Almanya'nın yasak skandalı bitmiyor

Almanya İçişleri Bakanlığı, aralarında YPG/YPJ bayraklarının da bulunduğu çok sayıda Kürt kurum ve örgütlerinin flamalarının yasaklanmasının ardından yeni bir skandal açıklama yaptı.

Almanya İçişleri Bakanlığı, Sol Parti'nin YPG bayrağını da kapsayan Kürt parti ve kurumlarının sembollerinin yasaklanmasıyla ilgili soru önergesine verdiği yanıtta, "Kürtler YPG bayraklarıyla PKK propagandası yapıyor" diyerek PKK yasağının genişletilme kararını savundu. Sol Parti Milletvekili Ulla Jelpke ise "Bu açıklama, YPG bayrağının Kürtlere dışında herkese serbest olduğu anlamına geliyor" dedi.

Almanya İçişleri Bakanlığı, 2 Mart 2017 günü eyaletlere gönderdiği bir genelge ile aralarında PYD, YPG, YPJ, PJAK, YXK ve NAV-DEM’in de bulunduğu çok sayıda Kürt parti ve kuruluşun bayrak ve flamalarının yasaklanmasını talep etmişti. Bakanlık, genelgeyi 1993 yılından itibaren Almanya’da yürürlükte olan PKK yasağının “güncellenmesi” olarak açıklamıştı.

Sol Parti, konuyu hem Federal Meclis'e taşımıştı hem de Federal Hükümet'in yanıtlaması talebiyle soru önergesi vermişti. Federal Meclis üyesi Ulla Jelpke'nin öncülüğünde hazırlanan soru önergesinde, Kürdistan ve Ortadoğu'daki gelişmelere dikkat çekilerek, PKK yasağının genişletilmesi eleştirilmişti. Özellikle YPG/YPJ'nin öncülüğünde DAİŞ çetesine karşı verilen mücadeleyi hatırlatan Sol Parti, özetle şu sorulara yanıt istemişti:

* Yasaklanan bayrak ve sembollerin listesini hangi devlet kurumu, hangi kriterlerle hazırladı?

* Hangi eyaletler, nasıl bir kapsamla bu listeyi uyguluyor?

* Listenin hazırlıkları ne zaman başladı?

* Liste neden şimdi güncellendi ve açıklandı?

LİSTEYE NİSAN 2016'DA BAŞLANMIŞ

Sol Parti'nin soru önergesi Federal İçişleri Bakanlığı tarafından yanıtlandı. 19 Nisan 2017 tarihli yanıtta, sorulara "kaçamak" ve kısa cevaplarla yetinildi. Yanıtta, 1993'te ilan edilen yasak kararıyla çelişen ifadeler ise dikkat çekti.

Bakanlık, PKK yasağının genişletilmesi hazırlıklarının Nisan 2016'da başlatıldığını açıkladı. Bu da Kürdistan'daki savaşın şiddetlendiği ve Erdoğan rejiminin estirdiği terörün arttığı döneme denk geliyor. Bakanlık, geçtiğimiz Mart ayının ilk haftasında listenin açıklanmasının, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya'yı "Terör örgütlerinin destekçisi olmakla" suçlamasıyla bir alakasının olmadığını öne sördü.

KOHL HÜKÜMETİ ÖYLE DEMEMİŞTİ

İçişleri Bakanlığı, hem yasağın genişletilmesinin hem de 1993 yılında ilan edilen PKK'nin yasaklanması kararının "Almanya'nın iç güvenliği" nedeniyle alındığını savundu. Ancak 1993 yılında dönemin Helmut Kohl hükümeti tarafından açıklanan 53 sayfalık PKK yasağı bülteninde, PKK'nin dış çıkarlar nedeniyle yasaklandığı belirtilerek, şu ifadeler yer almıştı: “Almanya’nın çıkarları tehdit altında. Şiddet eylemleri Türkiye ile olan ilişkilerimizi önemli ölçüde zedelemektedir. PKK faaliyetlerine Almanya’da daha fazla müsaade etmek, Alman dış politikasının güvenirliliğini tartışır hale getirir ve değer biçtiğimiz çok önemli bir ortağın güvenini sarsar.”

ÖCALAN 'UNUTKANLIĞI'YLA GELEN ÇELİŞKİ

İçişleri Bakanlığı yanıtında dikkat çeken bir başka çelişki ise Öcalan'ın fotoğraf ve posterlerinin yasaklanmasıyla ilgili. Öcalan'ın PKK'nin kurucusu ve lideri olduğu için fotoğraflarının da PKK yasağının kapsamına alındığını savunan İçişleri Bakanlığı, Federal Mahkeme'nin 19 Kasım 1998 tarihli Öcalan hakkında çıkarılan tutuklama kararına sığındı. Ancak İçişleri Bakanlığı, bu tutuklama kararının skandal bir açıklamayla nasıl kaldırıldığını hatırlama gereği duymadı. 19 Kasım 1998 günkü karar, Öcalan’ın Almanya’ya teslim edilmesini gerekli kılıyordu, uluslararası yasalar da bunu öngörüyordu. Fakat 27 Kasım 1998 günü Bonn’da dönemin İtalya Başbakanı Massimo D'Alema ile bir araya gelen Almanya Başbakanı Gerhard Schröder “Öcalan’ı istemiyoruz” diyerek, Federal Mahkeme'nin yasağını tanımadı, fiilen hükümsüz bıraktı. Bu tutum, 15 Şubat 1999'da Öcalan'ın Kenya'dan kaçırılmasını tetikleyecek sürecin en önemli kilometre taşıydı.

ALMANYA KÜRT DEVLETİ İSTEMİYORMUŞ

İçişleri Bakanlığı, PKK ve diğer yan örgütlerinin Türkiye, Suriye, İran ve Irak'ta bir ulus devlet kurmayı amaçladığını öne sürerek, şu dikkat çekici ifadeyi kullandı: "Almanya bu bölgede bir devletin oluşumunu uluslararası yasaların ihlali anlamına geldiğini düşünüyor."

YPG TEHDİT DEĞİL AMA OLSUN!

İçişleri Bakanlığı'nın PYD, YPG ve YPJ bayraklarının sembollerinin neden yasaklandığına ilişkin yanıtları da çelişkili. İçişleri Bakanlığı, "YPG Almanya'nın iç güvenliğini tehdit etmiyor" dedi. Bakanlık, PKK yasağının temel alınarak yasağın genişletildiğini ve listenin güncellendiğini savunurken "Listede yer alan sembollerin taşınmasına ilişkin verilecek cezalara bağımsız mahkemeler karar verecek" dedi. Kürtlerin gösterilerinde PYD, YPG/YPJ bayraklarıyla PKK propagandası yapıldığı gerekçesiyle söz konusu sembollerin listeye eklendiği ifade edildi.

BAKANLIĞIN İZAHI DA SKANDAL

Soru önergesine ilişkin verilen yanıtları ANF'ye değerlendiren Sol Parti Milletvekili Ulla Jelpke, çelişkili ifadelerine dikkat çekerek şunları söyledi: "Bakanlığın bu açıklaması Kürtler dışında herkes YPG bayraklarını taşıyabilir anlamına geliyor. Yani sadece Almanların katıldığı ve hiçbir Kürt'ün olmadığı gösteri ve etkinliklerde YPG bayrakları taşınabilir. Bakanlık skandal bir açıklama yapmıştır."

İçişleri Bakanlığı'nın PKK yasağı çerçevesinde yasaklanan sembollerin en son 2009 yılında güncellendiğini hatırlatan Jelpke, söz konusu listenin uzun bir aradan sonra neden güncellendiğine ilişkin kamuoyunu ikna edici bir açıklama yapılmadığının altını çizdi.