ATK'nin Aysel Tuğluk'a dönük zulmü sürüyor

Avukatlar, Kürt Siyasetçi Aysel Tuğluk için ATK’nin yine “cezaevinde kalabilir” raporu verdiğine dikkat çekti, "Tek yanlı, çelişkili ve yüzeysel, kanıta dayalı olmayan, bilimsellikten ve objektiflikten uzak rapor" dedi.

Rehin tutulan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) eski Eş Genel Başkanı ve eski Milletvekili Aysel Tuğluk hakkında avukatları yazılı açıklama yaptı. Tuğluk’un uzun bir süredir tutsak bulunduğu cezaevinde demans hastalığıyla mücadele ettiğinin hatırlatıldığı açıklamada, “İlk olarak Şubat 2021 tarihinde Seka Devlet Hastanesinin tanı koyup tedaviye başlamasının ardından aralıklarla Kocaeli Devlet Hastanesi ve ATK İhtisas Dairelerinde muayeneleri gerçekleşmeye devam etmiştir” denildi.
 
Açıklamada, “(...) Cezaevi tabipliğinin ya da bağlı bulunulan ASM hekiminin reçete içerikleri de hastalığın geldiği aşama sebebiyle bir başkasının yardımı olmaksızın cezaevinde yaşamını idame ettiremeyeceğini gösteren diğer belgelerdir” diye belirtildi.

'BİLİMSEL OLMAYAN TEK YANLI RAPOR'
 
ATK’nin yine Tuğluk’un cezaevinde yalnız kalamayacağına dair verilen sağlık kurul raporları ve bilimsel uzman görüşlerinin tam tersi rapor verdiğinin kaydedildiği açıklamada, “Son rapor, on kişilik bir kurul tarafından hazırlanmış olup, müvekkilin üç ay süreyle günlük olarak izlenmesinin gerekliliği ve ancak bu üç ayın sonunda kesin değerlendirme yapılabileceğine dair üç üyenin muhalefet şerhini barındırmaktadır” bilgisi verildi.  ATK tarafından verilen son raporun, bir yandan Tuğluk’un muayene esnasındaki birçok testteki hatırlama düzeyinin aşırı zayıflığını gösterdiği ve sayısal skorların ne kadar yetersiz olduğunu gösterdiğinin vurgulandığı açıklamada, şöyle devam edildi: "Öte yandan da bilimsellikten ve objektiflikten uzak şekilde ‘cezaevinde tek başına hayatını idame ettirebilir’ sonucunu içermektedir. ATK 3. İhtisas Kurulunun raporu; tek yanlı, çelişkili ve yüzeysel görüşler içeren, kanıta dayalı olmayan, bilimsellikten ve objektiflikten uzak bir dile ve içeriğe sahiptir."
 
'TEK BAŞINA KARAR ALMASI MÜMKÜN DEĞİL'
 
Açıklamada, savcılığa sunulan TİHV uzman görüşüne yer verildi. TİHV uzman görüşünde, "Tuğluk’un muayenelerine ait kayıtlar ve bilgiler kronolojik olarak değerlendirildiğinde; önceki muayenelere oranla yıkımın daha da arttığı, ilerleyici ve kalıcı nitelikte olan bu kinik tablonun; kişinin gerçeği değerlendirmesini, iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ayırt etmesini, bağımsız karar alabilmesini ve kararlarını özgür iradesiyle tek başına hayatına geçirmesini engelleyecek boyuta evrildiği anlaşılmaktadır" ifadeleri de yer aldı.

Açıklamada, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) “ihtiyati tedbir talepli” yapılan başvuruda ise herhangi bir kararın verilmediği belirtildi.