Barış Akademisyenleri: Gasp edilen haklarımızı alacağız

Barış Akademisyenleri, haklarında verilen beraat kararına rağmen gasp edilen haklarının geri verilmemesini protesto etti.

OHAL Komisyonu’nun yer aldığı İstanbul Valiliği önünde bir araya gelen Barış Akademisyenleri, gasp edilen haklarını ve işe geri iadelerini istedi. Eyleme  HDP milletvekilleri Serpil Kemalbay, Oya Ersoy, AKP kurucularından Fatma Bostan Ünsal da katıldı. Polis ablukası altında gerçekleşen eylemde, “Gasp edilen haklarımızı geri alacağız” yazılı pankart açıldı. Eylemde sık sık "KHK’ler gidecek biz kalacağız”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.

'822 AKADEMİSYENE DAVA AÇILDI'

Akademisyenler adına açıklamayı okuyan Tuna Altınel ve Aslı Takanay, “Bu Suça Ortak Olmayacağız!” dediklerini için hak ihlali, tehdit, saldırı ve mesnetsiz suçlamalara maruz kaldıklarını söyledi. İdari ve adli soruşturmalardan geçirdiklerini hatırlatan akademisyenler, yaşanan süreci şöyle anlattı:
"Ocak 2016'dan itibaren işten çıkarmalar başladı. Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL koşullarında ise üniversitelerimizden ihraç edildik, istifaya, emekliliğe zorlandık; yetmedi, örgüt propagandası suçlaması ile yargılandık. En az 822 Barış Akademisyenine dava açıldı, 300 gün, 2300 duruşma adliye mesaisi yaptık. Cezalara çarptırıldık, hapis yattık. Seyahat özgürlüğümüzden, adil yargılanma hakkımızdan, sosyal güvencelerimizden yoksun bırakıldık. KHK’li olan arkadaşlarımızın velayet hakkı, seçilme ve hatta seçme hakkı dahi tartışmaya açıldı. Tazminatlarımız verilmedi. Miras hakkı elinden alınanlar bile oldu. Pek çok KHK’li, Barış Akademisyeni Dr. Mehmet Fatih Tıraş gibi hayatına son verdi.”

OHAL KOMİSYONU KAĞIT ÜZERİNDEN KALDI

Kendilerine adres olarak gösterilen OHAL icadı bir komisyonun sorunları çözmediği gibi çoğaltığına dikkat çeken Altınel ve Takanay, komisyonda şu an hâlâ değerlendirilmeyi bekleyen 33 bin dosyanın olduğuna işaret etti. 406 Barış Akademisyeninin ve KESK üyesi 1500 kamu emekçisinin dosyasının da bekleyenler arasında olduğunu aktaran Altınel ve Takanay, alınan hukuksuz kararların yine mahkemelerce bozulduğunu fakat bu davaların yıllarca sürdüğünü belirtti.

TALEPLER :

Akademisyenler, 26 Temmuz 2019’da Anayasa Mahkemesi tarafından 522 akademisyenin beraat etmesine rağmen gasp edilen haklarının iade edilmediğini belirti ve taleplerini şöyle sıraladı:
"Bu suça ortak olmayacağız bildirisinin imzacısı olup KHK ile ihraç edilen, sözleşmesi yenilenmeyen, sözleşmesi feshedilen, istifa etmek ya da emekliye ayrılmak zorunda kalan tüm imzacılar, talepleri halinde ihraç edildikleri kurumlardaki görevlerine geri dönebilmelidir. Dönülecek üniversite hakkındaki kısıtlamalar ise başlı başına bir başka insan hakkı ihlalidir.
Araştırma görevlisiyken ihraç edilenlerin güvenceli bir kadroda işe dönüşü sağlanmalıdır. Öğrenimini sürdürenler öğrenim gördükleri kurumlarda görevlendirilmeli, doktorasını bitirenler doktor öğretim görevlisi olarak atanmalıdır. Doçentlik ve profesörlük koşullarını yerine getirdiği halde kadro ataması askıya alınan Barış Akademisyenleri hak kazandıkları kadrolarıyla göreve dönmelidir.
İşe alımda güvenlik ve arşiv soruşturması şartı, Anayasa'nın 20. Maddesinde güvence altına alınan 'özel hayata saygı' hakkına müdahaledir. 29 Kasım 2019 tarihli Anayasa Mahkemesi kararı da buna işaret etmiştir. Buna derhal son verilmelidir.
KHK’larla ihraç edilen barış akademisyenlerinin ve kamu emekçilerinin yurttaşlık haklarına yapılan tüm saldırılar ortadan kaldırılmalıdır. Pasaportları derhal geri verilmeli, bütün hak kayıpları tazmin edilmelidir.
Hukuk devleti olmanın gereği yerine getirilmeli, OHAL KHK’ları kaldırılmalı, OHAL Komisyonu lağvedilmelidir. Taraf olunan uluslararası antlaşmalara ve hukuk kurallarına uyularak toplumsal barışın önü açılmalıdır.”
Akademisyenler, barış taleplerinin arkasında olduklarını ve bu talebi büyüteceklerini vurguladı.
Açıklamanın ardından Barış Akademisyenleri, OHAL komisyonuna dilekçelerini sundu.