha önce açılmış davaları var. Yeni bir delil varsa bu dosyalara gönderilmeliydi. Haklarında aynı suçlamalardan davalar varken, böylesi bir operasyonla gözaltına alınıp tutuklanmaları hukuki değil. Bir itirafçının Erzurum Savcılığı'na verdiği ifadeleri gerekçe göstererek yeni bir soruşturma dosyası açılmış durumda. Tutuklama gerekçesi de kaçma ve delilleri karatma şüphesi. Pek çoğu siyasetçi ve kamuoyunda bilinen insanlar. Ama buna rağmen tutuklama kararı verildi."

İtirafçı ifadelerinin hukuki dayanağı olmadığını dile getiren avukatlar, gözaltındakilerle görüştürülmeyen avukatlara yönelik kararın savunmaya yönelik uzunca süredir devam eden hukuksuzluğun bir devamı olduğunu ifade etti.