AİHM’den skandal Cizre kararı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), ağır savaş suçlarının işlendiği Cizre bodrumlarında yaşanan vahşete ilişkin Orhan Tunç için yapılan başvuruyu reddetti.

AİHM, Şırnak’ın Cizre ilçesinde 2015-2016 yılları arsında 137 kişinin bodrumlarda katledilmesine ilişkin başvurunun kabul edilebilirlik duruşmasında kararını verdi.

Avukat Ramazan Demir’in temsil ettiği duruşmada başvuru için “kabul edilemez” kararı alındı.

Sözkonusu başvuru daha önce Mehmet Tunç tarafından, kardeşi Orhan Tunç için yapılmıştı. Mehmet Tunç ve Orhan Tunç’un Şubat 2016’da katledilmesi ardından, başvuru talepleri yenilenmişti.

Tunç kardeşlerin babası Ahmet Tunç ile Güler Yerbasan ve Zeynep Tunç adına ayrı başvurularla dava talebi sürdürüldü.

Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen 79 günlük sokağa çıkma yasağının devam ettiği 7 Şubat 2016'da, üç katlı bir binanın bodrum katında mahsur kalan 137 kişi vahşice katledilmişti. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği de burada yaşanan vahşeti “Kıyamet benzeri bir tablo” olarak tanımlamıştı. Çok sayıda insan hakları örgütü, sivillerin hedef alındığı bu saldırıların savaş suçu teşkil edebileceğini vurgulamıştı.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından alınan bir kararda sokağa çıkma yasaklarının 1,6 milyon kişiyi etkilediği, en az 355 bin kişinin göçe maruz kaldığı kaydedilmişti.

AİHM’in kararında mevcut durumda sokağa çıkma yasaklarından doğan insan hakları ihlallerine ilişkin devam eden 36 davanın olduğuna dikkat çekildi.

Başvurucular, Orhan Tunç’a ilişkin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşam hakkının korunmasına dair 2’nci maddesinin ihlal edildiği ve ölümüne dair hiçbir bağımsız soruşturma yürütülmediğini öne çıkardı. Başvurucular, bu açıdan sözleşmenin etkili soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle 13’üncü maddesinin ihlal edildiğini belirtti. İşkence ve insanlık dışı muammele nedeniyle 3’üncü madde, özel yaşama ilişkin 8’inci madde, fiziki bütünlüğün korunmasına ilişkin maddeler ve bireysel başvuru hakkına ilişkin maddelerin ihlal edildiği de yapılan başvuruda yer aldı. AİHM’e yapılan başvuruda ayrıca sokağa çıkma yasaklarının da sözleşme maddelerini ihlal ettiği vurgulandı.

Mahkeme kararında daha çok iç hukuk yollarının tüketilmediği üzerinde dururken, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolunun açık olduğunu savundu. Mahkeme sonuç olarak, oy birliği ile başvurunun reddine karar verdiklerini açıkladı.