AKP’li Üsküdar Belediyesi, rant amaçlı “kentsel dönüşüm” kapsamına aldığı Kirazlıtepe Mahallesi sakinlerinin yıktırmamak için günlerdir direndiğini Esentepe Camisi’ni yıktı. Sabah saat 04.30’de çevik kuvvet eşliğinde mahalleyi ablukaya alan AKP’li Üsküdar Belediyesi ekipleri, yıkıma karşı cami içinde nöbet tutan mahalle sakinleri darp ederek dışarıya çıkardı.

Tepkilerini sokağa çıkarak dile getiren mahalle sakinleri ise biber gazı, plastik mermi ve tazyikli suyla saldırıya uğradı.

Yoğun gaz nedeniyle evlerinden dışarıya çıkamayan çocuklar okula gidemedi; çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Ankara Katliamı’nda hayatını kaybeden Kirazlıtepe sakinlerinden Selim Örs’ün kardeşi Yakup Örs de vardı.

Olayı duyar duymaz mahalleye gelen HDP Milletvekili Hüda Kaya ve CHP Milletvekili Mahmut Tanal yaşananlara tepki gösterdi.

KAYA: GÜNDÜZ CAMİ EDEBİYATI YAPANLAR GECE CAMİ YIKIYOR !

Yıkım alanına girmek isteyen Mahmut Tanal Üsküdar Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı zabıta ekipleri tarafından darp edilirken, HDP Milletvekili Hüda Kaya, “Kabataş yalanı gibi gündüz cami edebiyatı yapanlar; gece cami yıkıyorlar” dedi.

alınanların serbest bırakılması için polislerle sık sık sözlü diyaloglara giren Kaya, mahallenin kendilerine taşlarla saldırıldığını iddia eden bir polis amirine, “ Ne bekliyordunuz? Evlerini, camilerini yıkmaya gelince insanların sizi çiçeklerle mi karşılamanızı bekliyordunuz” şeklinde karşılık verdi.

Esentepe Cami yıkımına karşı iki gündür direnen Kirazlıtepe halkını yanında olan Hüda Kaya, mahalle sakinlerinin büyük bir zulümle karşı karşıya kaldığını kaydetti. Kadınların, yaşlıların, çocukların evlerinde uykularında adeta gaza boğulduğunu belirten Kaya, “Dün gündüz vakti halkın tepkisi karşısında geri çekilen yıkım ekipleri gece mahalleyi adeta kuşatırcasına çevik kuvvet ekipleri eşliğinde camiyi bastı. Cami içindeki Kur’anları ve eşyaları gasp edercesine dağıtan zabıtalar ve polisler nöbet tutan mahalle sakinlerini şiddet uyguladı. Bir taraftan cami çevresi ablukaya alınırken, yıkıma tepki gösteren halka da plastik mermiler ve gaz bombalarıyla müdahale edildi” dedi.

Kaya, Kirazlıtepe halkı için yıkılan Esentepe Camisi’nin ibadet yeri olması yanında tek toplanma ve dayanışma alanı olduğunu ifade etti. AKP’nin iktidarının tamamen yalanlarla, din ve kutsalların istismarıyla ayakta kalmaya çalıştığını vurgulayan Kaya, “Artık maske düştü. Halkımız bu zihniyetin Allah’ı ve kitabı nasıl istismar ettiğinin farkında varıyor” diye konuştu.

CAMİYE GİRİP NE VARSA ALDILAR

Polis ve zabıta baskını olduğu saatlerde camide nöbet tutan 68 yaşındaki Salih Örs, böyle zulüm görmediğini söyledi. Sabaha karşı önce beyaz bir arabanın gelip beklediğini sonra birden cami etrafının TOMA’lar, çevik kuvvet ve zabıtalar tarafından sarıldığını belirten Örs, yaşananları şöyle anlattı: “Önce oğlumu arayıp camiyi yıkmaya geldiklerini, mahalleliye haber verilmesini söyledim. Cami içerisindeki halıları ve Kur’anları almalarını engellemek için içeriye tekrar girdik. Ancak camiye girmemizle polisin bize yönelmesi bir oldu. Her birimizin kollarına en az 5-6 polis girdi ve bizi sürükleyerek cami dışına çıkarttılar. O esnada bir arkadaşımızı tokatladılar. Bizi dışarıya çıkarttıktan sonra camiye girip ne varsa aldılar ve araçlara doldurdular. Herhalde belediyenin parası kalmamış o eşyaları satıp da belediye işçilerine verecekler. Ondan sonra halk toplandığında ise iş işten geçmişti; polisler tüm yolları araçlarla kapatmış , yıkım başlamıştı.”

Aynı zamanda Ankara katliamında hayatını kaybeden Selim Örs ve yıkım sırasında gözaltına alınan Yakup Örs’ün babası olan Salih Örs, oğlunu boynunu sıkarak ve yumruklayarak götürdüklerini aktardı. Bir oğlunu katliamda kaybeden Zeliha Örs ise diğer oğlunun gözaltına alınmasına feryat etti. Gözyaşlarına boğulan acılı anne, “Bizden ne istiyorlar?” diye isyan etti.

EVLERİN İÇİNE KADAR GAZ BOMBALARI ATTILAR

Kirazlıtepe Kentsel Dönüşüm Derneği Başkan Yardımcısı Mikail Dülye de polis tarafından darp edilenler arasındaydı. İki senedir Üsküdar Belediyesi’nin dayattığı “rantsal dönüşüme” karşı mücadele eden Dülye, böylesi bir hukuksuzla daha önce hiç karşılaşmadığına dikkat çekti.

İki gündür caminin yıkılmaması için mahallece nöbetler tuttuklarını belirten Dülye, yaşananları şöyle anlattı: “Haberi alır almaz caminin önünde gittiğimizde her yer abluka altındaydı. Caminin içindeki eşyaları hırsız gibi gasp ettiler resmen. Yıkımın başındaki memurlarla görüşmek istediğimde beni ve beraberindeki mahalleliyi polis bahriyelerinin dışına çıkartıp yüzüme ve kulağıma biber gazı püskürttüler; darp ettiler. Daha sonrada ara sokaklara girerek evlerin içine kadar gaz bombaları attılar. Geri çekilmemize rağmen üzerimize gaz bombası ve ses bombası atmaya devam ettiler. Benin kardeşim kanser hastası ve atılan bu gaza maruz kaldı. Bildiğiniz burası savaş alanına döndü. Bize İsrail’in Filistin’e yaptığı zulmün benzerini yaşattılar.”

“AKP’YE OY VERDİĞİME BİN PİŞMANIM”

Esentepe Cami’nin sokakta 950 aile yaşadığını belirten Dülye, bu yıkımın gözdağı ve sindirme amacını taşıdığını vurguladı. Daha önceki seçimlerde AKP’ye oy verdiğini dile getiren Dülye, bugün bin pişman olduğunu söyledi. “Oy aldıkları kesime bu zulmü göstermeleri bizi çok derinden yaraladı” diyen Dülye, 15 Temmuz’da Çengelköy Meydanı’na ilk gidenlerden olduğunu ve ön saflarda yer aldığını söyledi. Bugün camiyi yıktıran Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in de Kirazlıtepe’li olduğuna dikkat çeken Dülye, “ Artık bunlara hiç inancımız kalmadı. Bana bu saatten sonra burada altından saray verseler, ben evimi onlara vermem. Burada bizi satıp giden komşularımla da aynı yerde oturmam” dedi.