Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yandaşları ve koruma ekibi 21 Eylül'de New York’ta yaptığı konuşmayı protesto eden altı barışçıl eylemciye saldırdı.

Eylemcilerin arasında Amerikalılar, yine Amerikalı YPG gönüllüleri ve Kürt aktivistler de bulunuyordu.

ANF’ye konuşan eylemciler, “Burada dayanışma içinde Erdoğan’ın ABD’deki sorgulanmayan varlığına itiraz etmek ve Kürt halkına karşı işlediği savaş suçlarını Amerikan toplumuna ifşa etmek için toplandık. Konuşma esnasında ayağa kalkıp mekandan zorla dışarı çıkarılana kadar slogan attık” dedi.

CHAPMAN: DÜNYA ERDOĞAN'I YERİYOR

YPG gönüllüsü Lucas Chapman, Erdoğan’ın konuşmasını bölme sebebinin, insanların zorbalığın ortaya çıktığı her yerde buna karşı çıkması gerektiğine inanması olduğunu söyledi. Chapman, “Soykırım suçlusu Erdoğan, kendi ülkesindeki muhalefetin sesini kıstığı için sevildiğini sanıyor olabilir. Ama konuşmasını bölenler dünyanın onu yerdiğini ve kendisi için özenle kurduğu imajın arkasındaki gerçeği gördüğünü bilmesini istiyordu. Taktiğimiz çok başarılı oldu. Çok az insan Erdoğan’ın konuşmasının içeriğini hatırlıyor, akılda kalan sadece bu eylemcilerin ifşa etmeye çalıştığı gerçekler oldu" diye konuştu.

BODETTE: KADINLAR DİKTATÖRLÜĞÜ ENGELLEYEBİLİR

Başka bir eylemci Meghan Bodette de şöyle konuştu: “Lucas çıkarıldıktan sonra ben de onun gibi koltuğumda ayağa kalktım ve YPJ bayrağı açtım. Erdoğan diktatörlüğünün, faşizminin kısmen kadınların baskılanmasına dayandığını bildiğim için, Bakur ve Rojava’nın Türk ve DAİŞ saldırganlığına direnirken yeni ve eşit bir toplum kurmasındaki cesarete saygıyla, bu sembolü getirmenin Erdoğan’ın konuşmasına karşı etkili ve gerekli bir protesto olduğuna karar vermiştim. Öcalan’ın yazdığı gibi, ‘Kadın devrimi, devrim içinde devrimdir.’ Faşizmi her protesto edişimizde kadınların direnişini onurlandırmak ve teşvik etmek gerekir çünkü kadınların özerklik ve özgürlük mücadelesi toplumları dönüştürecek ve diktatörlük ve baskının kök salmasına izin veren koşulları ortadan kaldıracaktır.”

KURD: AMERİKALILAR TÜRKİYE'NİN GERÇEK YÜZÜNÜ GÖRMELİ

Mesajlarını dünyaya duyurmak için eylemcileri videoya alan Azad Kurd, protestolarıyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “Kürt gençliği olarak, herkesin Türk hükûmetinin IŞİD’e olan desteğinden haberi olduğundan emin olmak istedik. Türkiye’nin Demokratik Suriye Güçleri'nin mevzilerine yaptığı bombardımanlar Amerikalı Michael Israel’in ölümüne sebep oldu ama Amerikalıların çoğunun bundan haberi yok. Bırakın bir etkinlikte konuşma yapmayı, Tayyip Bey’in ABD’ye girişine bile izin verilmemeliydi. Gençlik olarak biz harekete geçip Erdoğan’a meydan okuyarak ona eylemlerinin cezasız kalmayacağını göstermek zorundaydık. New York’ta konuşmasını bölerek bunu gerçekleştirdik. Nereye giderse gitsin, özellikle ABD’ye geldiğinde, Kürt gençliği ona meydan okuyacaktır. Çünkü, Türkiye’nin aksine, ABD’de bizim insanların ifade özgürlüğü hakkını koruyan bir demokrasimiz var.”

Kurd, Erdoğan’ın demokratik toplumun nasıl çalıştığını anlamadığını belirtti ve şöyle devam etti: “Korumalarına her seferinde eylemcilere saldırma emri veriyor. New York’taki Marriott eyleminde, Amerikan toplumuna Türkiye’nin IŞİD’den farkı olmadığını, ideolojileri arasında fark olmadığını göstermeye çalıştık. Erdoğan’ın korumalarının saldırısına uğradık ve dışarı sürüklendik. Ben Erdoğan’ın biz eylemcilere sadece herhangi bir vatandaşın yapabileceği gibi protesto yaptığımız için ‘terörist’ dediğini bizzat duydum. Bu eylem gerekliydi, çünkü Amerikalılar ve dünyanın geri kalanı IŞİD gibi terörist grupları destekleyen Türkiye’nin gerçek yüzünü görmeli. AKP hükûmetine belirtmek isterim ki, nerede olursak olalım, Kürt hareketini destekleyenler olarak, her zaman doğru olanı savunacağız ve Erdoğan yönetimindeki Türk hükûmetinin diktatörlüğüne asla boyun eğmeyeceğiz.”

'EYLEM BAŞARIYLA SONUÇLANDI'

Eylemciler ve organizatörler eylemi başarılı olarak değerlendirerek, şu açıklamayı yaptı: “Erdoğan’ın konuşma süresini yarısından azına indirmeyi başardık ve seyircinin, medyanın ve kamuoyunun dikkatini konuşmasındaki boş sözlerden işlediği suçlar gerçekliğine kaydırdık. Dünya halklarının saldırıların arkasındaki gerçeği -bunların Türk devletinin Kürt halkına karşı her gün Rojava ve Bakur’da uyguladığı şiddetin sadece küçük bir parçası olduğunu- gördüğünü umuyoruz.”

Eylemciler, Kürt direnişini destekleme ve faşizmi engelleme çağrısında bulundu.