Aydoğdu: Savaşın asıl amacı Osmanlıcılık hedefleri

Devletin Osmanlıcılık hedefi üzerinden savaş politikaları geliştirdiğini belirten DTK üyesi Aydoğdu, "AKP Osmanlıcılık ve Misak-ı Milli hedefleri ile Ortadoğu'yu işgal alanına dönüştürdü" dedi.

Türkiye'nin Ortadoğu politikası, bölgedeki ilişkileri ve yaklaşan İdlib operasyonunu DTK Eşbaşkanlık divan üyesi Hilmi Aydoğdu ajansımıza değerlendirdi. Devletin Kürtler üzerinde yıllardır özel savaş politikaları dayattığını aktaran Aydoğdu, bu politikaların ise Osmanlıcılık anlayışı ile özelde ülkede yaşayan Kürtler, genelde ise tüm Ortadoğu üzerinde uygulanmaya çalışıldığını kaydetti. Devletin özellikle Kürtler üzerinde özel savaş politikaları geliştirdiğinin altını çizen Aydoğdu, bu savaş politikalarına karşın ise Kürtlerin Kürt özgürlük mücadelesi yürütüldüğünü kaydetti.

KÜRT HALKI ORTADOĞU'NUN EN ÇAĞDAŞ ULUSU HALİNE GELDİ

Devletin yaklaşık 90 yıldır inkar, asimilasyon ve yok etme politikası olduğunu hatırlatan Aydoğdu, "Bu politikalar kimi zaman fiziki katliamlar, kimi zaman asimilasyona dönük gerçekleştirildi. Ama sonuçta bir realite vardı. Kürt halkı 40 yıldır sürdürdüğü ulusal var oluş mücadelesiyle çok büyük kazanımlar ortaya çıkardı. Kürt halkı Ortadoğu'nun en dinamik, en çağdaş ve en modern ulusu haline geldi. Bu gelişmeler tüm Ortadoğu ve Kürdistan'da yaşayan diğer tüm halklara bir ilham kaynağı oldu.

Ortadoğu'nun demokratik bir sürece evrilmesinde Kürt Özgürlük mücadelesi çok büyük bir dinamik haline geldi. Bunun etkilerini biz Kuzey Kürdistan'da, Rojava'da, Güney Kürdistan'da gördük. Kürtler Ortadoğu'nun bundan sonraki sürecine yön veren temel belirleyicisi haline geldi" diye konuştu.

'KÜRT ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ AKP-MHP'Yİ KORKUTUYOR'

Devletin ağır özel savaş politikalarına karşı geliştirilen Kürt özgürlük mücadelesinin AKP ve MHP'yi korkar hale getirdiğini belirten Aydoğdu, şöyle konuştu: "2013'te başlayan ve 2015 yılının Nisan ayına kadar süren bir barış süreci vardı. Bu süreç aslında hem Türkiye'de hem de Kürdistan'da bütün toplumsal kesimlere gerçekten bir umut oldu. Herkes de Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl çözümüne dair bir beklenti ve umut oluştu

Bu umudun ve beklentinin de gerçekten haklı sebepleri vardı. Ama AKP'nin bu çözüm sürecine yaklaşımı stratejik olmayan bir taraftaydı. 2015 yılında açıklanan deklarasyona karşı Erdoğan'ın takındığı tavır bizlere şunu gösterdi ki aslında Erdoğan bu süreci sadece kendi için zaman kazanma ve Kürt Özgürlük Hareketi'nin bileşenlerini deforme etmeye dönük özel savaş politikalarını barındırıyormuş. Bu durum ise AKP-MHP ittifakının Kürt özgürlük mücadelesinden ne denli korktuklarının açık göstergesidir."

'ROJAVA ORTADOĞU'DAKİ DEMOKRATİK SÜREÇLERİN ÖNÜNÜ AÇIYORDU'

Rojava özelinde demokratik bir yapılanmanın geliştiğini aktaran Aydoğdu, bu gelişmelerin ise AKP hükümetini korkuttuğunu ve bu nedenle bu gelişmelere engel olmaya çalıştığını ifade etti. Aydoğdu, "Rojava'da gelişen süreç Ortadoğu'ya emsal olabilecek bir yapıydı. Rojava'daki gelişmeler Ortadoğu'daki demokratikleşme süreçlerinin önünü açan bir yerde duruyordu. Bu durum ise elbette ki en çok da Türkiye'yi etkileyecekti.

Türkiye'deki demokrasi güçleri başta olmak üzere tüm dinamikleri yeni bir gelişmeye ve yenilemeye götürecekti. Bu gelişmelerin kendileri iktidarlığını etkileyebileceğini düşünen AKP ise tabi ki de korktu ve bu durumu kendine bir tehdit olarak gördü. Halbuki Türkiye'nin gelişen bu demokratikleşme sürecini iyi kullana bilmesi ve uygulaması gerekirdi" diye konuştu.

'OSMANCILIK ANLAYIŞI, ORTADOĞU'YU İŞGALE HAZIRLANIYOR'

Türkiye'nin Osmanlıcılık anlayışının devamı olan Misak-ı Milli geleneğini Ortadoğu üzerinden geliştirme çabası içinde olduğuna dikkat çeken Aydoğdu, bu çabanın ise kendini Kerkük'te, Musul'da, Rojava'da dayattığını kaydetti. AKP'nin Kürtleri bahane ederek birçok Kürt bölgesini işgal etmeye çalıştığını belirten Aydoğdu, bu durumun sonucu olarak da Türkiye'nin Efrîn, Cerablus ve Bab'a girdiğini, şimdilerde ise yeni bir İdlib işgaline hazırlanıldığını ifade etti.