Amed Barosu: Leyla Güven son ziyaretimize çıkamadı

Amed Barosu, Leyla Güven'in son ziyaretlerine çıkamayacak kadar kritik durumda olduğuna dikkat çekerken, tecridin derhal kaldırılmasını istedi.

Amed Barosu, tutsakların açlık grevlerine ilişkin Baro Adli Yardım Bürosu binasında basın açıklaması düzenledi. Toplantıya, Baro Başkanı Cihan Aydın ve yönetim kurulu üyeleri ile çok sayıda avukat katıldı. Açıklama yapan Baro Başkanı Cihan Aydın, geçmiş yıllarda cezaevlerinde yapılan açlık grevleri ve sonuçlarını hatırlattı. Aydın, rehin tutulan ve açlık grevinde olan Leyla Güven'in, 20 Kasım'da kendisi, 23 Aralık’ta Başkan Yardımcıları Gazal Bayram Koluman, 30 Aralık’ta ise Yönetim Kurulu üyeleri Keziban Yılmaz tarafından ziyaret edildiğini aktardı.

'SON ZİYARETİMİZE ÇIKAMADI'

Aydın, şunları söyledi: "Son olarak 30 Aralık tarihinde yapılan bu ziyarete, Leyla Güven, sağlık durumunun ağırlaşması nedeni ile katılamamış, bunun üzerine aynı odada kalan mahpuslar ile görüşülmüştür. Bu mahpuslar tarafından bizlere iletilen bilgilere göre Güven’in; kilo kaybı, ses ve ışığa hassasiyet, baş ağrıları ve baş dönmesi, yürümekte ve konuşmakta zorluk, halsizlik, tansiyon ve mide krampları yaşadığı belirtilmiştir. Belirtiler de göstermektedir ki bugün itibarıyla açlık grevinin 57'nci gününe giren Güven için kritik eşiğe gelinmiştir."

'AÇLIK GREVLERİ YAYILIYOR'

Güven’in kendilerine, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevine başladığını ilettiğini belirten Aydın, Güven tarafından başlatılan açlık grevinin cezaevlerinde yayıldığını söyledi. Aydın, açlık grevine giren tutsakların temel haklarına saygı gösterilmediği, yeterli miktarda su, şeker, tuz ve vitamin desteği sağlanmadığından şikayet edildiğini dile getirdi.

'ÖCALAN İLE GÖRÜŞÜLMELİ'

Baro Başkanı Cihan Aydın, tecride karşı mesajlar verirken, şunları kaydetti:

"Diyarbakır Barosu olarak; Abdullah Öcalan ve aynı hapishanede bulunan 3 mahpusun, Ceza İnfaz Kanunu ve diğer ilgili mevzuat çerçevesinde aileleri, avukatları ve vasileri ile görüşmesinin temel bir mahpus hakkı olduğuna vurgu yapmak isteriz. Ulusal mevzuat ve uluslararası sözleşmelerce de güvence altına alınan avukat-müvekkil görüşme hakkının, Öcalan da dahil olmak üzere; her zaman ve her koşulda eşit ve ayrımsız bir şekilde her mahpusa tanınması gerekmektedir. Bu kapsamda süresiz dönüşümsüz açlık grevinde bulunan başta Sayın Güven olmak üzere diğer tüm mahpusların yaşamlarının daha fazla tehlikeye girmemesi için bu ayrımcı uygulamadan vazgeçilmesini, başta Adalet Bakanlığı olmak üzere ilgili diğer kurumları ulusal ve uluslararası mevzuatın gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz.”