Aksu: Bu korkaklıkla İBB’yi vaktine kadar yürütemezsiniz !

İBB yönetiminin hukuksuz işten atmalarına karşı 21 gündür Saraçhane Parkı’nda direnen işçileri Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu ve Umut-Sen Örgütlenme Koordinatörü Başaran Aksu destek ziyaretinde bulundu.

Türk İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından hedef gösterildikten sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetimi tarafından cadı avıyla kod 42 ile işten atılan işçilerin Saraçhane Parkı’ndaki direnişi 21’inci gününde devam etti. Pazartesi günü yapılacak dayanışma buluşmasına katılım çağrısının yapıldığı nöbeti, Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu ve Umut-Sen Örgütlenme Koordinatörü Başaran Aksu ziyaret etti. 

İlk destek konuşmasını yapan Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, hukuksuz bir biçimde işten atılan ve 21 gündür direnen İBB direnişçilerini dayanışmaya geldiklerini vurguladı. İBB’nin işten çıkarmalarının, iş kanunun 4857 maddesine göre aykırı olduğunu belirten Küçükosmanoğlu, güvenlik soruşturmalarının ise AKP’nin KHK anlayışından farksız olduğunu söyledi. Küçükosmanoğlu, İBB yönetiminin bugün o koltuklarda halkın ve demokrasi güçlerinin vermiş olduğu oylarla oturduğunu hatırlattı. Bu hukuksuzluğa karşı dayanışmayı büyütme çağrısında bulunan Küçükosmanoğlu, bu konudaki çifte standarda tepki gösterdi. “AKP burada dururken İBB ile mi uğraşacağız” yaklaşımının tamamen yanlış olduğunu kaydeden Küçükosmanoğlu, AKP iktidarının İBB’yi hedef göstermesi kadar İBB yönetiminin de işçileri işten çıkarmasının o kadar hukuksuz ve keyfi olduğunu vurguladı. 

Nerede bir hukuksuzluk varsa orada olmak gerektiğini hatırlatan Küçükosmanoğlu, bütün sendika konfederasyonlarını bu hukuksuzluğa karşı tavır almaya çağırdı. DİSK’e katılım çağrısı yapıldığı halde İBB işçilerinin direnişine gelmediğine dikkat çeken Küçükosmanoğlu, “ Buradaki işçilerle bir çay dahi içmeye gelmediler. Seçim sürecinde dayanışma içinde olanların, bu hukuksuz süreçte de sorumluluk alması lazım. Bu ikilemden vazgeçmeleri gerekir. Örneğin Yemeksepeti’nde motokuryelerin bir direnişi oldu, ama bu direnişe destek veren bazı gazeteler, Yemeksepeti patronunun verdiği reklamı gazetelerin arka sayfasında basabildiler. Kendi mahallemizdeki hukuksuzluğa karşı çıkmasak, diğer hukuksuzluklara karşı çıkamayız” diye konuştu. 

Umut-Sen Örgütlenme Koordinatörü Başaran Aksu ise, “Tayyip Erdoğan, eğer İBB’nin başkanı olsaydı ve böyle bir güvenlik soruşturması ve arşiv kaydıyla karşılaşsaydı, mutlaka bunlara ‘Hadi oradan’ derdi. Ekrem İmamoğlu, bu konuda ya korkakça davranıyor ya da ona akıl veren danışmanları üçkağıtçılık yapıyor, halkı kandırıyor ve yalan söylüyor” dedi. 

2019 yılında Devlet Memurları yasasında kadroya geçiş yapacak işçilerin güvenlik soruşturmasından geçmesini öngören maddeyi CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne taşıdığını ve iptal edildiğini hatırlatan Aksu, “ Daha önce Ataşehir, Beşiktaş, İzmir Belediyelerinde hatta İmamoğlu’nun başkanlık yaptığı Beylikdüzü Belediyesinde 42 işçi işten çıkarıldı. O zaman kendisine ilettik, bu uygulamalardan vazgeçmelerini söyledik ve işçileri geri almak durumunda kaldılar. İnsanların geleceğini ipotek altına alan bir korkaklıkla karşı karşıyayız” dedi. 

AKP ve Soylu’nun dayatmasıyla Güvenlik Soruşturması ve Araştırması Yönetmeliği’nin Nisan ayında tekrar gündeme getirildiğini hatırlatan Aksu, “Yasayla ilgili herhangi bir yönetmelik, mevzuat düzenlemesi yokken, soruşturmadan duyulan büyük korkuyla İBB yöneticileri kayyum gibi davranmışlardır. Burada yönetmelik, mevzuat yoktur; kanuna aykırı bir uygulama vardır. Arşiv Araştırması ve Soruşturması uygulaması sadece memurlarla ilgilidir. O da milli güvenliği ilgilendiren, gizli işlerde çalışanlara yönelik olarak uygulanır. Dolayısıyla Belediyede iştirak ile çalışan işçinin KHK ile zaten tanımlanmış insanların milli güvenliği gibi gizlilik gerektirecek işlerde çalışma konumu zaten yok. Yani siz hangi korkuyla, hangi panikle, hangi dert ve niyetle 43 insanı seçtiniz? Biz inanıyoruz ki bunları sizler uydurdunuz. 43 kişiyi insanların önüne atma projesi, sizden birinin aklından çıktı. Yoksa burada alınan 12 bin kişinin hepsi zan altında. Demek ki peyderpey onlara da yansıyacak bu uygulama. Bu korkaklıkla bırakın cumhurbaşkanlığına adaylık heveslerini, İBB’yi vaktine kadar da yürütemezsiniz” diye konuştu.