İstanbul Emek Gençliği, ABD’de George Floyd’un Derek Chauvin isimli ırkçı beyaz bir polis tarafından katledilmesiyle başlayan küresel isyana Kadıköy İskele Meydanı’ndan yaptığı eylemle ses verdi. Polis ablukası altında gerçekleşen eylemde, “Barbarlık yenilecek direnen haklar kazanacak. No justice no peace” yazılı pankart açıldı, İngilizce dövizler taşındı. Sık sık, “Yaşasın devrim ve sosyalizm”, “Yaşasın enternasyonal dayanışma”, “Barbarlık yenilecek direnen haklar kazanacak” sloganlarının atıldığı eylemde açıklama İstanbul Emek Gençlik İl yöneticisi Eren Yüceboy tarafından okundu.

‘BU TEHDİTLERİ ÜLKEMİZDEN DE BİLİYORUZ’

George Floyd’u katlederek, kapitalist barbarlık bir kez daha tüm vahşetiyle kendini gösterdiğini vurgulayan Yüceboy, 500 bin Kızılderili’yi uçurumlardan savurarak, ateşte yakarak, kurşunlayarak, zehirleyerek yerleşen beyaz sömürgecilerin, kölelik düzenini ve ırkçı vahşeti yeni yöntemlerle modernize ederek sürdürmeye çalıştığını belirtti.

Beyaz Saray’ın soytarısı Trump’ın bir elinde din, diğer elinde silah, “Öldürücü kuvvetlerimi üzerinize salarım” diyerek adalet talebiyle sokağa çıkan yüzbinleri tehdit ettiğini hatırlatan Yüceboy, “Dünya halkları kadar Türkiye gençliğinin de bu tehditlere hiç yabancı olmadığını kaydederek, “Bu tutumu biz kendi ülkemizden de çok iyi biliyoruz! Bu vahşet ve bu saldırganlık sadece ABD’ne ve Trump’a özgü değil. Dünyanın tüm burjuva diktatörlüklerinin ortak özelliğidir. Tüm sermaye devlet ve hükümetlerinin politikalarında farklı biçimlerde karşımıza çıkıyor” dedi.

‘GEORGE FLOYD’UN ÇIĞLIĞI AYNI ZAMANDA KURTULUŞ ÇAĞRISI’

“Nefes alamıyorum!” çığlığının Brezilya’dan Türkiye’ye; Fransa’dan Mısır’a, bütün gelişmiş kapitalist ve bütün bağımlı-geri ülkelerin gerçekliği olduğunun ifade eden Yüceboy, bu sorunun ezilenlerin, sömürülenlerin, baskıya ve ayrımcılığa uğrayan herkesin sorunu olduğunun altını çizdi.

Georg Floyd’un çığlığının aynı zamanda bir kurtuluş çağrısı olduğuna işaret eden Yüceboy, bu çığlığa Türkiye’den katıldıklarını duyurdu. Yüceboy şöyle konuştu: “İşsizlikle boğuşan, geleceği baskı ve sömürü politikaları ile karartılan, ekonomik krizin faturası omuzlarına yıkılan Türkiye gençliği olarak ‘nefes almak’ istiyoruz! Şimdi korona salgınında yeni dönemden bahsediyorlar; yeni normal dönemi diyorlar. Yeni normal; pandeminin yol açtığı ekonomik ve toplumsal yıkımın yüklerinin bütün halkların sırtına yükleneceği yeni bir sömürü ve soygun düzeni anlamına da geliyor. Ama biz Türkiye ve dünya gençliğinin sömürü ve soygun düzenine, yükselen işsizliğe, ırkçı ve baskıcı politikalara değil eşit ve özgür bir dünyaya bir ihtiyacı var. Dünyamızın burjuva barbarlığından kurtulmaya ihtiyacı var! ‘Nefes alabilmek’ için, ülkemizi ve dünyamızı bu barbarlıktan kurtarmak için birleşmek, örgütlenmek, mücadele etmek zorundayız.”

Eylem sloganlarla sona erdi.