Av. Akdoğdu: Hayatımda bu yoğunlukta işkence görmedim!

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şube Yönetim Kurulu Üyesi Av. Erdoğan Akdoğdu, müvekkili D.D’ye Urfa Akçakale Karakolu’nda günlerce süren işkence yapıldığını kaydederek, “Müvekkilime yapılan işkence şuana kadar şahit olduğum en yoğun işkenceydi”dedi.

İHD İzmir Şube binasında düzenlenen basın toplantısında, Urfa’da yaşanan işkenceye dikkat çekildi.

Açıklamaya Şube Yöneticisi Av. Erdoğan Özdemir, Şube Sekreteri Ahmet Çiçek ve Şube Yöneticisi Nehir Bilece katıldı.

Urfa Akçakale’de yaşanan işkenceye ilişkin açıklamayı aynı zamanda işkence gören D.D’nin de avukatı olan Erdoğan Akdoğdu yaptı.

Akdoğdu, müvekkilinin İzmir’de ailesiyle bazı sorunları olması nedeniyle Mardine gittiğini ve orada bir süre inşaat işinde çalıştığını ifade ederek, “Müvekkilim yaklaşık 2 yıldır ailesiyle yaşadığı sorunlar nedeniyle Mardin civarında yaşıyor. Olay günü, Suruç Karayolu denilen bir yol var. Orada otostop çekiyor. Yolda duran beyaz bir araç onu alıyor. Buna ‘Ben görevliyim, seni jandarma karakoluna götürüp GBT’ne bakacağız. Ondan sonra GBT’nde bir şey yoksa seni bırakırız’ deniyor. Karakolda GBT yapılıyor ve kimliği sahte çıkıyor. Kendisi de zaten sahte kimlik kullandığını ve sınırdan kaçak sigara ticareti yapmak için kullanmak için sahte kimlik yaptırdığını söylüyor” diye konuştu.

Bu sırada GBT sorgusundan gerçek kimliğinin tespit edildiğini buna rağmen, önce “Sen FETÖ’cüsün”, daha sonra “DAİŞ’lisin”, en sonunda da “PKK’lisin”denilerek dövüldüğünü kaydeden Akdoğdu, ilerleyen zamanlarda da 3 kişilik bir ekibin yoğun işkenceye başladığını anlattı.

BAYILTANA KADAR ELLERİNDEN GELENİ YAPIYORLAR!

“Orada elektrik veriyorlar, elbise dolabına asıyorlar, cop sokuyorlar, hayalarını sıkıyorlar. Yani bayıltana kadar ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar” diyen Akdoğdu, işkencenin akşam saatlerine kadar sürdüğünü kaydetti.

İşkenceden dolayı bayılan müvekkilinin bir süre sonra ters kelepçe takılarak Mehmet Akif Devlet Hastanesi’ne götürüldüğünü dile getiren Av.Akdoğdu, hastanede doktorun hiçbir muayene yapmadan ‘hiçbir şeyi yok’ raporu verdiğini ifade etti.

COP SOKMA, DIŞKI YEDİRME...

Daha sonra Akçakale Jandarma Karakolu’na götürülen D.D’nin burada da 3 gün boyunca işkenceye maruz kaldığına dikkat çeken Akdoğdu, şunları ifade etti: “Müvekkilime orada ‘Konuş bak, biz senin kim olduğunu biliyoruz. Sen konuşmasan bile biz seninle ilgili tüm bilgilere ulaşırız’ diyorlar. Çeşitli suçlamalarda bulunuyorlar. O saatten sonra müvekkilime aklınıza gelebilecek her türlü işkence yapılıyor; cop sokma, kendi dışkısını yedirme, kollarını arkadan ters kelepçe ile germe, elektrik verme, boynuna boyunluk takıp göğsüne oturarak nefessiz bırakma, tekmenin, yumruğun haddi hesabı yok. Birkaç defa karnına yediği tekmelerden dolayı rahatsızlanıyor ve bayılıyor. Ben şuana kadar çok işkence vakası ve ölümlü vakâ ile karşılaştım fakat ilk defa bu kadar yoğun olanını gördüm.”

HEKİMLER, AVUKATLAR VE SAVCILAR DA SUÇA ORTAK

Müvekkilinin Urfa 1. Sulh Ceza Hakimliğince sahte kimlik taşıdığı ve sabit ikametgahı olmadığı gerekçeleriyle “resmi belgede sahtecilik” suçundan tutuklandığını dile getiren Akdoğdu, D.D’nin halen Eyyübiye E tipi Cezaevi’nde tutuklu olduğunu belirtti.

İşkencenin araştırılması için Savcılığa suç duyurunda bulunduklarını belirten Akdoğdu, Urfa Tabip Odası ve Baro’ya da konunun araştırılması talebiyle yazı yazdıklarını söyledi.

Urfa’nın işkence merkezine döndüğüne işaret eden Akdoğdu, “Orada yaşananlar tek başına kolluk güçleri tarafından yapılmıyor. Hekimler, avukatlar ve savcılar da bu suça ortaklar. Çünkü yaşanan olaylarda kolluk güçlerinin tehditlerine boyun eğmişler ve hiç seslerini çıkartımıyorlar” şeklinde konuştu.

İHD Şube Sekteri Ahmet Çiçek de, Türkiye’de işkencenin sistematik şekilde sürdürüldüğüne dikkat çekerek, psikolojik ya da fiziksel işkencenin insan hakları ihlali olduğunu kaydetti.