Bakırköy’den yükselen mesaj: Barış ve adaleti biz getireceğiz! 

İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonunun Barış, özgürlük, adalet, OHAL'e hayır, KHK'ler iptal edilsin" şiarıyla düzenlediği mitinge akan binlerce yurttaş faşizme karşı taleplerini yineledi.

Aralarında, HDP, HDK, TJA, ESP, EMEP, SODAP, UİD-DER, KESK, TTB'nin olduğu çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü ilkin Dikilaş'ta buluştu. Buradan, "Siyasi soykırım operasyonlarına son, tutsaklara özgürlük", "OHAL'e hayır KHK'lar iptal edilsin", "Barış, özgürlük ve adalet için direnişi büyütelim" pankartlarıyla aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Filiz Kerestecioğlu, Erdal Ataş ve İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nünde olduğu kitle sık sık "İş, ekmek, özgürlük", "Faşizme karşı omuz omuza", "Savaşa hayır, barış hemen şimdi", "Biji Serok Apo”, “Jin jiyan azadi”,”PKK halktır halk burada”, “Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük”, “Hak hukuk adalet HDP’yle gelecek” sloganları attı.

Alana sığmayan binlerce yurttaş marşlar eşliğinde barış ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşunda bulundu. 

Grup Munzur’un ezgilerini okumasının ardından miting, İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu adına Kürtçe ve Türkçe okunan ortak metin ile devam etti. Kürkçe metni HDP İl Yöneticisi Xunav Altun okurken Türkçe metni ise koordinasyon adına Özge Akman okudu. Özge, “Savaş faturalarını ödemeyeceğiz. Savaşın insanlığa faturası ölüm sürgün, acı ve gözyaşı demektir” dedi.

SAVAŞ SADECE KOMŞUMUZ DEĞİL

Bugün Ortadoğu’da Ortaçağı diriltmek isteyen silahlı çetelerin, arkalarındaki güçlerden de destek alarak milyonlarca insanı yerinden yurdundan ettiğini, kadınları köle pazarlarında sattığını, binlerce yıllık tarihi eserleri yağmaladığını ve hesaplanamaz ölçüde can kaybına sebep olduğunu hatırlatan Özge “Bugün Suriye’den Yemen’e, Filistin’den Nijerya’ya kadar uzanan acılı bir coğrafyanın ortasında yaşıyoruz. Savaş bizim sadece komşumuz değil. Halkın büyük bir kesiminin bitsin istediği bir savaş, müzakere masaları devrilerek alevlendirildi. Bunun bedeli de yüzlerce insanın ölümü, seçilmiş milletvekillerinin ve siyasetçilerin tutuklanması Kürt illerinde halkın iradesiyle seçilmiş belediye eş başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atanması oldu” diye konuştu.

İKTİDAR SAVAŞ POLİTİKALARINI SÜRDÜRMEYE DEVAM EDİYOR

Ülkenin bir yerinde savaş sürerken diğer bölgelerde yaşayanların barış içinde yaşamasının mümkün olmadığını belirten Özge, savaşın bir ülkede itaatkar yurttaşlar yaratmak için elverişli zemini hazırladığını, iktidarın da bu zemini iyi kullandığını vurguladı. İktidarın içeride ve dışarıda savaş politikalarını sürdürmeye devam ettiğini ifade eden Özge şunları belirtti: “Bir diktatörlük tesis edilirken savaş ve çatışmadan güç almayan, iç ve dış düşmanlarını çoğaltmayan hiçbir rejim yoktur. Devletin, ortadaki pastayı paylaşamayan kesimlerinin çatışmasından çıkan toz duman arasında inşa edilen tek adam-tek parti rejimi de kendisine bu düşmanlardan bol miktarda yaratmıştır. 15 Temmuz darbe girişimini bir lütuf olarak gören Hükümet, hemen ilan ettiği OHAL sayesinde kurtulmak istediği her kesimi terör etiketi yapıştırarak düşman ilan etmiş ve bunları etkisizleştirmek her yolu denemektedir. Kalıcılaştırılmaya çalışılan OHAL hukukun bertaraf edilmesi, ülkenin kaderinin bir tek kişinin ağzından çıkacak söze bağlı kalması, her türlü itirazın baskıyla sindirilmesi demek.”

BARIŞ MÜCADELESİNİ YÜKSELTECEĞİZ

OHAL ve KHK’lerle yönetilmek istemediklerini dile getiren Özge, “Düşmanlaştırma politikalarına, icat edilen düşmanlar sayesinde şovenizmin kışkırtılmasına sessiz kalmayacağız. Anaokullarından başlayarak savaş “oyunlarında” şehit olmaya veya şehidin arkasından gözyaşı dökmeye alıştırılan çocuklarımızı böyle bir sunağa kurban etmeyeceğiz; onların kindar bir nesil haline gelmesine izin vermeyeceğiz. Düşmanlarla çevrili bir ülkede değil içeride ve dışarıda barış ve huzur içinde yaşamak, özgür bir ülke inşa etmek için mücadele etmeye devam edeceğiz. Sokaklarında Tank/ Toma sesleri  değil, çocuk çığlıklarının yükseldiği bir ülkede yaşamak için, barış mücadelesini daha da yükselteceğiz. Bu ülkenin emekçileri, halkları, kadınları ve gençleri olarak hiçbir faturayı can pahasına ödemeyeceğiz” dedi.

Basın metninin okunmasının ardından MKM sanatçıları direniş türküleriyle sahne aldı. MKM sanatçılarının ardından miting konuşmalarla devam etti. 

MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ

MEB'in temel amacının dindar ve kindar yetiştirmek olduğunu kaydeden KHK ile ihraç edilen akademisyen Özgür Müftüoğlu, "Bizler her türlü baskıya rağmen bu hukuksuzlukların karşısında susmadık. Tüm baskılara, tehditlere rağmen biat etmedik. Toplum için bilgi üretme, bilgilendirme görevimizi yerine getirmeye çalıştık" ifadesini kullandı. Özgür, şöyle devam etti: "Barışın, hukukun insan haklarının egemen olduğu bir ülke için mücadele etmeye devam edeceğiz."

ZORAKİ MUTAKABAT

Barış Bloğu adına konuşan Prof. Dr. Ayşe Erzak ise yaptığı konuşmada, “Her türlü farklılığın ve direnişin görünmez kılınması hatta yok edilmesi gereken bir isyan olarak algılanması düzenlerinin 'cam ve çelikten' AVM görüntüsüne bir tehdit sayılması yabancımız değildir” dedi. Ayşe, “Bu iktidar emekçileri korunmasız, örgütsüz bırakmak her an işsizlik korkusu içinde ya da hükümetin idaresine muhtaç bir kitleye dönüştürmek için de elinden geleni yapıyor. AKP iktidarı yaşattığı çatışma ortamını ve körüklediği Suriye savaşını kendi sultasını pekiştirmek ülkede zoraki bir mutabakat ve rıza üretmek için kullanıyor” ifadelerine yer verdi.

BARIŞ, KARDEŞLİK, ADALET

Ayşe son olarak şu ifadelere yer verdi: “Halkın seçilmiş vekillerinin, gazetecilerin tutsak edildiği siyasi faaliyetlerin suç sayıldığı haber alma özgürlüğünün yok edildiği her yerde hepimiz tutsağız. Munzur'da İstanbul'da Yüksekova'da Sur'da Diyarbakır'da Artvin'de Şırnak'ta ve Rojava'da yaşam barış kardeşlik özgürlük ve adalet.”

Ayşe Erzak’ın ardından HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder tutuklu bulunan HDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın mektubunu okudu. 

Miting konuşmaların ardından alkışlar, halaylar ve sloganlarla son buldu.