1 Mayıs deklarasyonu, Mimarlar Odası’nda düzenlenen basın toplantısında açıklandı.

Toplantıda konuşan Amed Emek ve Demokrasi Platformu Eşsözcüsü Nujiyan Yıldırım, 1 Mayıs’ın pazartesi günü saat 12.00’da Dağkapı Meydanı’nda kutlanacağını duyurdu.

Yıldırım, yoksulluğa, sömürüye, savaşa, ekokırım ve kadın kıyımına karşı halkı 1 Mayıs’ta alana davet etti.

Yıldırım şunları ekledi: “Hala çözülemeyen depremzedelerin sorunları ve insanca yaşama hakları için, çürümüş yönetim sistemlerine ve rant politikalarına karşı 1 Mayıs’ta alanlardayız. Enkazlar bize insanca yaşamak bir yana, hayatta kalmanın bu ülkede ne kadar riskli olduğunu göstermiştir. Yine deprem esnası ve sonrasında hükümetin rant için zengini daha zengin etmek, bankaların kasalarını doldurmak, şirketleri ihalelerle beslemek üzere etrafa nasıl saldırdığını, muhalefeti susturmak için küfür etmekten tehditler savurmaktan geri durmadığını da görmüş olduk. Bizler emek ve demokrasi güçleri tam da bunları meydanlarda yapılan tüm hukuksuzluğu, zulmü mahkûm edeceğimiz ve tüm bu yaptıklarının ortağı olmadığımızı söyleyeceğimiz gün olacaktır.”

“Yaratılan korku iklimi sonucunda insanların temel yaşam hak talepleri dahi ötekileştirerek toplumsal duyarlılığı yok etmek isteyen bu zihniyeti mahkûm etmek için 1 Mayıs’ın dayanışma ruhunu bir kez daha gösterelim” çağrısında bulundan Yıldırım, kadınlara da seslenerek şunları ifade etti:

“Elbette ki 1 Mayıs’a en çok yakışan toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele eden, erkek egemen zihniyete karşı yaşamın tüm alanlarında ses olan, ses veren kadınlar, toplumsal değişimin ve gelişiminin dinamikleridirler. Eril zihniyete ve hükümetin kadın düşmanı politikalarına hayır demek için tüm kadınların sesleri, 1 Mayıs’ın direniş melodisi olacaktır.”

Yıldırım, şöyle noktaladı: “Emek, hak ve halk için,  savaşa sömürüye hayır için, halkların eşitliğini esas alan barış ve demokrasi için, hukuksuz KHK’ları tanımama için, kadın emeği ve beden sömürüsüne, baskılara karşı Jin Jiyan Azadî sözünü sesini haykırmak için, yoksulu evsiz bırakan rantsal dönüşüm değil, temel yaşamsal ihtiyaç olan güvenli konutların müteahhitlerin rant kapısı olmasından çıkaran kentsel dönüşüm hakkı için, tarihsel kültürel ve doğal yaşam alanlarının talan düzenine karşı, kentlerimiz, ormanlarımız, derelerimiz sahipsiz değil diyebilmek için hep birlikte, halaylarla umudu haykıralım, katliamlara, zamlara, yoksulluğa karşı insanca yaşam için.”