AKP-MHP öldürüyor, kentleri insansızlaştırıyor!

Depremin üzerinden 8 gün geçti; on binlerce insan yaşamını yitirdi. Depremi fırsata çeviren AKP-MHP iktidarı ölü sayısını gizlerken, bölgeyi de insansızlaştırmak istiyor.

21.00

TTB, TİHV, İHD’den işkence açıklaması

Türk Tabipleri Birliği (TTB) İnsan Hakları Kolu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği deprem bölgesinde yaşanan şiddet ve işkencelere dair ortak yazılı bir açıklama yaptı. Deprem bölgesinden dehşet verici insan hakları ihlalleri haberlerinin geldiğinin ifade edilen açıklamada, özellikle sanal medyada paylaşılan, teyit edilmeye muhtaç birtakım görüntülerin olduğu belirtildi.

Siyasal otoritenin Olağanüstü Hal (OHAL) ilanının hatırlatıldığı açıklamada, “Bilhassa siyasal otoritenin OHAL ilanını ‘fitne fesat gruplarına’ ve ‘yağmacılara’ engel olma gerekçesiyle savunan ifadelerinden sonra bu tür ihlal iddia ve haberlerinde görülen artış, oldukça düşündürücüdür” denildi.

‘İŞKENCE HİÇBİR ŞEKİLDE KABUL EDİLEMEZ’

Bugün en fazla ihtiyaç duyulan toplumsal dayanışma olduğu belirtilen açıklamada, “Tüm gösterişli ve iddialı söylemlere karşın kamusal gücün yetersiz kalması nedeniyle destek ve yardım çalışmalarının gecikmesi, bunun da can kaybını arttırması sonucu toplumda oluşan haklı öfkenin yanlış hedeflere yöneltilerek, bizzat deprem mağduru sığınmacı ve mültecilere yönelik nefret suçlarının işlenmesi, somut kanıta ve bilgiye dayanmadan birtakım insanların yağmacı ilan edilmesi, hukukun işletilmeyip, işkence ve diğer kötü muamele boyutunda şiddete başvurulması hiçbir şekilde kabul edilemez” ifadeleri kullanıldı.

‘7 GÜNLÜK GÖZALTI SÜRESİ KABUL EDİLEMEZ’

OHAL ilan edilen yerlerde yağma ve hırsızlık suçlarında gözaltı sürelerinin uzatıldığının vurgulandığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi: ”11 Şubat 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile yağma ve hırsızlık suçlarında gözaltı süreleri OHAL ilan edilen yerlerde dört günden yedi güne uzatılmıştır. Kuşkusuz işkence yasağı ihlalleri açısından da büyük risk oluşturan yedi günlük gözaltı süresi suçun niteliği ne olursa olsun kabul edilemez. Yetkilileri, BM İşkenceye Karşı Komite’nin (UNCAT) uyarı ve hatırlatması çerçevesinde Türkiye’nin kabul ettiği evrensel hukukun yükümlülüklerini yerine getirmeye ve insan haklarına saygıyı korumaya davet ediyoruz.” 

‘KURUMLARIMIZA BAŞVURABİLİRLER’

İşkence ve kötü muameleye maruz kalanların kurumlarına başvurabileceklerinin belirtiği açıklamada, “Yaşanan işkence ve diğer kötü muamelelerin tespit ve belgelenmesi, onarım ve hukuki süreçlerinde etkin görevimizi kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha yineliyoruz” denildi.

20.47

Kadın Koalisyonu Afet Koordinasyon Ağı kuruldu

Kadın Koalisyonu, Mereş merkezli 7.8 ve 7.7 büyüklüğündeki depremlerin ardından yaşanan yıkımın onarımına katkı sunmak amacıyla bir Afet Koordinasyon Ağı kurdu.

Yapılan açıklama ile yaşanan olumsuzluklardan en fazla etkilenen kesimin kadınlar, çocuklar ve toplumda diğer dışlanan gruplar olacağı deneyiminden hareketle bu süreçte kaynaklarla ihtiyaç sahipleri arasında köprü kurmak, hak ihlalleri ile mücadele etmek ve kadın örgütlenmelerinin afet yönetiminin her aşamasında etkin olarak yer almasını sağlamak amacıyla kurulan Afet Koordinasyon Ağı, yaraların dayanışmayla sarılması için alanlarda olduğunu duyurdu.

Afet bölgesindeki illerin her birinde kurduğu yerel örgütlenmeler ile doğrudan dayanışmayı güçlendirirken bir taraftan da ulusal ölçekte oluşturduğu ağ ile afet bölgesinde yaşamaya devam edenlerin ve farklı illere taşınanların ihtiyaçlarının giderilmesi ve hak ihlallerinin önlenmesi adına çalışmalar yürüten Afet Koordinasyon Ağı, ulusal ve uluslararası kamuoyuna dayanışma çağrısı yaptı.

 Bu yıkıma neden olanların, ortaya çıkan enkazı kaldırmaya muktedir olmadıklarına dikkat çekilen çağrı metninde depremin sorumluları olarak rant, iktidar, güç için canlıya, eşit ve özgür bir ortak hayata yaşama hakkı tanımayanlar işaret edildi.

20.43

Hakkari Valiliği yardımları engelliyor

Colemêrg’te Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) öncülüğünde deprem kentleri için başlatılan yardım kampanyası kapsamında Dîlok'un İslahiye ilçesine gönderilmek üzere bir yardım kamyonu yola çıkarılmak istendi ancak  polisler tarafından, “Valilik izni ve talimatı” olmadığı gerekçesiyle gönderilmesi engellendi. Yardım kamyonunda erzak, battaniye, bebek ve hasta bezi, bebek maması gibi temel yaşam malzemeleri bulunuyordu.

Yaşanan engelleme üzerine kampanyayı başlatan STÖ’ler, yazılı bir açıklama yayınladı.

Açıklamada, yardım kamyonunun, AFAD yardımlarının toplandığı Hakkari Gençlik Merkezi’nde kayıt oluşturması gerektiği gerekçesiyle polis nezaretinde yönlendirildiği ve araca el konulmak istendiği belirtildi. Açıklamanın devamında, “Bu durumu kabul etmeyeceğimizi ve toplanan yardımların belirlenen bölgelere kendi imkanlarımızla götürerek deprem bölgelerinde bulunan gönüllülerimiz tarafından ihtiyaç sahiplerine dağıtacağımızı ve yardımda bulunan hayırseverin de bu şartlarla yardımda bulunduğunu belirtmemize rağmen bizzat Valilik talimatı olduğu belirtilerek aracın çıkışına izin verilmemiş ve kendileri dışında hiçbir kurum, dernek ve STK’nın yardım gönderemeyeceğini belirtmişlerdir” denildi.

YARDIM İÇİN İZNE GEREK YOKTUR

Yaşanan olay üzerine Emek ve Demokrasi Güçleri olarak yaptıkları değerlendirmede toplanan ekmeklerin bozulma ihtimaline karşı AFAD aracına yüklendiği ifade edilerek,  “Hayırsever vatandaş ile yapılan görüşmede kendisine ait olan yardım malzemesini AFAD’a teslim etmeyerek geri çekeceğini ve ürünleri satın aldığı dükkanlara iade edeceğini belirtmesi üzerine bağışladığı ürünler kendisine iade edilmiştir. Yaşanan afetin boyutu göz önüne alındığında tüm halkımızın seferberlik ruhuyla afetin yaralarını sarmak için her şeyini ortaya koyduğu bu süreçte hala yasaklama ve baskılarla afetzedelerle dayanışmayı engellemeye çalışan bu tutum ve kararları kabul etmediğimizi, afet bölgelerine yardım etmek için kimseden izin almamıza gerek olmadığını tekrardan belirtmek isteriz” ifadelerine yer verdi.

MAĞDURİYETLERİ ARTTIRIYORLAR

Enkaz altında halen hayatını kaybeden insanların çıkarılmadığına dikkat çekilen açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “On binlerce yaralı varken ve yüzbinlerce insanımız evsiz bir şekilde yardıma ihtiyaç duyarken, çocuklarımız üşürken diğer şehirlerde bu yönlü bir yasaklama yokken ilk günden beri Hakkari Valiliği tarafından depremzedelere gönderilmek istenen yardımlar engellenmeye çalışılmaktadır. Yapılan engellemelerin aşılması adına AFAD koordinasyonundan sorumlu mülki amirlerle görüşme taleplerimize kapılarını kapatmaları afet bölgelerinde yaşanan mağduriyetleri arttırmaktadırlar. Bütün bu yaşananlar karşısında halkımızdan aldığımız desteklerle dayanışma kampanyalarımızı sürdüreceğimizi belirterek bu dayanışmamızı engellemeye çalışanları da halkımızın vicdanına bırakıyoruz.”

20.10

Elbistan’da devlet yok, komün dayanışması var

Elbistan’ı vuran depremlerde ailesinden 4 kişiyi kaybeden Halkların Demokratik Partisi Elbistan Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Akar, devletin gelmediği kentte enkaz altında kalanları kendi imkanlarıyla çıkarmak istediklerini, ancak jandarmanın gözaltı tehdidi nedeniyle hepsini sağ çıkarabilecekken 6 candan 2 canı çıkarabildiklerini aktardı.  

Elbistan’da meydana gelen iki deprem ve artçı deprem sonrası halkın yüzde 80’inin kenti terk ettiğine dikkat çeken Akar, “Bu da devletin asimile politikalarının bir devamıdır” dedi.

İHTİYACI OLANLAR GELEBİLİR

HDP’nin kayyum atanan belediye başkanlarının, milletvekillerinin koordineli bir şekilde bölgeye geldiklerini ifade eden İbrahim Akar, “Bütün HDP’liler seferber oldu dayanışmak için. Nurhak’a, Ekinöz’e, Afşin’e, köylere, en uzak köylere yardım ulaştırmaya çalıştık. Arkadaşlar arasından bir koordinasyon vardı; bir sıkıntı yaşanmadı. Devlet hala yok bizde ama HDP’nin belirlediği komün yaşam temelinde yola çıktık ve halen buna devam ediyoruz. Güzel bir dayanışma gösterdiler. İşte dayanışma budur. CHP ile de, Cemevi ile de dayanışma yaptık. İhtiyacı olanlar gelsin, cemevinin bodrum katında ihtiyaçlarını karşılasın” dedi.

18.34

İşkence edilen 7 tutukluya sürgün

İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan 7 tutuklu, isyan çıkardıkları iddiasıyla işkence edildikten sonra başka cezaevine sürgün edildi.

İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan isimleri öğrenilemeyen 7 tutuklu, isyan çıkardıkları iddiasıyla "vatan haini" denilerek işkence edildi. Tutuklular, yaralı halde başka cezaevine gönderildi. Tokat Cezaevi'ne sürgün edilen 3 tutuklunun, yüzünde ve gözünde morluklar oluştuğu, darp raporu alınmasının engellendiği belirtildi. 

Öte yandan Adalet Bakanlığı'na bağlı bir ekibin İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklularla görüşerek incelemelerde bulunduğu, tutuklulara "İsyan çıkarmadığınız ve kimseye zarar vermediğiniz için bir hafta 10 gün içinde size izin verip tahliye edeceğiz" dediği öğrenildi. 

17.40

1 haftadır oğlunun enkazdan çıkarılmasını bekliyor

Hatay Armutlu Mahallesi'nde 1 haftadır oğlu Muhammet'in enkaz altından çıkarılmasını bekleyen Semire Özalp, "Ah oğlum! Erken çıkarsaydılar şimdi yaşıyor olacaktı. Ama çok ihmal ettiler. Her gün bir ekip geldi, bırakıp gitti. Ne olur oğlumu çıkarsınlar" dedi.

16.46

HDP’den işkence görüntülerine ilişkin suç duyurusu

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, deprem bölgesinde yaşanan işkence ve şiddet görüntüleri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Mereş merkezli depremlerin ardından iktidar, yağmacılık iddiaları ile OHAL ilan etti. İktidarın söylemleri sanal medyada ‘yağmacı’ etiketiyle paylaşılan linç ve işkence görüntülerinin paylaşılması ile sonuçlandı. İşkenceye maruz kalan kişilerin ise gönüllü ve depremzede olduğu sanal medya aracılığı ile ortaya çıktı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, linç saldırıları ve işkence görüntülerine ilişkin İçişleri Bakanı, vali, vali yardımcıları, emniyet müdürleri ve işkence ve linç fiilini işleyen kişiler ve kamu görevlileri hakkında “işkence suçu”, “eziyet suçu”, “görevi kötüye kullanma”, “kasten yaralama”, “kasten öldürmenin ihmali davranışıyla işlenmesi”, “hakaret”, “kişi hürriyetinde yoksun bırakma” suçlarından suç duyurusunda bulundu.  

15:52

HDP, engelli depremzedeler için yapılması gerekenleri açıkladı

HDP Engelliler Komisyonu, engelli depremzedelerin durumuna dikkat çekerek, yapılması gerekenleri sıraladı.

HDP Engelliler Komisyonu eş sözcüleri Hatice Betül Çelebi ve Musa Piroğlu tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Deprem ile birlikte oluşan ağır enkaz ve beraberinde gelen kış koşulları; engelli, yaşlı, kronik hasta ve nadir hastalığı olan bireyler için tolere edilemez olup, bu süreçte oluşan mağduriyetlerinin derinleşmemesi için gecikmeden farklı engellilik sorunlarına dönük planlamaların ve kamusal sorumlulukların yaşama geçirilmesi hayatidir" denildi.

Açıklamada, şunlar belirtildi:

"Engelli yurttaşların ivedilikle tespitinin yapılması, yaşadıkları konutlardaki hasar durumunun belirlenmesi, barınma imkanı kalmayan engelli yurttaşların, engellilik durumları ve öznel koşulları gözetilerek, ya bulundukları yerleşim yerlerinde ya da talepleri dahilinde uygun koşulların sağlanacağı başka illerde aileleriyle birlikte konaklama imkanları oluşturulmalıdır.

Depremzedeler için oluşturulacak geçici yerleşim birimlerinde, çadır/konteyner kentlerde engelli ve yaşlı nüfusun ihtiyaçları gözetilerek yapı, yol, WC düzenlenmesi yapılması önemlidir. Fiziki erişilebilirlik sorunu olmayacak şekilde bir planlama yapılmalıdır. Psiko-sosyal destek çalışmaları sistematik bir şekilde ve acil olarak sunulmalıdır. 

İşitme engelli bireylerin iletişimi ve rehabilitasyonu için deprem illerinde ve çadır kentlerde işaret dili ile anadilde destek sağlayabilecek, Kürtçe ve Arapça konuşacak tercümanlar görevlendirilmelidir.

Deprem anında ortaya çıkan yaralanma ve engellilik durumları ile daha öncesinde engellilik durumu olan bireyler için tekerlekli sandalye, baston, TAK (Temiz aralıklı katater) işlemi için kullanılan tek kullanımlık katater, sonda, sonda torbası, havalı yastık, havalı yatak, hasta bezi, yatak yarası bakım ürünleri, pansuman için gerekli tıbbi ve sarf malzeme ve ilaçları, kolostomi malzemeleri, hijyen malzemeleri, ihtiyaç duyulan tüm tıbbi medikal malzemeler ve ilaçlar, işitme engelli bireyler için işitme cihazları ile görme engelliler için beyaz baston, akıllı telefon vb. araç gereçler gecikmeksizin ücretsiz olarak karşılanmalıdır.

Bulundukları illerde diyaliz imkanı kalmayan diyaliz hastalarının, solunum ve profesyonel tıbbi destek ortamına gereksinim duyan SSPE ya da SMA’lı bireylerin, serebral palsi, omurilik felçlisi ve kas hastalarının sağlık ve rehabilitasyon hakları korunmalı, mağduriyetleri önleyecek hızlı ve bireyselleştirilmiş organizasyonlar yapılmalıdır.  

Çölyak, Fenilketonüri gibi özel diyet gerektiren durumdaki yurttaşların beslenme ihtiyaçları tespit edilerek ücretsiz ve ivedi olarak karşılanmalıdır.

Güvenlik alanlarını yitiren ve rutinlerinden kopan nöroçeşitli bireylerin yaşadıkları travmaların nörotipik bireylerden çok daha ağır etkiler yaratabilme ihtimali, bu bireylerin aileleriyle birlikte öznel koşullarına cevap olacak barınma mekanlarının acilen oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır. Özellikle otistiklere yönelik sunulması gereken kamu hizmetleri ve destekler kesintisiz ve ücretsiz olarak sürdürülmelidir.

Görme engelli bireylerin talepleri doğrultusunda tüm temel ihtiyaçları adreslerine teslim edilmelidir.
Depremde yaralanan ve kalıcı olarak engellilik durumu oluşan bireyler için gerekli rapor işlemleri kolaylaştırılmalı, her türlü sosyal haklar ve ekonomik destekler geciktirmeden ulaştırılmalı, bölgedeki engelli yurttaşların tamamına her ay koşul aranmaksızın asgari ücrete eş değer 'Temel Yurttaşlık Geliri' ödenmelidir.

Yıkılan şehirlerimizin yeniden inşası, erişilebilir ve evrensel tasarıma uygun olarak planlanmalıdır. Yaşadığımız bu tarifsiz acılardan çıkarılan derslerle ve yıllardır erişilebilir olmayan kentsel dönüşümün topluma ve yaşama yönelik bir saldırı olduğu bilinciyle erişilebilirlik mevzuatı uygulanmalıdır.

Neoliberal politikaların karcı, hırslı, talancı, faydacı, ayrıştıran, dışlayan, yalnızlaştıran yozlaşmış sisteminin bizzat kendisi büyük bir enkaza dönüşmüştür. Günlerdir büyük bir ferasetle tek vücut olmuş toplumsal dayanışma, yeniyi inşa edecek toplumsal birliğin ve ekolojik, eşit ve erişilebilir yeni bir yaşam hayalimizin yaklaştığının da en büyük habercisidir."

 

14:55

Tutsak gazeteciler: Toplum yararına habercilik yapılmalı

Rehin tutulan Mezopotamya Ajansı (MA) ve JINNEWS muhabirleri, Mereş Bazarcix (Pazarcık) ve Elbistan merkezli depremlerde yaşamını yitirenlere başsağlığı mesajı gönderdi. Gazetecilerin mesajında, “Bu bir felaket değil katliamdır. Sahada olan gazeteci meslektaşlarımıza çağrımız, toplum yararına habercilik yapılmasıdır. Bizler de buradan dayanışma duygularımızı iletiyoruz” denildi.

 

14:16

Kurtulan: Pazarcık'ta devlet yok dayanışma var

HDP Milletvekili Fatma Kurtulan, Bazarcix'da devletin değil, dayanışmanın olduğunu belirtti, "Bu devlet vatandaşına su, ekmek bile yetiştiremedi" dedi.

 

13:36

Sancar: KCK'nin kararı önemlidir

HDP Eş Genel Başkan Mithat Sancar, KCK'nin eylemsizlik kararı için "Bu ve benzeri kararlar, önemlidir" diyerek, muhalefeti birlikte hareket etmeye çağırdı.

 

12:35

Kızını kaybeden, eşinin kolu kesilen kadın: Utanmazlığın resmi bunların yüzüdür

HDP milletvekilleri Murat Sarısaç, Dilan Dirayet Taşdemir ve Sezai Temelli, depremin etkilediği Hatay’ın Defne ilçesindeki depremzedeleri ziyaret etti. Enkazda çocuğunu yitiren ve eşinin kolu kesilen bir kadın, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Enkazların altında cenazeler var. Henüz kimse gelmedi. Eşimle, kızım enkaz altında kaldı. Kızımı kurtaramadık. Eşimin kurtarılması için inşaatçılardan destek istedik. 13 saat sonra eşimi çıkarabildik. Daha sonra ‘hastaneye kaldıralım’ dedik ama hastane yok. Samandağ Hastanesi’ne götürdük. Orada eşimin kolunu sarıp, iğne yaptıktan sonra 'git' dediler. ‘Kolu morarmış’ dedim. 'Bir şey yapamayız' dediler. 

Eve gittik eşime ‘Biraz sabret sabaha seni hastaneye götüreceğim’ dedim. Tedavi için bir çadır vardı, sabah oraya gittik. Tam bir kaos, cehennem ortamı... ‘Ne yapacağız’ diye sorduk. 'Röntgen çekin sonra doktorun yanına çıkın' dediler. Çıktık ama doktor yok. Tam çıkarken, başka birine acil müdahale eden bir doktor gördük. Ne yapmamız gerektiğini sordum. Eşime bakar bakmaz direkt içeriye aldı. Seyyar ameliyat ile kolunu kesti. Meğer kaslar ölmüş. O esnada herkes yerlerde yardım bekliyor. 24 saat başka bir yere sevk edilmek için bekledik. Madem devlet yok bari tedavi etsin. Onu da yapmıyorsa bari ulaştırsın. Yeter ki bir şey yapsın. Resmen sana önce ‘öl’ diyorlar, ölmedin mi? ‘Sakat kal’ diyorlar. Utanmazlığın resmi bunların yüzüdür. Başka yüz olamaz. Bütün müzelerde bunların utanmazlıkları sergilenmelidir.  Hala utanmadan siyaset yapıyorlar. Bu bir katliamdır." 

12:31

Güreşçi'yi katleden Türk askerleri hâlâ 'görev' başında

Hatay’da 7 Şubat’ta bir tekel bayisini “yağmaladıkları” ileri sürülerek Türk Altınözü Jandarma Karakolu ekipleri tarafından dün gözaltına alınan Ahmet Güreşçi’yi ağır işkenceyle katleden ve kardeşi Sabri Güreşçi’ye de ağır işkence uygulayan askerlerin hâlâ "görevlerinin başında" olduğu öğrenildi. Büyükburç Mahallesi’ndeki evlerinde gözaltına alınarak ağır işkence gören Sabri Güreşçi’nin hala aynı karakolda, işkenceci jandarmanın gözetiminde olduğu belirlenirken, Güreşçi’nin Özgürlük İçin Hukukçular Derneği'ne (ÖHD) bağlı avukatları, müvekkillerine her türlü işkencenin yapıldığını kaydetti. Avukatlar, bütün siyasi partileri sorumluluğa çağırdı.

 

12:15

Amed'de morg kapısında bekleyenler ağıtlar yakıyor

Amed’te, yıkılan 7 binanın enkazından şu ana kadar 319 cenaze çıkarılırken, 900’ün üzerinde de yaralı var. Rezan ilçesi Sento Caddesi üzerinde Işık Apartmanı, Mevlana Halit Mahallesi 482’nci sokakta Akar (Hisami) Apartmanı ve Yoldaş Apartmanı’da arama kurtarma çalışmalarına dün itibariyle son verildi. Yenişehir ilçesi Elazığ Caddesi üzerinde 12 katlı Diyar Galeria İş Merkezi, Rezan ilçesine bağlı Tesisler Semti’nde Selin 2 (Cengizler) Apartmanı ve Yenişehir ilçesi Ofis Semti’nde Sözel Apartmanı’da ise çalışmalar sürüyor.  Diyar Galeria İş Merkezinde ise hala 60 insanın enkaz altında olduğu tahmin ediliyor. Enkaz altında çıkarılanların cenazelerin olduğu hastanelerin kapısında onlarca kişi, cenazelerini almak için bekliyor. Morg kapısında bekleyen insanlar, sürekli ağıtlar yakıyor.

11:50

Hasarlı binalar mühürlendi

Amed’te, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğü ile Kent Koruma ve Dayanışma Platformu Kriz Masası’na bağlı mühendisler il ve ilçelerde hasar tespiti yapıyor. Depremden dolayı hasarlı, ağır hasarlı ve hafif hasarlı binalara ilişkin çalışma sürdüğü için resmi bir açıklama yapılmazken, şimdiye kadar hasırlı tespit edilen kimi binalar mühürlendi. 

11:30

Usulsüzlüğe itiraz eden muhtarın yerine kayyum atandı

Riha'nın merkez Karaköprü ilçesi Esentepe Mahallesi muhtarı Ömer Bağıran'ın yerine, Karaköprü ilçe kaymakamı tarafından kayyum atandı. Kayyum atamasına ilişkin sanal medya paylaşımında bulunan  Bağıran, “depremden sonra mahallede yapı denetimi yapan ekibi daha dikkatli çalışma yapmaları yönünde uyardığı” için yerine kayyum atandığını söyledi.

11:19

Özsoy: Termallerle öldürebiliyorlar ama aynı termallerle kurtarmıyorlar

Türk devletinin deprem ve imar politikalarını eleştiren HDP Amed Milletvekili Hişyar Özsoy, "Termallerle insanları öldürebiliyorlar ama aynı termallerle kurtarmıyorlar" dedi.

11:08

Yaralı çocukların bir kısmından haber alınamıyor

Elbistan, Mereş merkez, Bazarcix, Semsûr, İskenderun, Hatay ve ilçelerinde depremde yaralı kurtulan çocukların bazılarından bilgi alınamıyor.

Mereş'in 12 Şubat ilçesinde depremin olduğu ilk gün, saat 11.00'da göçük altından çıkarılan Mukaddes Erva Aktaş adlı çocuktan bunlardan biri. Ambulansa teslim edildiği ancak o günden beri haber alınamadığı öğrenildi. Ablası ve annesi yaşamını yitiren çocuğun teyzesi Feyza Aktaş, "Kaygılıyız. Yaşıyorsa da yaşamıyorsa da bilgi verilmeli. Hastanede olduğunu bilelim kafi" dedi.

Deprem bölgelerinden batı kentlerindeki hastanelere nakledilenler de olmuştu ancak kayıp çocuklardan hiçbir şekilde haber alınamadı.

10:20

Yaşamını yitirenlerin sayısı artıyor

Türk devlet kurumu AFAD’ın yaptığı açıklamaya göre, yaşamını yitirenlerin sayısı 31 bin 643’e yükseldi. 

Bölgedeki kaynaklar ise gerçek sayının gizlendiği, kayıpların çok daha fazla olduğunu belirtiyor.

 

 

09:52

Sanal medya paylaşımı yapan 56 kişi gözaltına alındı, 14 kişi tutuklandı

Türk devlet güçleri sanal medyada depreme ilişkin paylaşımlarda bulunan 56 kişi gözaltına aldı, 14'ünü tutukladı.

09:14

Toplumsal dayanışma ve paylaşım yaşatır

Toplum olarak kaderini kendi eline alıp, kendini yaşatacak bilinç ve örgütlülük oluşturmak lazım. İşte o zaman özgür olabilir ve de yaşayabilirsin. Deprem olursa ondan korunursun, normal zamanlarda da deprem gibi baskı ve sömürüden korunursun.

 

08:41

Alevilere yardım yapılmıyor

Meletî’nin köy ve beldelerinde “torpil” ile çadır dağıtılırken, Savaklı Köyü’nde çadır bulamayan bir aile, 55 bin liraya konteynır aldı. Dilek Beldesi'nde yaşayan Aleviler ise  "Alevi olduğumuz için yardım yapılmıyor" diye belirtti. 

08:34

Hatay'da jandarma işkenceyle bir kişiyi öldürdü

Hatay Büyükburç Mahallesi'nde evlerine yapılan baskınla gözaltına alınan Ahmet Güreşçi ve Sabri Güreşçi, Jandarma karakolunda işkence gördü. Yapılan işkencenin sonucu Ahmet Güreşçi yaşamını yitirdi. 

Hatay'da son günlerde bazı sivil grup, polis ve askerlerin hırsızlık yaptığı iddia edilen kişilere işkence yaptığı, işkenceyle öldürdüğü ortaya çıkmaya başladı. 

Büyükburç Mahallesi'nde jandarma tarafından evlerine yapılan baskın ile gözaltına alınan Ahmet Güreşçi, 19:30 sıralarında karakoldan hastaneye getirildi. Güreşçi'nin hastanede hayatını kaybettiği öğrenildi.

Gözaltında bulunan diğer kişilerle avukatların yaptığı görüşmeler sonrası, Ahmet ve Sabri Güreşçi ile aynı köyden ev baskınıyla gözaltına alınan kişilerin, jandarma tarafından, 'haya sıkma, ıslak sopayla dövme, ıslatarak dövme' gibi işkencelerden geçirildiği, kişilerin kaburgalarında kırıkların, yüzlerinde yaraların olduğu açıklandı. Ayrıca jandarmalar gözaltına bulunan kişilere tecavüz tehdidinde bulundu. 

Tüm işkenceleri tespit eden avukatlar hakkında da tutanak tutuldu.

08:27

Mereş merkezli depremde Suriye ve Rojava – I

Deprem nedeniyle Suriye ve Rojava’da yüzü aşkın bina yıkıldı. 3 bin 581 kişi yaşamını yitirdi, 5 bin 348 kişi de yaralandı. Büyük yıkımların yaşandığı Türk işgali altındaki bölgelerde ise binlerce kişinin hala enkaz altında ve veriler açıklanmıyor.

 

08:25

AFAD birçok çalışmayı durdurdu

Depremin ilk gününden beri Dîlok'ta olan HDP’li Muazzez Orhan, birçok insanın zamanında müdahale olmadığı için yaşamını yitirdiğini aktarırken AFAD’ın başka çalışmalara izin vermediğini ifade etti.

08:25

HDP’li Sarısaç: Halkını enkazın altında bırakan bir devlet anlayışı var

Milletvekili Murat Sarısaç, depremle birlikte devletin insanları yaşatacak hiçbir politikaya sahip olmadığının çok iyi anlaşıldığını belirterek, bölgelere gelen yardımları engellemesinin Kürtler ve Alevileri göçertme politikasına dayandığını vurguladı.