Barış Akademisyenleri: Bildirimiz önemini koruyor

Barış Akademisyenler, "Birlikte daha güçlüyüz" diyerek, imzalarının 4. yıl dönümünde sözlerini tekrar etti: "Bu suça ortak olmayacağız!"

“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine 2016 yılında imza attıkları için üniversitelerden ihraç edilen Barış Akademisyenleri, imzaların 4’üncü yıl dönümü vesilesiyle Cağaloğlu’ndaki İstanbul Tabip Odası’nda “Türkiye’nin ve Akademinin yılı” başlıklı panel düzenledi. “Gasp edilen haklarımızı geri alacağız” pankartının asıldığı panele Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Oya Ersoy ve Ömer Faruk Gergerlioğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Cumartesi İnsanları, STÖ ve siyasi parti temsilcileri, barış bildirisine imza atan akademisyenler ve çok sayıda kişi katıldı.

'BUGÜN DE AYNI ÖNEMDE'

Panelde ilk olarak Barış Akademisyenleri’ni anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı. Ardından ortak açıklama Barış Akademisyenleri Leyla Şimşek Rathke ve Emre Tansu Keten tarafından yapıldı. Açıklamada “Bu suça ortak olmayacağız” metninin bugün de bütün canlılığı ile ülke gündemindeki anlam ve önemini koruduğu vurgulandı.

'HER ALANDA ZULÜM VAR'

“Yeni bir on yılın eşiğinden, geçtiğimiz on yıla baktığımızda gördüğümüz manzara dehşet verici” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Otoriterleşme, insan haklarına, onuruna ve demokrasiye aykırı uygulamaların artması, çatışmalar ve katliamlarla sindirilen halklar, doğanın talanı, güvencesizlik, geleceksizlik, ekonomik, ekolojik, sosyal krizler. Toplumsal mücadelelerle kazanılan demokratik hak ve özgürlüklere yönelik saldırılar arttı. Kamu yararını gözeten kişi, kurum ve uygulamalar planlı bir şekilde tasfiye edildi; ürettiğimiz değerler talan edildi, piyasacı ve muhafazakâr popülist söylemlerle demokratik hak ve özgürlüklerimize, yaşamlarımıza ve yaşam alanlarımıza saldırıldı. Her alanda zulüm tahakküme mahkûm edildi.
Diyarbakır, Suruç, Ankara Garı ve İstanbul'da peş peşe patlayan bombalar. Tüm ülkede yaşanan dehşet ve buhran. Yerle yeksan edilen yerleşimleri. Sur, Cizre,  Nusaybin. En temel insan hakları tank paletleriyle çiğnendi. Sivillerin, çocukların, yaşlıların pervasızca öldürülmesi bile siyasi elit tarafından olağan gösterilmeye çalışıldı. ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız!’ bildirisini bu koşullarda imzaladık.

'HEP BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ'

Hep birlikte daha güçlüyüz. Bu gücü, türlü baskılara rağmen hakikatin yanında bir arada durarak kazandık, birbirimizle dayanışmaya ve haklılığımızı erişebildiğimiz her platformda duyurmaya devam ediyoruz: Bu Suça Ortak Olmadık, Olmayacağız."
Açıklamanın ardından kısa bir konuşma yapan CHP’li Sezgin Tanrıkulu, son 4 yıldır duruşma salonlarının birer akademiye dönüştüğünü söyledi.
HDP Milletvekili Oya Ersoy ise içinden geçilen sürecin kritik bir süreç olduğunu ifade etti. İktidarın kendi krizini savaşla, diktatörlükle aşmaya çalıştığını dile getiren Ersoy, “Ne mutlu ki bu ülke topraklarında da siz akademisyenler varsınız. Ülke topraklarının her bir tarafında barışın ne kadar önemli olduğunu anlattınız" dedi.
Konuşmaların ardından moderatörlüğünü Meriç Eyüboğlu’nun yaptığı ve kendisi de ihraç edilen HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu, ihraç edilen akademisyenler Meral Camcı ve Mehmet Cemil Ozansü’nün konuşmacı olduğu “Barış, Emek ve Hak Mücadeleleri” başlıklı panele geçildi.