Alman siyasetçilerden kayyumlara tepki

Alman siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşlar, HDP’li belediyelere yeniden kayyum atanmasını sert şekilde kınadı. Sol Parti Milletvekili Michel Brandt ve IPPNW Dışişleri Bakanı Maas’a mektup yazarak Erdoğan rejimine siyasi baskı yapmaya çağırdı.

AKP rejiminin Amed, Mardin ve Van’ın seçilmiş HDP’li belediye eş başkanları yerine yeniden kayyum atamasına Almanya’dan değişik çevrelerden kınama açıklamaları geliyor. Seçilmiş Kürt belediye başkanlarının görevden alınması karşısında Türk hükümetinin protesto edilmesi için Sol Parti Milletvekili Michel Brandt ise Dışişleri Bakanı Heiko Maas’a mektup yazdı.

Kayyumların Türkiye’nin 1993 yılında imzaladığı Avrupa Konseyi’nin yerel belediyeler maddesine aykırı olduğuna dikkat çeken Brandt devamla şu görüşleri dile getirdi: “Ancak AKP-MHP iktidarı seçilmiş belediye başkanlarını görevden alarak demokrasiyi ve sandığı devreden çıkartıyorlar. Federal Meclis’in Karlsruhe milletvekili olan Brandt, Maas’a yazdığı mektupta Karlsruhe’nin Van ile kardeş belediyecilik projesini de imzaladığına dikkat çekti.

Kardeşlik belediyecilik anlaşması ilk olarak Van’ın eski Eş Belediye Başkanı Bekir Kaya ile Karlsruhe Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Frank Mentrup arasında imzalanmıştı. Ancak Kaya’nın görevden alınarak hapse atılmasından kardeşlik projesi durdurulmuştu. HDP’li eş başkanların seçilmesiyle yeniden start verilen proje için Eş Başkan Bedia Özgökce Ertan arasında yeniden anlaşma imzalanmıştı.

SOMMER: KAYYUMLAR DİKTATÖRLÜĞÜN SON ÇIRPINIŞLARIDIR

Sol Parti cephesinden bir açıklama da Milletvekili Helin Evrim Sommer’den geldi. Kayyumların halkın iradesinin açık şekilde gasp edilmesi anlamı geldiğini belirten Sommer “Erdoğan, seçim ile elde edemediğini, sandık ile diz çöktüremediği Kürt halkını baskı politikaları ile yıldırmaya çalışmaktadır. İradesi gasp edilen Kürt halkına yaşam alanı bırakmaması, sandık demokrasisinin aslında Erdoğan diktatörlüğünü örtmek için kullanılan bir yalan olduğunun en somut örneğidir” diye konuştu.

Kürtlerin Türkiye yerel seçimlerinde üzerine düşen demokrasi oyununu başarıyla oynandığını ve Erdoğan diktatörlüğüne geçit vermediğini hatırlatan Sommer devamla şu tepkiyi gösterdi: “İyice çıkmaza giren baskı rejiminin seçimle alamadığını ‘kayyım’ politikası ile alması artık çöküşe geçmiş diktatörlüğün son çırpınışlarıdır. Gittikçe agresifleşen baskı rejimi karşısında tek vücut halinde direnmek bu konuda atılacak en doğru adımdır.”

Alman Hükümeti’nin her fırsatta Erdoğan diktatörlüğünü görmezden geldiğini de belirten Sol Parti Milletvekili Sommer Berlin yönetimine ise şu çağrıyı yaptı: “Alman Hükümeti Türkiye’ye yönelik demokrasi ve insan hakları prensiplerini, silah şirketlerinin aç gözlü çıkarlarına tercih etmemelidir. Bölgeye yönelik kararlı ve sürdürülebilir bir Kürt politikası, bölgede özlenen barışı getirecek, Almanya’nın inandığı barış, insan hakları ve demokrasi değerlerine daha fazla hizmet edecektir.”

Hessen Eyaleti Meclisi Sol Parti Grubu da yazılı açıklama yaparak Türk devletinin Kürt belediye başkanlarını görevden almasını kınadı. Grup adına açıklama yapan Saadet Sönmez, kayyumlarla Kürt halkının iradesinin hiçe sayıldığını belirterek, kayyumlara karşı direnen Kürtlerin yanında olduklarını bildirdi. Sönmez, Hessen Eyaleti yönetiminden Erdoğan’ın baskıcı rejimini protesto etmeye çağırdı.

IPPNW’DEN MAAS’A MEKTUP

Uluslararası Atom Savaşlarını Önleyen Doktorlar ve Sosyal Sorumluluk Sahibi Doktorlar Derneği (IPPNW) de Türk devletinin Kürt belediyelerine atadığı kayyumları sert şekilde eleştirdi. IPPNW, seçilmiş belediye başkanlarına görevlerinin iade edilmesi için Alman Dışişleri Bakanı Maas’a mektup yazdı.

Kayyumlara yönelik protestolarda Türk polisinin uyguladığı şiddeti de kınayan IPPNW, Alman hükümetinin harekete geçmesini talep etti. IPPNW’den bir heyet 31 Mart seçimleri öncesinde Türkiye ve Kuzey Kürdistan’a giderek bölgedeki gelişmeleri yerinde izlediği hatırlatılan açıklamada daha önceki kayyumların halkın büyük çoğunluğunun oylarıyla görevden düşürüldüğü ifade edildi.

ROTH: AB VE ALMANYA HAREKETE GEÇSİN

AKP rejiminin Amed, Mardin ve Van’ın seçilmiş HDP’li belediye eş başkanları yerine yeniden kayyum atamasını Federal Meclisi Başkan Yardımcıs Claudia Roth tarafından da sert sözlerle eleştirildi. Yeşiller Partisi politikacısı Roth “Kayyum kararı demokrasi ve hukuk devletinin son unsurlarının bugün Türkiye’de nasıl sistematik şekilde yok edildiğinin açık gösterisi” diye konuştu.

Alman Yazı İşleri Ağı'na (RedaktionsNetzwerks Deutschland) bağlı gazetelere konuşan Roth, kayyumların gerekçesi olarak da gösterilen ve Erdoğan rejiminin sık sık öne sürdüğü “terör bağlantısı” iddiasına da tepki gösterdi. “Terör” argümanın demokrasiyi yok etmek ve insanları baskı altında tutmak için bir araç olarak kullanıldığına dikkat çeken Roth, görevden alınan Mardin Eş Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün kriminalize edilmesine de tepki gösterdi.

Türk’ün uzun yıllardır Kürt sorununun barışçıl ve siyasi yollarla çözülmesi için çaba sarf ettiğini hatırlatan Almanya’nın deneyimli politikacılarından Claudia Roth “Bu hamle Kürt bölgesinde gerginliği tırmandırmak için atılmış bir hamledir ve Türkiye’deki bütün demokratlara yöneliktir” diye konuştu.

Türkiye’deki bütün demokratik güçlerin vereceği ortak mücadeleyle Erdoğan’ın baskıcı rejimine karşı gelinebileceğini belirten Alman siyasetçi, dayanışmanın önemine vurgu yaptı. Roth, Almanya ve Avrupa Birliği’nin de artık açık bir şekilde Erdoğan’a karşı tavır almaları gerektiğini ifade etti.