AİHM raporuna rağmen hapiste

AİHM’in 'cezaevinde kalamaz' kararına rağmen 10 yıllık cezanın ardından 25 yıl sonra yeniden tutuklanan Aslı Gençay, yeniden özgürlüğüne kavuşmak için mücadele veriyor.

‘Hayata Dönüş’ adı atında 19 Aralık 2000'de yapılan operasyonda ağır yaralı olarak kurtulan, 2001’de 240 günlük ölüm orucu sürecinden sonra tahliye edilen Wernicke Korsakoff hastası Aslı Gençay, Nisan 2016'da yeniden tutuklandı. Gençay, AİHM ve AİHS kararlarına karşın cezaevinde tutuluyor; üstelik sağlık durumunun yanı sıra 25 yıllık olan davasının zaman aşımına da girmesi söz konusu fakat tahliye edilmiyor.

Cezaevlerindeki en büyük sorunlardan biri olan hasta tutsakların durumu OHAL’le birlikte daha da kötüye gidiyor. Cezaevlerinde neredeyse bir yıldır hastaneye sevk edilmeyen hastalardan kelepçeli tedaviye kadar birçok hak ihlali yaşanıyor. İHD Amed Şubesi ve Amed Tabip Odası’nın Dünya Hasta Hakları Haftası’nda yaptıkları açıklamaya göre; cezaevlerinde 357’si ağır olmak üzere bin 25 hasta tutsak bulunuyor. Aslı Gençay da bu hasta tutsaklardan biri. 19 Aralık 2000’de ‘Hayata Dönüş’ adı atında yapılan operasyonda ağır yaralı olarak kurtulan Gençay aynı zamanda Wernicke Korsakoff hastası.

90’lı yılların başında İzmir’de yapılan DHKP-C operasyonunda tutuklanan ve 10 yıl hapiste kalan Gençay, 2001’de 240 günlük ölüm orucu sürecinden sonra tahliye edildi. İlk olarak Adli Tıp tarafından 6 ay cezası ertelenen Gençay’ın tutukluluğu, AİHM’e yapılan başvurular neticesinde alınan kararla sağlık nedenlerinden dolayı cezaevinde yatabilecek durumda olmadığı için kaldırıldı. Tedavi sonrası normal hayatına dönen Gençay, Radikal, Özgür Gündem gazeteleri ve ayrıca reklam ajanslarından çalıştı. Gençay, 28 Nisan 2016'da Ankara Film Festivali’ni takip etmek için gittiği Ankara’da, arandığı gerekçesiyle tutuklanıp Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne götürüldü.

Yargıtay’ın cezasını onadığı Gençay, AİHM ve AİHS kararlarına karşın Nisan 2016'dan beri cezaevinde tutuluyor. Sağlık durumunun yanı sıra 25 yıllık davasının zaman aşımına girmesi söz konusu fakat tahliye başvuruları reddedildi.

ANKARA’DAN TARSUS’A SÜRÜLDÜ

Gençay, Sincan’da kaldığı süre boyunca tahliye talebinin yanı sıra hem ailesi orada ikamet ettiği hem de tedavisi için İstanbul ve civarına naklini istese de çabaları sonuçsuz kaldı. Hatta İstanbul’a sevk edilmeyen Aslı Gençay, 29 Mayıs 2017’de Tarsus’taki cezaevine sürüldü. Babası akciğer kanseri olduğu için Gençay’ın görüşüne tüm zorlu koşullara rağmen annesi ve arkadaş gitmeye çalışıyor. Gençay’ın Tarsus’a sürülmesinden sonra Adalet Bakanlığından gelen bir yazıyla ayda bir olan ‘arkadaş görüşü’ de iki ayda bir şeklinde yeniden düzenlendi.

Sincan’da birçok defa kötü muameleye maruz kalan, sistematik saldırıya uğrayan Gençay, hem genel hem de kişisel olarak koşulların düzeltilmesi için yazdığı dilekçeler yüzünden hedef olduğu kanısında.

SAĞLIK DURUMU KÖTÜLEŞİYOR

Aslı Gençay daha önce İHD İzmir Şubesi'ne yolladığı bir mektupta, OHAL sonrası birçok şeyin daha farklı işlediğini de anlatıyor. Sıcak suyun haftada üç günden ikiye indirilmesi, çamaşırların yıkanmaya verilmesinin belli gerekçelerle ortadan kaldırılması, ısınmanın yetersiz olması, koğuşların kapasitesinden fazla kullanımı ve idarenin keyfi tutumu gibi birçok koşulun kötüye gitmesi Gençay gibi hasta tutsaklar için elverişsiz bir ortam yaratıyor.

Aynı mektupta Gençay, ölüm orucundan kaynaklı yaşadığı sağlık sorunlarının daha da ilerlediğini anlatıyor. Gençay, halihazırda migren, boyun ve sırt ağrısı gibi birçok sağlık sorunu yaşıyor. Wernicke Korsakoff'a bağlı olarak göz sinirleri ölen, kronik astım ve bronşit hastası da olan Gençay’ın bacaklarında dizden aşağısında yine ölüm orucundan kaynaklı sinir ölümü meydana geldi. En önemlisi de Gençay’ın tutuklanmadan önce rahminde 'polip’e benzeyen 2 cm’lik bir kitle tespit edilmesi. Gençay, “Hemen ameliyat olmam, aldırmam gerekiyordu. Fakat buradayım. 9 aydır aralıksız süren (bazen az bazen çok, bazen iki gün yok ve sonra yeniden başlıyor) kanamam var. Asker nezaretinde jinekolojik bir ameliyat olmayı göze alamadım, güvenmiyorum. Halen yoğun kanamam ve kasık ağrısı yaşıyorum” diyerek sağlık durumunun ciddiyetini özetliyor.

JİNEKOLOGA SEVKİ YAPILMIYOR

Aslı Gençay, yine İHD İstanbul Şubesi'ne yazdığı bir diğer mektubunda Tarsus’ta da bazı sorunların devam ettiğini anlatıyor. 12-13 kişinin bile zor sığdığı ve son derece sağlıksız koşulları olduğundan bahsettiği koğuşta 18 kişi kaldıklarını ifade ediyor. Mayıs'tan beri cezaevinde revirin bulunmadığını belirten Gençay, üniversitesi hastanesine çeşitli kontrollere gitse de bu yolculuklardaki sağlıksız koşulların varlığının hastalar için uygun olmadığını dile getiriyor.

Gençay, Sağlık Bakanlığına yazdığı dilekçeyle jinekologa sevkini istediğini, ancak bunun yerine getirilmediğini de sözlerine ekliyor.

YENİDEN BAŞVURU HAZIRLIĞI

Aslı Gençay’ın avukatı Tugay Bek, hem hastane servislerinin tamamlanması için gereken 60 günlük süreyi doldurmuş olması hem de Aslı’nın tutuklu bulunduğu 1.5 seneden bu yana talep ettiği “yaşam hakkı ihlali” için yeniden AİHM’e başvuru yapmaya hazırlanıyor.