AKP-MHP diri diri öldürüyor, kentleri insansızlaştırıyor!

Depremin üzerinden 7 gün geçti; on binlerce insan yaşamını yitirdi. Çok sayıda kişi ise enkaz altında kurtarılma umudu taşırken, AKP-MHP iktidarı kurtarma çalışmalarını durdurup enkazı canlılarla birlikte kaldırmak ve kentleri insansızlaştırmak istiyor.

23.42

Depremzede Özcan: Devletten bir şey görmedik

Hatay Harbiye Mahallesi sakini Ali Özcan, depremden 6 gün geçmesine rağmen  ilk günkü perişanlığı yaşadıklarını vurgulayarak, "Bugün ilk defa sıcak bir yemek yiyebildik, Su, elektrik, tuvalet yok. Biz yetimiz şu an. Devletten bir şey görmedik" dedi.

23.20

Türk polisi Güreşçi’yi işkenceyle katletti

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), deprem bölgesinde yaşanan gözaltı ve işkencelere dair açıklama yaptı. ÇHD, Hatay’da gözaltına aldığı iki kişiye ağır işkence uyguladığını, bunlardan Ahmet Güreşçi’nin yaşamını yitirdiğini açıkladı. 

ÇHD'nin sanal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle: "Bugün Ahmet Güreşçi ve Sabri Güreşçi 10.30 civarında Hatay Büyükburç Mahallesi’nden jandarma ekiplerince gözaltına alınmıştır. Gözaltında ağır işkenceye maruz kalan bu iki kişiden Ahmet Güreşçi yaşamını kaybetmiştir. Ölüm olayı tarafımızca da teyit edilmiştir. Sabri Güreşçi ise ağır şekilde işkenceye maruz bırakılmış halde hala aynı işkencehanede tutulmaktadır. Sabri Güreşçi ile birlikte 4 kişi daha gözaltındadır." 

20.15

İzmir Barosu: Hiçbir istisna işkenceyi meşru kılamaz

İzmir Barosu, deprem bölgelerinde 'yağmacı' olarak lanse edilen kişilerin asker ve polisler tarafından işkence edilmesine tepki göstererek, failin devlet olduğunu, hiçbir istisnanın işkenceyi haklı kılamayacağını belirtti.

İzmir Barosu, deprem bölgelerinde “yağmacı” olarak lanse edilen kişilerin polis ve asker üniformalı kişiler tarafından işkence edilerek görüntülerin sanal medya hesaplarında paylaşılmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

“İşkence ve kötü muamele hiçbir koşulda kabul edilemez” başlıklı yapılan açıklamada, "Depremin yarattığı felaket sonrasında; devletin yardım dağıtmada yetersiz kalması sonucunda 'barınma ve beslenme' gibi temel ihtiyaçları devlet tarafından giderilemeyen insanların, bu ihtiyaçlarını kendi çabaları ile gidermeye çalıştıklarının anlaşıldığı görüntüler ortaya çıkmıştır. Sosyal medyada yağmacı olarak lanse edilen kişilerin; polis ve asker üniformalı kişilerce işkenceye uğradığı, sivil kişilerce de kötü muameleye maruz bırakıldığı bu görüntüler, sosyal medyaya servis edilmiştir” denildi.

'DEVLET İŞKENCENİN FAİLİDİR'

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmeler ve Anayasa’daki hükümlerde de açıkça belirtildiği üzere işkence her koşulda yasaktır. Hiçbir istisna hali işkenceyi meşru ve haklı kılmaz. Devlet, işkence yapmama yükümlülüğü altında olduğu gibi aynı zamanda işkenceyi önleme yükümlülüğü altındadır. Bu yükümlülüklerini yerine getirmeyen devlet, işkence suçunun failidir. Deprem bölgesinde veya herhangi bir olağanüstü durumun yaşandığı bir yerde hangi suçu işlediği iddia edilirse edilsin hiç kimseye işkence yapılamaz. Bu 'amasız ve fakatsız' kabul edilmesi gereken bir durumdur. İşkence yapılmaması gibi işkencenin olumlanmaması da gerekmektedir. Depremde yaşanan yıkımın ve sonrasında ortaya çıkan yaşamsal ihtiyaçların karşılanamamasının tek sorumlusunun; imar afları çıkartan, gerekli ve yeterli denetimi yapmayan, liyakatsiz kadroları yetkilendiren devlet olduğu unutulmamalıdır.”

17.58

Devlet gelen yardım tırlarını engellemeye çalışıyor

Hatay Samandağ'da depremzedelere yardım dağıtan TÖP Deprem Koordinasyon Merkezi'nden Yasin Kaplan, "Depremden 6 gün geçmesine rağmen halkın temel ihtiyaçları karşılanmış değil. Devlet   yardım yapmadığı gibi, gelen yardım  tırlarını engellemeye çalışıyor" dedi.

16.42

Espiye Cezaevi’ndeki tutsaklar deprem nedeniyle açlık grevini sonlandırdı

Giresun Espiye L Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki tutsaklar, deprem nedeniyle açlık grevini bıraktıklarını açıkladı. Açlık grevini bıraktıklarını ailesi aracılığıyla kamuoyuna duyuran tutsaklardan Erdal Emeç, deprem nedeniyle Kurdistan halkına baş sağlığı diledi. 

15:59

Depremde yaşamını yitirenler için taziye ziyareti

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl Örgütleri ile Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER) ve Tutuklu Hükümlü Aileler ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAY-DER) üyeleri, depremde hayatını kaybedenler için kurulan taziye evlerinde ailelere başsağlığı diledi.  

15:57

Polis basın açıklamasına saldırdı: 30 gözaltı

Emekçi Hareket Partisi (EHP) İstanbul İl Örgütü’nün depremle ilgili Şişli Cevahir AVM önünde “Deprem salladı rantçılar, müteahhitler, başkanlar, bürokratlar, patronlar yıktı, enkaz altındayız” şiarıyla  yapmak istediği basın açıklamasına polis saldırdı. EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk'ün de  aralarında bulunduğu yaklaşık 30’a yakın kişi gözaltına alındı.

15:54

İskenderun'daki depremzedelerin temel ihtiyaçları

HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğluları, İskenderun'da bir kez daha ihtiyaçları tespit etmek için enkaz bölgelerini gezdiklerini belirtti. İnsanların jeneratör, çadır, el fenerleri, pil, batarya, temizlik, iç çamaşır ve hijyen malzemelere ihtiyaç olduğunu söyledi.

Hatimoğluları, kentte çok büyük bir dayanışmanın olduğunu ve bunun insanlara büyük bir umut yarattığını söyledi.

15:18

Kayıp sayısı her dakika artıyor

AFAD, Mereş merkezli 10  kenti etkileyen depremlerde hayatını kaybedenlerin 29 bin 605'e yükseldiğini duyurdu. Açıklamada, 147 bin 934 depremzedenin başka illere tahliye edildiği vurgulandı.

Bölgedeki kaynaklar ölü sayısını çok daha fazla olduğu, Türk devlet yetkililerinin gerçeği gizlediğini belirtiyor. Depremi fırsata çeviren AKP-MHP iktidarı başta Kürt Alevi yerleşim yerleri olmak üzere muhalif kesimlerin yaşadığı alanları boşaltıyor.

15:14

AKP/MHP'ye yakın dernekler, Alevi mahallelerinde elbise ve yiyecekleri sokağa attı

Hatay'da yaşanan depremin üzerinden bir hafta geçti. Kente gelen AKP/MHP'ye yakın dernekler, özellikle Arap Alevi nüfusunun yoğun olduğu yerlerde, yardım adı altında getirdikleri eşyaları, sokaklara ve enkazların önlerine artıp gitti. 

Arap Alevi ve muhalif kimlikleriyle bilinen halkın yoğun yaşadığı Defne Belediyesi'ne yardım adı altında gelen AKP/MHP'ye yakın dernekler, yardım diye topladıkları giysi ve yiyecekleri ağır hasar almış ya da tamamen yıkılmış binaların önlerine döküp gitti. Bina enkazlarının önlerine atılan elbiseler binalardan dökülen parçaların arasında duruyor. Yiyecekler ise ya küflenmiş ya da tozlarla kaplanarak yenmez hale getirilmiş. Bu duruma tepki gösteren depremzede bir kişi, devletin kendilerini cezalandırdığını, kendilerine sahip çıkan HDP gibi kurumları ise engellemeye çalıştığını belirtti.

15:06

Bazarcix Ördekli köyü

Bazarcix'a bağlı 120 haneli Ördekli köyünde 115 ev tamamen yıkıldı. Geriye kalan 5 evde ise hasar meydana geldi. Köyde toplam 34 kişi yaşamını yitirdi.

 

14:45

Hessen’de depremzedeler için Koordinasyon Kurulu

Mereş merkezli depremler nedeniyle Almanya’nın Hessen kentinde Kürtler ve dostları Koordinasyon Kurulu ve Kriz Masası oluşturdu.

Bu çerçevede Hochtaunus Alevi Kültür Merkezi tarafından düzenlenen bir etkinlikte deprem mağdurları için bağışlar yapıldı. Oberursel Belediye Başkanı Antje Runge de etkinliğe katıldı. Belediye Başkanı, bağış kampanyaları düzenleyeceklerini bildirdi. Katılımın yoğun olduğu etkinlikte, Heyva Sor a Kurdistanê’ye bağışlanmak üzere 11 bin 500 euro maddi yardımda bulunuldu.

Daha önce Hessen eyaletinde  Kürt toplumu merkezleri, YJK-E Hessen, Dersim İnsa Kongresi, FEDA, MARDEF ve bir çok yöre derneği de depremzedelere dayanışmak için Kriz Masası ve Koordinasyon Kurulu oluşturmuştu.

14:38

ÊLih'te çocuklar harçlıklarını gönderdi

Êlih’te, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Örgütü binasına giden 8 ve 10 yaşlarında 3 çocuk topladıkları harçlıkları, çocuklarla dayanışmak için depremzedelere gönderdi. Simal, Zeliha ve Murat adındaki çocuklar, mesajlarında "Depremzede çocuklar için paramızı gönderiyoruz" dedi.  

14:33

Bazarcix Osmandede köyünden görüntüler

 

14:10

PKK: Tüm yaptıklarının hesabı AKP-MHP faşizminden bir bir sorulacak!

AKP-MHP'nin deprem ile bir kez daha suç üstü yakalandığını belirten PKK: Depremin sonuçlarını savaş gerekçesine dönüştürmek ve OHAL ilanı ile ömrünü uzatmak istemektedir. Türkiye halkları yaptıklarının hesabını AKP-MHP faşizminden bir bir soracaktır.

 

13:02

Küçük Cudi’den çağrı var

İsviçre’nin Bern kentinde yaşayan 7 yaşındaki Cudi Yahidi önce kumbarasındaki parayı bağışladı, şimdide Heyva Sor adına Bern tren istasyonunda kurulan standa gelerek gün boyu yardım yardım topladı. Cudi Yahidi şu açıklamayı yaptı: Küçük Cudi’nin bir de çağrısı var. “Ülkemizde bir deprem oldu. Ben kumbaramı Heyva Sor’a bağışlıyorum. Sizde bağışlarınızı Heyva Sor üzerinde ulaştırabilirsiniz.”

Cudi Yahidi, İsviçre’nin Bern kentinde oturuyor. İlkokul birinci sınıfa gidiyor. Cudi’nin ailesi Şırnex’in Cudi mahallesinden Bern'e gelmiş

 

12:34

Sydney’de depremzedeler için dayanışma gecesi

Avustralya’nın Sydney kentinde Kürt insani yardım kuruluşu Heyva Sor a Kurdistanê’nin çağrısı üzerine Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM) Gençlik Komisyonu öncülüğünde depremzedeler için bir dayanışma gecesi düzenlendi.

Dayanışma gecesine Kürdistanlılar ve dostları katıldı. Yeşil Sol Partisi Senatörü David Shoebridge, geceye katılamadığı için dayanışma mesajı yolladı.

Yeşiller Partisi Milletvekili Jamie Parker, Belediye Meclisi üyesi Kobi Shetty, İşçi Partisi Milletvekili Paul Lynch ile Belediye Meclis üyeleri Nathan Hagahty, Charishma Kaliyanda ve Papaz Bill Crews de geceye katıldılar.

PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç ve Heyva Sor a Kurdistanê sözcüsü Faruk Akalan ise zoom üzerinden katıldı.

Depremde hayatını kaybedenler anısına bir dakikalık saygı duruşu ardından din insanı Bill Crew, dini bir ritüel gerçekleştirirken, Avustralyalı vekiller Kürt halkının acılarını paylaşmak için burada olduklarını ifade etti.

Yeşiller Partisi Milletvekili Jamie Parker, PKK’nin deprem vesilesiyle tek taraflı olarak askeri eylemleri durdurmasının “çok anlamlı ve insani bir hareket” olduğunu belirtti.

Tertip Komitesi adına yapılan konuşmada ise “halkımızın acılarını sarmak için seferberlik ruhuyla çalışacağız” denildi.

Müslüm, Efrîn ve ilçelerinde çok fazla kayıp olduğunu ancak işgal altındaki bu bölgelere hiçbir yardım ulaştırılmadığını, giden yardımlara da çeteler tarafından el konulduğunu belirtti.

 

 

 

12:31

Suriye'de yaşamını yitirenlerin sayısı 3 bin 581'e çıktı

Suriye'deki depremde kaybedenlerin sayısı 3 bin 581'e, yaralananların sayısı ise 5 bin 348 kişiye yükseldi. Enkaz altında halen çok sayıda insanın olduğu belirtiliyor.

12:25

Hatay'da yaşamını yitiren 4 kişi Cizîr'de defnedildi

Hatay’da enkaz altında kalarak hayatını kaybeden Cizîrli Esmer ailesinin cenazeleri kente getirildi. Baba Şerif Esmer, anne Yıldız Esmer ve çocukları Hasan ve Hüseyin, Cizîr Asri Mezarlığı’nda toprağa verildi.

12:23

Bazarcix Osmandede köyünden görüntüler

Bazarcix'in Osmandede köyündeki 40 evin yarısı yıkıldı, geriye kalanlar ise hasar gördü. Depremde 4 kişi yaşamını yitirdi. Köyün nüfusu ise 60'tır.

 

12:07

Abdullah Öcalan: Kırılış reaksiyonu başlamıştır

Ekolojik krizin modernite döneminde patlak vermesi tesadüfi değildir. Kırılış reaksiyonu başlamıştır. Nasıl durdurulacağı kestirilememektedir. Elbette bu gidişata doğanın vereceği yanıtlar da olacaktır.

 

11:58

Tutsaklardan haber alınamıyor

Depremde büyük zarar gördüğü için boşaltılan Maraş Türkoğlu 2 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi ve İslahiye T Tipi kapalı Cezaevi’ndeki tutsakların hangi illere gönderildiklerine ilişkin ailelerine bilgi verilmiyor. Kimi tutukluların ise aradan geçen 7 güne rağmen nerede oldukları bilinmiyor. 

11:09

FEDA: Devlet kasıtlı olarak müdahaleyi geciktirdi

Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Türk devletinin depremin yol açtığı yıkıma kasıtlı bir şekilde müdahaleyi geciktirerek daha büyük kayıplara neden olduğunu belirtti.

 

10:54

TEV-DEM’den Şam hükumetine çağrı: İnsani yardımlara izin ver

Şam hükumetinin deprem yardımlarını engellemesine ilişkin açıklama yapan Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) şunları belirtti:

“Deprem gibi acı verici doğal felaket ve afetlerde toplumun duyguları öne çıkar. Bu bağlamda toplumlar ise depremzedeler ve diğer afet mağdurları için manevi, ahlaki ve insani destek sağlamak için inisiyatif alıyor.

6 Şubat’ta insanlık, çok şiddetli bir depremin vurduğu kadınların, çocukların, yaşlı insanların çığlıklarına uyandı. Şehirler tamamen yıkıldı ve evler artık yaşamın olmadığı bir yere dönüştü. Halk ağır kış koşullarına rağmen geniş ve boş alanlara yöneldi. Gerekli hizmet eksikliği can kaybının sayısının artmasına sebep oldu. Hükümetlerin toplumlara yönelik ihmali nedeniyle, kurbanların çoğu hala enkaz altındadır. Bu da hükümetin kendisini sorumlu tutmadığını kanıtlıyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi birkaç gün önce Halep’in yıkılan bölgeleri, ambargo altındaki Şêxmeqûsd ve Eşrefiye mahalleleri ile Şehba Kantonu’na akaryakıt konvoylarından oluşan insani yardım gönderdi. Fakat felaket durumuna rağmen Şam hükümetinin duruşu insani ve ulusal değil siyasidir. Suriye halklarına yardımların ulaştırılması için kapıları açmıyor.

Bu yaklaşım kabul edilemez. Şam hükümeti, ihtiyacı olan mağdurlar için yardım kamyonlarının geçmesine izin vermiyor.

Başta BM olmak üzere uluslararası güçlere, sivil toplum ve uluslararası örgütlere, Şam hükümetine tüm kapıları açması ve yardımların yukarıda belirtilen bölgelere engelsiz girmesine izin vermesi için baskı yapması çağrısı yapıyoruz.”

 

10:50

Türk polisinden yardım gönüllülerine işkence

Semsûr'a gönüllü olarak enkazda kurtarma çalışmalarına katılmak için Çınar Kaymakamlığı'ndan belge alarak gelen gönüllüler Recep Tanrıverdi, Aydın Tanrıverdi, Yusuf Abatay, İbrahim Tanrıverdi ve Erhan Tanrıverdi isimli gençler, polisler tarafından kaçırıldı. Akşam saatlerinde yaşanan olayda, Yenimahalle'deki bir enkazdan cenaze çıkardıktan sonra tekrar arama çalışmalarına devam etmek üzere enkaza dönen gençler, jandarma tarafından "şüpheli" denilerek çağrıldı. Jandarma tarafından 5 kişi teslim edildikleri polisler tarafından kaçırıldı. Emniyete götürülen gençlere işkence yapıldı, kafalarına silah dayandı. İşkencenin ardından üstlerine soğuk su dökülen gençler, Semsur-Mereş yolu üzerinde Çakal mevkiine götürüldü. Gençlere burada polisler tarafından tekrar işkence edildi. Elbiseleri çıkarılan gençleri, polisler çıplak halde şehir dışına attı. (Mezopotamya Ajansı)

10:47

Türk polisi HDP yardımına el koydu

HDP'nin İzmir’den Osmaniye’ye gönderdiği yardım TIR'ına dün gece polislerce el konuldu. “Valilik izni olmadığı” gerekçesiyle kente girişi engellenen TIR’ın şoförü ile yeğeni gözaltına alındı. 

10:39

HDP: İktidar suçlarını gizlemek için OHAL ilan etti

Halkların Demokratik Partisi (HDP), iktidarın suçlarını gizlemek için OHAL ilan ettiğini belirtirken, deprem bölgesinde yağma haberleri ile hukuk dışı süreçleri meşrulaştırmaya çalıştığı tepkisinde bulundu.

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Özdoğan, partinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından halkların dayanışmasına dikkat çekti.

Özdoğan, “Üzücüdür ki siyasi iktidar elindeki yetkileri devletin olanaklarını enkaz altındaki insanlarımızı kurtarma ve hayati önemdeki organizasyonu gerçekleştirme ve yönetme için kullanmamıştır” diye ekledi.

SUÇ ORTAKLIĞI

“Ne yazık ki binlerce insanımız da enkazların altında hayatını kaybetmiştir” diyen Özdoğan, “Siyasi iktidarın, bu ülkeyi yönetenlerin Hatay, Maraş, Adıyaman gibi birçok şehrin neredeyse tamamının yıkılması, binlerce insanın hayatını kaybetmesi ve binlercesinin fiziken ve psikolojik olarak ağır yaralanmasında büyük payı ve suç ortaklığı vardır” ifadelerini kullandı.

Ranta dönüştürülen denetimsiz inşaatlara, imar afları, tarım arazilerinin imara açılması, depreme uygunluk denetimi yapılmaması gibi çok sayıda soruna dikkat çeken Özdoğan, “Halklarımız bilmelidir ki Hukuk Komisyonumuz dahil bu ülkenin onurlu tüm hukukçuları bu halklara karşı işlenen bu suçların takipçisi olacaktır” vurgusunda bulundu.

İKTİDAR SUÇUNU GİZLEMEK İÇİN OHAL İLAN ETTİ

Deprem ardından ilan edilen OHAL’e dikkat çeken Özdoğan, iktidarın suçunu gizlemek için OHAL ilan ettiğini kaydederek “Tek adam rejiminin sonuçlarından biri olan OHAL ilanının gerekçesinin Cumhurbaşkanı tarafından bölgedeki hırsızlık ve yağma olarak açıklanmıştır. Akabinde AKP sözcüsü de ‘yağmacılara karşı acımasız olacağız’ demiştir” diye belirtti.

Yağma haberlerini de hatırlatan Özdoğan, “Öncelik halkımızın kurtarılması ve güvenliğidir. Ancak iktidar yağma haberleriyle yürüttüğü tüm hukuk dışı süreçleri meşrulaştırmaya çalışmaktadır” şeklinde konuştu.

KAYITSIZ GÖZALTI VE İŞKENCE VAKALARI

Bölgeden kayıtsız gözaltı ve işkence vakalarının da kendilerine iletildiğini dile getiren Özdoğan, şunları ekledi: “Kriz merkezlerimize gelen görüntü video ve fotoğraflar bu suçları ispat eder şekildedir. Bu suçları işleyenler, işledikleri suçların görüntülerini pervasızca sosyal medyada yayınlamaktadırlar. “Makbul suçlu” olarak kabul edilen mültecilerin can güvenliği siyasi iktidar eliyle ortadan kaldırılmakta, herkese ve her kesime karşı da korkutma ve sindirme yöntemi olarak kabul ettirilmeye çalışılmaktadır. Bölgeden iletilen bilgilerde kayıtsız gözaltı ve işkence vakaları tarafımıza iletilmektedir. Afet nedeniyle toplumda oluşan tepkiyi bastırma, sindirme ve dayanışma ruhunu yıpratmanın amaçlandığı açıktır.”

FELAKETİN SUÇLULARINI BİLİYORUZ

HDP’nin yardım TIR’larının engellendiğine dair bilgileri de paylaşan Özdoğan, şöyle noktaladı:

“Afet sonrası oluşan dayanışma ve birlik ruhu yıpratılmaya çalışılmaktadır. Korku ve sindirime politikalarıyla oluşan tepkinin yansımaması sağlanmaya çalışılmaktadır. Bizler ve halklarımız bu yaşanan felaketin suçlularını biliyoruz. Bu yaşanan felaketin sadece bir doğal felaket olmadığını biliyoruz. İşkence görüntüleri üzücü ve endişe vericidir. İşkence ve ırkçılığın insanlık suçu olduğunu biliyoruz. Hiçbir koşulda işkenceye sessiz kalınamaz, işkence kabul edilemez, cezasız bırakılamaz. Irkçılığı bu ülkenin politikası haline getirenler önce sebep olduğunuz bu ölümlerin, enkaz altında bıraktıklarınızın ve bu cinayetlerin hesabını verin. Bu ülkenin savcıları; basına yansıyan görüntüler ve ihbar edilen işkence suçları için hızlıca soruşturma başlatmalı, bu halka karşı sorumlular. Bu afetin sonuçlarından sorumlu olanlar hakkında soruşturma başlatılmadı. Suç işleyen kolluk veya kamu görevlileri acilen açığa alınmalıdır. İşkence ve kötü muamele uygulamalarına müdahale edilmelidir. Halklarımız bilmelidir ki bu hukuk tanımaz, kanun tanımaz düzenin yarattığı enkazı her birlikte ellerimizle kaldırdığımız gibi ve yine aynı o birleşen ellerimiz ile insanlarımızın hak ettiği düzeni birlikte kuracağız.”

 

10:23

HDP Milletvekili Gülüm: Hatay insansızlaştırılmaya çalışılıyor

HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, Hatay’daki son duruma ilişkin şunları belirtti:

“Hatay’da ciddi bir yıkım var. Burası fay hattı, Burada fay hattına uygun bir yapılaşma yapılmamış. Bunun için kayıplar, ölüm çok yüksek. Halen enkaz altında kalan insanlar var. Ciddi sorunlar var. Devletin sonrası için de bir hazırlığı yok. AFAD binası, hastane yıkılmış,. Havalimanı  çökmüş, çünkü fay hattına yapılmış. Buradaki Mimar ve Mühendisler Odası’ndaki arkadaşlar uyarmasına rağmen buraya yapıldı ve şu an ulaşım bu nedenle sağlanamıyor. Trafik yoğunluğundan dolayı karayolu ile ulaşmak çok zor oluyor. Telefon hattı yoktu uzun süre buraya uzun süre baz istasyonu da kurulmadı. İletişimin olmaması çok büyük sıkıntı yaratıyor. Ulaşamıyorsunuz, irtibat kurulamıyor, hasta yakınları kendi yakınlarının nerede olduğunu bilmiyor. Hastaneye gidenler başka illere sevk edilememiş, kayıp yapılamamış.  Şimdi insanlar yakınlarını arıyor öldü mü, kaldı mı belli değil.

Bu anlamda dayanışma mekanizmasını, yeniden hayata bağlama mekanizmasını toplumsal muhalefet gerçekleştiriyor. Parti olarak biz buradayız, muhalifler, devrimciler, sosyalistler ve demokratik kitle örgütleri burada. Dışarıdan inanılmaz yardım geliyor. Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından çok ciddi bir yardım geliyor. Ama burada bunu dağıtacak sistem olmadığı için çok zorlanılıyor. Burada cenazelerin gömülmesinde çok ciddi sorunlar yaşanıyor.

Aynı zamanda bir insansızlaştırma durumu var. Buradan göç etmeye doğru sevk ediliyor, burası boşaltılıyor. Burası bir kültürün, kimliğin, hayat biçiminin olduğu bir yer. Burasının bu şekilde boşaltılması buranın tümden dağıtılması anlamına geliyor. Böyle bir yönelim de gözlemleyebiliyoruz.

Kadınlar açısından çok ciddi ihtiyaçlar var. Genelde yardım kampanyaları gönderilirken kadınların ihtiyaçları kenarda kalıyor. Buna özellikle dikkat çekmek istiyorum. Kadınlara dair özel ihtiyaçların gönderilmesi gerekiyor.

Büyük bir dayanışma uzun sürecek, öyle görünüyor. Çünkü buradaki yıkımın öyle kısa sürede toparlanmasına imkan yok. O yüzden bir hafta, iki hafta değil, sürekli burayla belki başka yöntemlerle belki kardeş aile kampanyaları ya da farklı biçimlerle  burayla ve diğer yıkılanlar yerlerle bu  dayanışma mekanizmasının sürmesi gerekiyor. Herkesin emeğine ve yüreğine sağılık. Büyük dayanışma ama devlet yok.”

10:13

İşgalci Türk ordusunun saldırıları kesintisiz sürüyor

Gerilla güçlerinin deprem nedeniyle eylemleri durdurma kararına rağmen işgalci Türk ordusu karadan ve havadan saldırılarına aralıksız devam ediyor.

 

09:43

Hatay'da HDP-HDK yardım çalışmalarını aralıksız sürdürüyor

 

09:38

İsviçre, Almanya ve Fransa'da gençler dayanışma kampanyasına aktif katılıyor

İsviçre’nin St Gallen kentinde Tevgera Ciwanên Şoreşger (TCŞ) üyeleri dün akşam saat 19:00'da  Heyva Sor a Kurdistan'ın depremzedeler için başlattığı yardım kampanyasına ilişkin afişleri dağıttı.

Almanya'nın Bonn kentinde de gençler yardım kampanyası çalışmalarına aktif olarak katılıyor.

Fransa’nın Saint-Avold kenti ve çevresinde faaliyet gösteren TCŞ ve Tevgera Jinên Tekoşer (TekoJIN) üyeleri, depremzedelerle dayanışma çalışmaları yürüttü.

TCŞ ve TekoJIN üyeleri, herkesi Hevya Sor üzeri depremzedelere dayanışmaya çağırdı.

09:20

Depremzedeler için Londra sokaklarında bağış toplanıyor

Londra’da Kurdistan ve Türkiyeli devrimci sol örgütler, deprem bölgesine bağış toplamak için tren istasyonları, stadyumlar, merkezi cadde ve sokaklarda ellerinde bağış kutuları ile nakdi destek topluyor.

 

09:02

Meletî'de soba ve çadıra ihtiyaç var

HDP Meletî Krizi Masası, kent merkezinde 6 yardım deposu oluşturdu. Depolarda, köylerde ve enkazlarda gönüllü olarak yer alan HDP Gençlik Meclisi üyeleri çalışıyor. HDP Gençlik Meclisi üyeleri, kentte soba ve çadıra ihtiyaç olduğunu belirtti. 

08:45

Hatay’da salgın hastalık riski artıyor

Hatay'da depremin yedinci gününde kentin bazı bölgelerinde ölü kokusu gelmeye başladı. Halkın devlete yönelik tepkisi ise dinmiyor.

Hatay'da depremin meydana geldiği günden beri elektrik ve suyun olmaması sağlıksız koşullar oluşturuyor. Kente gönüllü gelen sağlıkçılar, kuduz gibi salgın hastalık riskinin arttığını belirtirken, ölülerin sokaklarda olması ve tuvalet sorunun halen çözülmemiş olmasının salgın riskini üst seviyeye çıkarttığını belirtti. Kentte yeteri kadar ilaç olduğunu belirten sağlıkçılar, devletin koordinasyonsuz davranması sonucu hastalık belirtilerinin artığını sözlerine ekledi.

Devletin yardımları koordine etmek yerine başıboş bırakması kentte korkunç görüntülerin oluşmasına yol açtı. Sokaklarda kurtlanmış yemekler, ölü hayvan bedenleri çoğalmaya başladı.

Sosyalistlerin ve halk kendi imkânları ile yardımları düzenli hale getirmeye çalışıyor. Kente özellikle iktidar destekli siyasal İslamcı derneklerin gelmesi sonrası düzensiz dağıtımlar artmaya başladı.

 

07:56

Tutsaklar deprem nedeniyle açlık grevini sonlandırdı

Afyonkarahisar 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi ve Giresun Espiye L Tipi Kapalı Cezaevi’nde koğuşlara yönelik baskın, ayakta sayım dayatması ve genel itibariyle cezaevlerinde yaşanana hak ihlallerine karşı süresiz ve dönüşümsüz açlık grevinde olan tutsaklar, deprem dolayısıyla eylemlerine son verdiklerini açıkladı.

07:53

Müzisyen Zilan Tigris'in cenazesi enkaz altından çıkarıldı

Amed’te yıkılan binaların enkazında arama kurtarma çalışmaları sürerken, Yenişehir ilçesi Ofis Semti Kooperatifler Mahallesi Kurt İsmailpaşa 2’nci Sokak’ta yıkılan 9 katlı Sözel Apartmanı’nda müzisyen Zilan Tigris’in (Dilek Küçüker) cansız bedeni çıkarıldı. 

07:51

Gazeteci Rauf: Yardımlarınızı güvenli ellere verin

Süleymaniye'de Bakur ve Rojava’daki depremzedelere yardım için çalışmalarda yer alan Gazeteci Kemal Rauf, "Depremzedelere ulaşması için yardımlarınızı güvendiğiniz ellere ulaştırın" dedi.

 

02.44

Yardım gönüllüsü: Halkın yaralarını halk sarıyor, devlet değil

Üç deprem görmüş, evini ve yakınlarını kaybeden ve göçük altındakilerini kurtarmaya çalışmış biri olarak İzmir’den Elbistan’a yardım için gönüllü olarak geldiğini belirten üniversite öğrencisi Mehmet Kaşar, “Halkın yaralarını halkın sardığı bilinciyle geldim. Buralar, devlet denen bir organizasyonun hiçbir şekilde var olmadığı bölgeler. AFAD, Kızılay ve benzeri, devletin hiçbir organının olmadığı bir gerçekle karşıyayız. Elbistan Cemevi üzerinden yardımları organize ediyoruz. Halkın yaralarını elimizden geldiğince sarmaya çalışıyoruz” dedi.

Elbistan’ın hayalet bir şehir haline geldiğini söyleyen yardım gönüllüsü Kaşar, “Bazı yerlerde göçükler olduğu gibi duruyor. Hiçbir çalışmanın olmadığı enkazlar var” dedi.

02.19

'Cenazelerimiz halen göçük altında'

Depremin vurduğu Semsûr ve Meletî bölgelerinde çalışma yürüten Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Celal Fırat, 6’ncı günde izlenimlerini ve devletin ihmal ve ihlaller zincirini ANF’ye anlattı.

01.34

Erce: Bu bölge çok bilinçli şekilde insansızlaştırılacak

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erce, deprem bölgelerindeki gözlemlerini anlatırken, “Gördüklerim ihmal, yıkım, çaresizlik, kaos, öfkedir” dedi.

Doğal felaketlerle depremi durdurma şansının olmadığını belirten Erce, “Ancak depremde insanları kurtarma, kimsenin burnunun bile kanamadan kurtulmasını sağlama şansımız var” dedi ve bunun gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin aymazlıklarının, günümüzde ise soygun, rüşvet düzeniyle alakalı olduğuna işaret etti “Bu aynı zamanda bir cinayettir, bir katliamdır” diye konuştu.

Deprem bölgelerinin çok bilinçli bir şekilde insansızlaştırılacağı uyarısını yapan Erce, “Eğitimini tamamlayamayan çocuklar yeniden göçmek zorunda kalacak ve bu bölge insanları çaresizliğe itip yeniden boşaltılacak, insansızlaştırılacak, daha çok sefalete yol açacak” dedi.

00.39

BM, ölü sayısının 'iki kattan fazla' artacağını söyledi

Pazartesi günü Mereş merkezli Bakur ve Rojava Kurdistanı, Türkiye ve Suriye’de meydana gelen 7.8 büyüklüğündeki deprem nedeniyle 25 binden fazla kişi yaşamını yitirirken, Birleşmiş Milletler Acil Yardım Koordinatörüne göre, yaşamını yitirenlerin sayısı muhtemelen "iki kattan fazla" artacak .

Cumartesi günü Sky News'e konuşan Martin Griffiths, on binlerce kişinin daha ölmesini beklediğini söyledi. Griffiths, “Bu korkunç. Bu, doğanın gerçekten sert bir şekilde karşılık vermesidir. Bu moloz dağlarının hâlâ insanları tuttuğu, bazılarının hayatta olduğu fikri çok şok edici. Ölü sayısını gerçekten saymaya başlamadık” dedi.

Bir felaketten sonraki 72 saatlik sürenin kurtarma çalışmaları için genellikle "altın dönem" olduğunu ve bu sürenin artık dolduğunu, ancak hayatta kalanların hâlâ enkazdan çıkarıldığını söyleyen Griffiths, "Bu kurtarma aşamasının ne zaman durdurulacağına karar vermek inanılmaz derecede zor olmalı" dedi.

BM Genel Sekreteri António Guterres'in sözcüsü Stéphane Dujarric ise, BBC Radio 4'ün Today programına Suriye'de daha fazla bölgeye erişim sağlamak için müzakerelerin sürdüğünü söyledi ve yardım çabalarında "dayanışma" çağrısında bulundu. Dujarric, “Mesajımız açık, siyaseti bir kenara bırakmanın zamanı geldi. Sadece Suriye'de ve Türkiye'nin güneyinde çaresizce yardıma ihtiyacı olan erkeklere, kadınlara ve çocuklara odaklanın” dedi.

00.09

HDP'li vekil: Enkazlar tespit yapılmadan kaldırılmamalı

Enkazların bu kadar hızlı kaldırılmaması gerektiğini söyleyen HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, öncelikle oradan ölülerin çıkarılmasını işaret ederken ikinci olarak da deprem tespitinin yapılmasının mühim olduğunu vurguluyor.