Amed'deki STÖ'ler uyardı: Büyük trajedi yaşanır!

Amed'deki STÖ'ler, ayrımcı infaz düzenlemesine tepki gösterdi, derhal eşitlik sağlanmasını istedi. STÖ'ler, "Büyük trajedi yaşanır" uyarısında bulundu.

KESK Amed Şubeler Platformu TMMOB İl Koordinasyon Kurulu, Amed Barosu, DİSK Bölge Temsilciliği, Diş Hekimleri Odası, Hak İnisiyatifi Temsilciliği, Mezopotamya Psikologlar İnisiyatifi, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUDER) Şubesi, Tabip Odası, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Temsilciliği, İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi, ayrımcı infaz düzenlemesine ilişkin bugün yazılı açıklama yaptı.

'EN TEMEL İHTİYAÇLARDAN YOKSUNLAR'

Açıklamada, yaklaşık 300 bin tutuklu/hükümlü bulunduğu, tutsakların sağlıklı beslenme, hijyen gibi temel ihtiyaçlardan bile yoksun olduğu, bir hekime ulaşmalarının bazen ayları bulduğu belirtildi. Açıklamada, "Cezaevleri yapısı gereği güneşi görememektedir. Havalandırma ve toplu olarak kullanılan alanlar yetersiz, kişisel alan bölümleri (koğuşlar) ise son derece kalabalık ve kapalı yerlerdir. Yeterli ve dengeli beslenememe nedeniyle tutuklu ve hükümlülerin bağışıklık sistemi de son derece zayıftır” denildi.
Açıklamada, "terör suçlusu" olarak kategorize edilen kişilerin gazeteci, akademisyen, milletvekili, belediye eşbaşkanı, hukukçu, sendikacı, öğrenci, kısacası fikirlerinden dolayı hapsedilen muhalif kişilerden oluştuğuna dikkat çekildi.

'BÜYÜK TRAJEDİ' UYARISI

Cezaevlerinde ortaya çıkacak bir salgının büyük bir trajediye yol açacağı uyarısının yapıldığı açıklamada, şunlar da kaydedildi:
“Biz aşağıda imzası bulunanlar; başta hasta, çocuk ve kadın tutuklu/hükümlülerin derhal tahliye edilmesini, kanun önünde eşitlik ilkesi gereğince infaz yasasında eşitlik sağlanarak diğer tutuklu hükümlülerin de mevcut düzenlemenin kapsamına alınmasını talep ediyoruz. Henüz resmen teyit edilmese de cezaevlerinde virüsün pozitif çıktığı yönünde bazı haberler yer almaktadır. Bu durum ürkütücüdür. Bu söylentiler sayıları 300 bini bulan tutuklu ve hükümlü ailelerini ve yakınlarını da ciddi şekilde endişelendirmektedir. Cezaevlerinde bulunan 300 bin yurttaşın can güvenliğinin devletin sorumluluğunda olduğunu hatırlatır; Anayasa ve yasalarla güvence altına alınan eşitlik ilkesi gereğince infaz yasasında bir ayrıma gidilmeden, kanun önünde eşitlik=infazda eşitlik sağlamasını istiyor ve talep ediyoruz."