Başkavak: Çıkış örgütlü mücadelede

İçinde yaşadığımız karanlıktan çıkmanın yolunun halkın örgütlü mücadelesi olduğunu kaydeden EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bu mücadelenin bir nüvesi olduğunu söyledi.

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, Cumhurbaşkanı ve Millet ittifaklarının mevcut sorunlara çözüm getiremeyeceğini belirterek, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın önemine dikkat çekti.

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, Emek ve Özgürlük İttifakı’na ilişkin ANF’ye konuştu. Ekonomik krizin giderek derinleştiğini anımsatan Başkavak, şunları söyledi: “Neredeyse her gün gelen zamlar, bırakalım asgari ücrete yapılan artışı, toplu sözleşme yapılan işyerlerinde alınan ücret artışlarını bile eritti. Temel tüketim mallarına gelen zamlar elektrik, su, doğalgaz, internet faturaları ile birleşince alım gücü düşen işçi emekçiler, nereden kısarsa kıssın bunca yükün altında belini doğrultamıyor. Tek adam iktidarı otoriterliğini ve hegemonyasını pekiştirirken iş, ekmek, özgürlük talep eden kitlelerin sesi, yaratılan baskı ortamı ve anti demokratik uygulamalarla kısılıyor. Grevler yasaklanıyor. Sınavlarda sorular çalınıyor. Konser, tiyatro, festival, şenlik yasakları artıyor. Kadın cinayetleri, şiddet, taciz, tecavüz olayları hala önemli bir sorun. Siyasi iktidarın kitleleri arkasına dizmek üzere, Kürt sorununda dayatılan çözümsüzlük ve yaratılan kutuplaştırma siyasetinin sonucu olarak halkın birbirine düşmanlaştığı bir süreci yaşıyoruz.”

SİSTEMİN RESTORASYONU YETMİYOR

Başkavak, sorunların çözümünü seçimlere erteleyip güçlendirilmiş parlamenter sistem diyerek mevcut sistemin restorasyonunu savunan Millet İttifakı’nın da, partilerinin de çözüm olamayacağını belirterek, “İçine itildiğimiz bu karanlıktan ve üzerimize yıkılmaya çalışılan derin yoksulluk yükünden ancak halkın örgütlü mücadelesiyle çıkabiliriz. Emek ve Özgürlük İttifakı, bu sorunların muhatabı kitlelerin bir araya gelerek iş birliği, akıl birliği ve güç birliği yapacakları mücadelenin bir nüvesi olması açısından önemlidir” dedi.

ORTAKLAŞMA ESAS OLMALIDIR

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın tamamlanmış bir ittifak olmadığını dile getiren Başkavak, ortak talepler etrafında birleşip genişlemesi gerektiğini şu sözlerle ifade etti: “Bir araya gelen güçlerin geçime ve yaşama müdahil olmak üzere harekete geçmesi, yarın bir gün seçim kendini dayattığında ilkeler etrafında birleşerek seçime de müdahil olmayı beraberinde getirecektir. Sosyalist Güç Birliği’ni (SGB) oluşturan TKP ve Sol Parti başta olmak üzere siyasi kesimler ve emek meslek örgütleri gibi toplumsal mücadele güçleriyle, kadın, gençlik örgütlenmeleri, çevre ve ekoloji mücadelesi veren platform ve yerel mücadele örgütleriyle demokratik bir ülke mücadelesinde birleşerek ortaklaşması esas olmalıdır.

MÜCADELEYE DAYANAN KAZANIM

Demokratik hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, siyasal özgürlüklerin kazanıldığı, ülke bütçesinin halkın ihtiyaçları doğrultusunda belirlendiği, halk egemenliğine dayanan bir rejim için mücadele birlikteliğine ihtiyaç var. O nedenle üzerinde birleştiğimiz nokta seçimle sınırlı bir seçenekle olmadığı gibi sandığa ve seçimlere değil, mücadeleye dayanan bir kazanım üzerinde duruyoruz. Laiklik, ekonomi, Kürt sorunu, emekçilerin örgütlenme hakkının güvenceye alınması, basın ve ifade özgürlüğü gibi çözülmemiş ve derinleşmiş sorunları var. AKP iktidarı, bir avuç tekelin çıkarları doğrultusunda ekonomi politikalarını yürütüyor. İşçi, emekçilere, üretici köylülere, gençlere, kadınlara sadece oy verip kurtuluşu bekleyeceği bir toplum değil, yaşadığı sorunların çözümü için beklemeyip harekete geçme çağrısı yapıyoruz.”

İNSANCA BİR YAŞAM İÇİN

İnsanca bir ücret, insanca çalışma ve yaşam koşulları için mücadeleyi büyütmek; bunun için de acil talepler etrafında bir araya gelmek gerektiğini vurgulayan Başkavak, şöyle sıraladı:

* Başta enerji, temel tüketim maddeleri ve konut kirası olmak üzere zamların durdurulması ve yapılan zamların geri alınması.

* Ücretlerin, yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşayacak bir düzeye çıkarılması.

* Çalışma süresinin günde 7 saat, haftada 5 gün olması. Zorunlu mesailerin kaldırılması ve haftada iki, yılda 30 gün tatil hakkının tanınması.

* İşten atmaların yasaklanması.

* İşçilerin, emekçilerin temel ve ucuz gıdaya ulaşımının sağlanması gibi talepler etrafında birleşerek işçilerin, emekçilerin mücadele ve örgütlenmesini ilerletmemiz gerekli.

TARIM VE ÜRETİCİ KÖYLÜLER

* Tarım desteklerinin üretimi teşvik edecek şekilde artırılarak zamanında verilmesi,

* Çiftçi borçlarının silinmesi,

* Tarımda kullanılan mazotta vergilerin kaldırılması,

* Artan girdi maliyetlerinin düşürülmesi için gübre, tohum, fide, fidanın hibe olarak verilmesi,

* Sulamada kullanılan elektriğin ve sulama suyunun ucuzlatılması,

* İthalatçı politikalardan vazgeçilmesi

KONUT VE KİRA SORUNU

* Kira ve konut sorununun bu kadar tartışıldığı bugünlerde herkese yaşanabilir bir konut için, boş konut stokları yerleşime açılmalı ve acil ihtiyacı olan yurttaşlara tahsis edilmeli.

* Kirasını ödeyemeyen ya da ödemekte zorlanan işçi ve emekçilere devlet tarafından gelirine göre kira desteği sağlanmalı.

EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI’NI ANLATMALIYIZ

Önemli olan ortak bir program etrafında sendikaların, meslek örgütlerinin, yöre derneklerinin, çevre ve ekoloji örgütlerinin, kadın platformlarının ve gençlik örgütlenmelerinin de bir araya geleceği bir ittifakı oluşturmak olduğunu söyleyen Sedat Başkavak, şunları ekledi: “Bu kapsamda da geçtiğimiz hafta genel başkanlar düzeyinde oluşan heyetle DİSK, KESK, TMMOB, TTB ziyaret edildi. Merkezi düzeyde ziyaretler yapılırken, diğer taraftan da illerde/bölgelerde, yani yerellerde saydığımız kurum ve örgütlenmelere Emek ve Özgürlük ittifakı’nı anlatmak ve onları davet etmek gerekiyor. Emek ve Özgürlük İttifakı oluştu, 6 parti ve örgütlenme bir araya geldi, şimdi yerellerde bunun yerel örgütleri bir araya gelsin; saydığımız sorunlara karşı kendi başlarına eylem ve etkinlik yapsın, demiyoruz. Aksine yereldeki sendika, parti ve mücadeleci kesimlerle birleşen, illerdeki emek ve demokrasi platformlarını kapsayacak düzeyde genişleyecek bir ittifak gücü oluşturmanın öneminin bilincinde olarak ilerlemeye çalışıyoruz.”