‘Alın terimizin karşılığını istiyoruz sadaka değil’

Bakırköy Belediyesi çalışanları 16 günü aşkındır toplu sözleşme için belediye binası önünde eylemde. Belediye başkanı ise bir tek işçi bize 15 bin liraya mal oluyor, diyor ama emekçiler alın terinin karşılığını almaya kararlı.

Bakırköy Belediyesi çalışanları, 2018 yılından beri zam almadıkları için 2 haftayı aşkındır belediye binası önünde eylemde.

Çalışanlar Belediye-İş sendikasına bağlı olarak eylemlerine devam ederken Bakırköy Belediye Meclis toplantısında konuşan Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, işçilerin 14-15 bin lira maaş aldığını hatta bir çalışanın 20 bin liraya mal olduğunu ifade etti.

 Çalışanların maaş bordroları ise aksini söylüyor. Yemek ve yol ücreti düşüldüğünde işçilerin eline çok daha az bir maaş kalıyor.

Eylem alanındaki işçilerden biri 23 yıllık bir belediye işçisi, 23 yıllık emeğinin karşılı olarak yemek ve yol dâhil 6 bin 250 lira bir maaş aldığını söylüyor.

Önceki günlerde grevde açıklama yapan Belediye-İş Genel Başkan Yardımcısı Bayram Özkan’ın açıklamalarına göre, zaten bu maaş Bakırköy Belediyesi’ndeki en yüksek rakam. O da yaklaşık olarak 30 ile 25 yıllık işçilerin aldıkları, diğerleri ise 3 bin 800 ile 4 bin 500 arasında değişiyor.

BİZ KAZANACAĞIZ

Belediyede 21 yıldır çalışan kadın bir işçi de hakları olanı almak istediklerini belirtiyor ve şöyle anlatıyor mücadele sebeplerini: “Bizler iki yıldır toplu iş sözleşmesi (TİS) yapmıyoruz, iki yıldır aynı parayla çalışıyoruz. Biz alın terimizin karşılığını istiyoruz, sadaka değil. Bizler bugün ne şimdiki başkanın ne de daha önceki başkanların bize verdiği haklardan dolayı değil; 12 Eylül’de sendikal mücadele verirken bin bir türlü baskıya rağmen haklarını kazanmış bir geleneğin mirası üzerinden sesimizi yükseltiyoruz. Bizler çocuklarımıza kötü bir dünya bırakmak istemiyoruz. Öyle ya da böyle başkan bizimle o toplu iş sözleşme masasına oturacak. Bedeli ne olursa olsun direnen her zaman kazanmıştır. Bizler kazanacağımıza eminiz.”

YOLA GÜNLÜK 20 LİRA VERİYORUZ

Eylem alanından bir yandan birkaç gün önce desteğe de gelen İzmirli işçilerin canlı yayındaki açıklaması dinleniyor, bir diğer yandan da ellerindeki düdüklerle ve de alkışlarla ses çıkarıyor işçiler, tüm o gürültünün arasından devam ediyor aynı kadın işçi: “İnsanlar evinde bir tencere yemeği zor kaynatıyor. Evet, ekonomi kötü bundan Bakırköy Belediye başkanı sorumlu değil, bunu biliyoruz ama bunun sorumlusu biz de değiliz. Burada bizi cezalandırmakla olmaz ki. Geçinemiyoruz, 5 kiloluk bir sıvı yağ 100 lira, bir ekmek 2,5 lira bizim her gün buraya gelirken verdiğimiz yol parası neredeyse 20 lira! Hepimiz biliyoruz bu pahalılığı, e bu durumda bizi niye göz ardı ediyor? Biz kazanacağız çünkü haklıyız, o da biliyor, dünya alem de biliyor, her gün buradan binlerce insan geçiyor görüyor eylemimizi.”

İSTEDİĞİMİZ TÜİK’İN AÇIKLADIĞI ENFLASYON ORANINDA BİR ZAM

18 yıldır belediye kreşinde görev yapan bir başka çalışan kadın ise sürece dair şunları söylüyor: “Bizler eğer greve çıkarsak işimizden atılmakla tehdit edildik. Buna rağmen yüzde 85 gibi bir katılımla grevdeyiz. Belediye başkanı 19 aya yakın geriye dönük ödemeyi yapmak istemiyor. Sıfır zam gibi bir rakam var gündemde. Halbuki bizim istediğimiz TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranında bir zam. Öyle yüzde 40-50 gibi bir zam dahi yoktu taleplerimiz arasında.”

USULSÜZ İŞTEN ÇIKARMALAR SON BULMALI

12 yıllık Bakırköy Belediyesi çalışanı bir başka işçi de belediye başkanının açıklamalarına değiniyor öncelikle grevlerini anlatırken: “İki gün önce belediye başkanı bazı basın kuruluşlarını da toplayarak grevimiz hakkında açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalarda sıfır zam dayatması yapıyordu bize. Ayrıca tam kadrolu işçilerin aldığı ikramiyelerde de yüzde 30 indirim yapılmasını istiyordu. Belediye Başkanı diretiyor, masaya oturmuyor ama biz de yılmayacağız. Hakkımızı alana kadar direnişimize devam edeceğiz.”

Aynı işçi taleplerini sıralıyor, zammın yanı sıra hukuksuz işten çıkarmaların da son bulması gerektiğinin altını çiziyor: “Tiyatro kadrosu adı altında belediyenin tüm birimlerinde çalışan arkadaşlarımız var. Her mayıs ayında bunların arasından en az 10 kişi seçilip işten atılıyor. Burada arkadaşlarımız greve çıkmadan önce de işlerinden atılmakla tehdit edildi. Bunun için biz mayıs ayındaki bu giriş çıkışların iptal edilmesini, toplu iş sözleşmesiyle bunun bir protokol haline getirilmesini istiyoruz. Usulsüz işten atılmanın önüne geçmek için özellikle bu maddeyi kırmız çizgimiz olarak belirledik, bu kabul olmadan masaya oturmayacağız. Önceki mayıs ayında atılanların da iadesini istiyoruz. Sendikamız zaten devletin belirlediği enflasyon oranında zam istedi. Ayrıca burada en son TİS 2018’de yapıldı ve o günden bugüne ciddi bir ekonomik uçurum var ülkede.”