Ankara, Yücel karşılığında Berlin'in sessizliğini mi satın aldı?

Alman medyası, Türk devletinin Efrîn’e yönelik işgal saldırıları karşısında Merkel hükümetinin sessizliğini sorgulamaya devam ediyor.

Neue Osnabrücker Zeitung (NOZ), gazeteci Deniz Yücel’in serbest bırakılması karşısında Ankara’nın Almanya’dan Efrîn’e sessiz kalmasını istemiş olabileceğine işaret etti.

Gazetenin yorumu şöyle:

"Türkiye, Suriye toprakları üzerinde, orada yaşayan Kürtlere karşı bir savaş açmaya hakkı olduğunu düşünüyor. Bu, uluslararası devletler hukukuna aykırı. Garip bir şekilde Alman hükümeti de NATO partneri tarafından yaratılan sefalet karşısında sessiz kalıyor. Ankara gazeteci Deniz Yücel'in serbest bırakılması karşılığında Berlin'in olaylara sessiz kalmasını mı istedi?”

“Sadece şüphesi yeter” diyen gazete, “Olaylara göz yummak bile Ankara'dakilerin elini güçlendiriyor” diye eleştirdi.

Gazete Efrîn’e yönelik saldırıların NATO’nun gündemine gelmesi gerektiğini düşünüyor: “En başta Kürtler, Batı ittifakının ISİD'li radikallere karşı elde ettiği görünür zafere katkı sağladığı için, bu durum utandırıcı. Türkiye'nin Afrin içinde ve çevresinde şimdi de bombalarla tırmandırdığı askeri gerginlik artık NATO'nun gündemine gelmeli."

Darmstädter Echo gazetesi ise Türkiye’ye verilen Alman panzerlerini sorgulayarak, hayal edilemez büyüklükte bir yangın tehlikesi olduğunu yazdı.

Gazetenin yaşananlara ilişkin yorumu özetle şöyle:

"Bu savaşın tarafları arasında zor ve çok zor olanlar var. Zehirli gaz kullanmış olan Esad ikinci gruba dahil. Bu gruba, kayıtsız ve şartsız bir biçimde Kürtlerle savaşan ve NATO partneri ABD'nin Kürt milislerinden oluşan YPG ile ittifakına zerre değer vermeyen Erdoğan da dahil. Ayrıca büyük Şii devleti hayali kuran İranlı şahinler de bu grubun içinde. İran ve İsrail arasındaki uyuşmazlık her an patlamaya hazır eşi görülmemiş bir barut fıçısı Putin, Rusya için eski Sovyetler Birliği'nin sahip olduğu küresel iktidarı arzuluyor. En azından Putin'in arzusu mantıksız değil.”

“Peki, Almanya?” diye soran gazete şöyle devam ediyor: “NATO üyesi Türkiye'ye verdiği panzerlerin Kürtlere ve Erdoğan'ın ülke içindeki muhaliflerine karşı kullanılma ihtimalini hesaba katmalı. Hayal edilemez büyüklükte bir yangın tehlikesi var. Ama dünya kamuoyu bunun henüz farkına varabilmiş gibi değil."