Amed’de Demokrasi Nöbeti: Hiç kimse bizi yıkamaz!

Amed’de belediye gaspına karşı Demokrasi Nöbeti’nin 25’inci gününde bir konuşma yapan HDP Karadeniz MYK üyesi Hüseyin Taka, HDP’nin mücadele, sabır ve dayanışma gibi üç silahının olduğunu belirterek, “Hiç kimse bizi yıkamaz” dedi.

19 Ağustos’ta Amed, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerinin gasp edilmesine karşı her üç kentte Demokrasi Nöbeti 25’inci gününde de sürdü.

Amed’deki nöbet belediye karşısında bulunan Lise Caddesi’nde gerçekleşti. Polis önceki günler olduğu gibi alanı zırhlı bariyerler ve araçlarla çevreledi.

Nöbete, HDP Milletvekilleri Musa Farisioğulları, Semra Güzel, Mensur Işık ve İmam Taşçıer katıldı. HDP’nin Karadeniz bölgesindeki temsilcileri de eyleme katılanlar arasında yer aldı.

Ablukaya rağmen çok sayıda kişinin katıldığı eylemde “İrademe kentime dokunma” pankartı açıldı.

Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçılarının da katıldığı eylemde “Direne direne kazanacağız” sloganı atıldı.

Ardından 78’liler Mardin, Batman ve Amed şubelerinin üyeleri, “12 Eylül Askeri Darbesini Kınıyoruz” pankartıyla nöbet alanına yürüdü.

Polisler, MKM sanatçılarının beraberlerinden getirdikleri müzik aletlerinin kaldırılmasını, aksi taktirde saldıracakları tehdidinde bulundu.

78’liler Derneği Yönetim Kurulu üyeleri nöbetin yapıldığı alanda 12 Eylül Askeri Darbesi’nin yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yaptı.

Diyarbakır Derneği üyesi Mazhar Aktaş, darbenin Türkiye halkları üzerinde yarattığı travmalara dikkat çekti. Aktaş, kirli savaş iktidarlarının son temsilcinin AKP olduğunu söyledi.

Daha sonra, şarkılar ve sloganlara kayyumları protesto eden kitlenin katılımıyla basın açıklaması yapıldı.

Açılış konuşmasını yapan HDP Amed İl Eşbaşkanı Zeyat Ceylan, 12 Eylül Askeri Darbesi’ne değinerek, darbenin hedefinde öncelikli olarak Kürtlerin olduğunu ifade etti.

Ceylan, “Bugün 12 Eylül. 12 Eylül Kürdistan ve Türkiye halkları üzerinde yürütülen kirli oyunların günüdür” dedi ve ekledi: “12 Eylül kendinden sonra birçok acı, ölüm ve zorluk bıraktı. Öncelikli olarak Kürtler hedefteydi. Bu günlerden başarılı çıkan Kürtlerin duruşu oldu. Kenan Evren’in zihniyeti yenilgiye uğradı. Kürt halkının direnişi ve zindanların direnişi her zaman altın harflerle devrim kitabında yerlerini alacaktır.”

Ceylan, “Kayyum zihniyeti toplumun inkarı üzerinde yürütülen zihniyettir” derken, şunları ifade etti: “Israrla şunu söylüyoruz, Faşist zihniyet toplumu baskı altında tutamayacaktır. Faşist zihniyet Kürtleri yok sayamaz ve toplumun haklarını göz ardı edemez. Israrla şunu söylüyoruz. Duruşumuz ve irademiz Kenan Evren’den alına bu zihniyeti yenecektir. ”

Eylemde bir konuşma yapan HDP Karadeniz MYK üyesi Hüseyin Taka, kayyumların sıradan bir mesele olmadığını belirterek, “Kayyum meselesi ülkenin barışını ve demokrasisine büyük bir darbedir” dedi.

“Peki, siyasi iktidar bunlara neden başvuruyor?” diye soran Taka, şöyle konuştu: “Tutuklamalar, kayyumlar, gözaltılar, şiddet politikalarının iki nedeni var. Birincisi Cumhuriyet tarihinin bugüne kadar en büyük siyasal ve ekonomik krizi ile karşı karşıyayız. Siyasi iktidar artık toplumsal rızaya dayalı değil zora dayalı bir yönetimi kabullenmiş görülmektedir. Bu nedenle dışarıda savaşı, içeride şiddeti uygulamaktadır. İkinci mesele HDP’dir. HDP kurulduğu günden bu yana kadın-erkek eşitliği üzerinden, sadece barış için değil Türkiye’nin şimdiye kadar birikmiş olan tüm sorunlarını halledebilecek bir partidir. Dik durmasını becerebilen bir partidir. Şu anda HDP’nin ilerleyişini durdurmak için yapılan birçok baskılar vardır. HDP engellenemeyecektir. Bu ülkenin HDP’ye ihtiyacı var.”

Taka, HDP’nin saldırılara karşı üç silahının olduğunu belirtirken, şunları ifade etti: “Bu iktidar artık refahı değil huzursuzluğu örgütlemeye başlamıştır. Bu yol yol değildir. Bu yoldan derhal dönülmesini istiyoruz. HDP siyasi iktidarın çarkına somak soktuğu için bu kadar hedef haline getirildi. Ama biz alışkınız. Onların saldırılarına karşı, öldürmelerine karşı bunca hukuksuz, adaletsiz, uygulamalara karşı bizim de silahlarımız var. Birincisi bir mücadele geleneğinden geliyoruz. İkincisi sabırlıyız. Üçüncüsü dayanışma içerisindeyiz. Hiç kimse bizi yıkamaz.”

MKM adına konuşan Yönetmen İlhami Bakır, kayyum kararının meşru olmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu: “Onlarca gündür halkımız gayrimeşru ve irade gaspı kararına karşı direnişlerine devam ediyorlar ve iradelerine sahip çıkıyorlar. Biz biliyoruz ki bu karar meşru bir karar değildir. Tüm cihan ve kendileri de çok iyi biliyorlar ki bu karar hukuka aykırıdır. Alana enstrümanlarımız ile girmemiz engellendi. İnsanlar neden bir enstrümandan korkarlar? Biz çok iyi biliyoruz ki iktidar en çok halkın türkülerinden korkuyorlar. Çünkü halk türküler kanunları çıkaranlardan daha güçlüdür.”

Konuşmaların ardından DBB Meclis üyeleri belediyenin hizmet binasına geçmek için hareketlenmesi üzerine, polis engellemede bulundu.

Meclis üyelerinin belediye binasına geçişlerine izin vermeyeceklerini belirten polisler ile milletvekilleri arasında tartışma yaşandı. Meclis üyeleri binaya girişlerinin engellenmesinden dolayı savcılığa suç duyurusunda bulanacaklarını söyleyerek alandan ayrıldılar.