Baydemir: 'HAYIR' mücadelesi yeniden başlıyor

HDP Sözcüsü Baydemir, Kürtlerin silahların gölgesinde sandığa giderek 'Hayır' dediğine dikkati çekerek, "Kürtler ölümü göze alarak sandık başına gitti" dedi.

HDP Sözcüsü Osman Baydemir, partisinin haftalık olağan grup toplantısında değerlendirmelerde bulundu...

Tutuklu bulunan HDP eş genel başkanları ve milletvekillerini, Kürt siyasetçilerini selamlayarak konuşmasına başlayan Baydemir, halkların bütün baskılara karşın, "özgürlük, adalet ve eşitlik taleplerini ve iradelerini" ortaya koyduklarını dile getirdi. Baydemir, "Bugün dünden çok daha umutluyuz. Bunun nedeni halklarımızın ortaya koyduğu irade ve tercihtir" dedi.

'HAYIR MÜCADELESİ BAŞLIYOR'

AKP'nin halkların iradesini cezaevlerine koyarak, darbe ve OHAL koşullarında referandumu dayattığını belirten, AKP ve MHP'nin yüzde 67'lik ittifakına rağmen zorla, hileyle yapılan baskıya rağmen ancak yüzde 51 oranında “Evet” çıktığının altını çizen Baydemir, "Hayırlar sandığa girdi, Anadolu Ajansı ve YSK evet çıkarttı" diye konuştu. Baydemir, "Özü itibarıyla 'Hayır' mücadelesi yeniden başlıyor bu ülkede" diye belirtti.

 

‘KÜRTLER SİLAH GÖLGESİNDE SANDIĞA GİTTİ'

"Ortada bir zafer yok. Hayır'ı savunanların baskıya ve saldırıya rağmen ortaya koyduğu güçlü iradesi var" diyen ve 17 büyükşehirde Hayır çıktığını hatırlatan Baydemir, "Bir toplumsal mutabakat çıkmamıştır, bu anayasa meşru değildir. Bütün bunların yanında Kürtler namlunun ucunda sandığa gitmiştir" dedi.

Baydemir, ihlallere ilişkin tuttukları 65 sayfalık rapordan da kimi detaylar paylaştı. Baydemir, "Bu süreçte 11 bin insanımız gözaltına alındı, 5 bin insanımız cezaevine atıldı. Eş Başkanlarımız ile birlikte 13 vekilimiz, 83 belediye eş başkanımız tutuklandı. Referandum sürecinde 2 bin 165 Hayır aktivisti gözaltına alındı. Selamımızı alan yurttaş bile tek tek kameralara alındı. Vekillerimiz kampanyalarını adliye koridorlarında yapmak zorunda kaldı" diye kaydetti.

Baydemir, 'Hayır'a destek verdikleri için fişlenen insanların fotoğraflarını da paylaşarak, "Bize selam verdiği için kameraya alınan yurttaşların resmidir bu. Bir anne bebeği ile bize selam verdiği için kameraya alındı. Bêjin Na şarkımız yasaklandı. Dün de faşizme 'hayır' diyorduk, bugün de diyoruz" dedi.

Ekranların kendilerine kapatıldığını, TRT dahil 17 ulusal kanalda Erdoğan ve danışmalarının 360 saat propaganda yapmasına karşılık, HDP'nin sadece 58 dakika propaganda yapabildiğini hatırlattı. 1-31 Mart tarihinde TRT'de Erdoğan ve Danışmanlarına 2 bin 511 dakika AKP’ye 4 bin 46 dakika, HDP'ye ise sıfır dakika yer verildiğini söyleyen Baydemir, ancak bunun işe yaramadığını kaydetti.

Bütün bunlara rağmen insanlara "yalancı cennet vaadinde" bulunulduğunu ancak vatandaşların yalancı cennet ve vaatlere “Hayır” dediğine işaret eden Baydemir, "Sesimizi sosyal medya üzerinden duyurmak istedik, bir süre sonra sosyal medya yasaklandı. Bir yandan devletin imkanı ile cumhurbaşkanı, bakanlar, başbakanlar; öte yandan iman gücü ile çalışma yapan bizler..." şeklinde konuştu.

'KÜRDİSTAN'DA YÜZDE 62 HAYIR DEDİ'

“Evet” çalışmasında ağırlıklı olarak örtülü ödeneğin kullanıldığını, valilerin “Evet” çalışması yürüttüğünü, toplantı ve gösterilerin yasaklandığını, sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiğini hatırlatan Baydemir, insanların iş, aşı ve rızkı ile tehdit edildiğini söyledi. Bu konuda muhtarların da tehdit edildiğini dile getiren Baydemir, bir muhtara "Senin köyünde 7 Haziran'da çıkan sonuç bu, senin oğlunun öğretmen olduğunu biliyoruz inşallah yeni KHK'da sorun olmaz" denilerek tehdit edildiğini belirten Baydemir, "Kürtler göze alarak sandık başına gitti. Coğrafyaları yakılıp yıkılmasına, iradeleri tutuklanmasına belediyelerine kayyım atanmasına rağmen, bölgenin büyük oranında yüzde 62 oranında zulme baskıya Hayır dediler. İnsanlık onuru işkenceyi yenecektir iradesini ortaya koydular" dedi.

Baydemir, "Kürt halkı ölüme rağmen diline kültürüne sahip çıktı. Kürtler tekçiliğe savaşa kayyıma hayır dedi. Kürtlerin Hayır'ı ülkeye yeni bir fırsat kapısı açılmasına imkan sunuyor. Kürtler inkar edilmelerine ve tekçi anayasa dayatılmasına hayır dediler. Kürt karşıtlığına içeride ve dışarıda hayır dediler" şeklinde konuştu.

HDP'nin oy oranlarının yüksek olduğu yerlerde özellikle Batman'da sandıkların başka yerlere taşındığının altını çizen Baydemir, "Pek çok yerde asker ve jandarma gölgesi altında yurttaşlar oy kullandı. HDP'nin yurtdışı seçim çevrelerine üye vermesi engellendi. Yüzlerce sandıkta HDP sandık takip sonucu ile YSK kararı arasında uçurumlar var" dedi.

'SEÇİME DARBE!'

Gizli oy ve açık sayım ilkesinin ihlal edildiğini ve seçime şaibe karıştırıldığını ifade eden ve "Bu seçim şaibelidir" diyen Baydemir, Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'un "silahların gölgesi kalktı" sözlerini hatırlatarak sandık başında silahla ve rabia işareti ile poz veren bir fotoğraf ile yalanladı. Baydemir, söz konusu sandıktan 290 “Evet” 2 “Hayır” oyu çıktığını hatırlattı.

Mühürsüz oy pusulalarının kabul edilmiş olmasını "seçime darbe" şeklinde yorumlayan Baydemir, 2014 yerel seçimlerinde Norşin'de (Güroymak) BDP'nin kazandığı seçimlerin mühürsüz oy gerekçesiyle AKP'nin başvurusu üzerine iptal edildiğini hatırlattı.

'TİLKİNİN ŞAHİDİ KUYRUĞUDUR!'

Bütün seçim günahlarının YSK’nin boynunda olduğunu söyleyen Baydemir, "Meşruiyet krizi aşılmadığı müddetçe toplumun ihtiyacı giderilmeyecektir" diyerek AGİT raporuna işaret etti. Cumhurbaşkanının AGİT raporunu kabul etmediğine yönelik sözlerini hatırlatan Baydemir, "Peki kim Erdoğan'ı tebrik etti. Katar emiri, krallar... Maşallah maşallah şahidê rovî duvê rovî ye (Tilkinin şahidi kuyruğudur)" diye konuştu.

'VEKİLLERİMİZ 16 NİSAN İRADESİYLE BERAAT ETTİ!'

24 milyon insanın ortaya koyduğu “Hayır” tercihi ile yeni bir anayasa yapılması iradesini bugünden itibaren başlattıklarını belirten Baydemir, 12 Eylül anayasasının yüzde 92 ile kabul edilmesine rağmen halen meşruiyetinin tartışıldığını hatırlattı ve "Bu da böyle bir meşruiyet sorunu yaşayacaktır" dedi.

Halkın 16 Nisan'da hükümete, "Savaş politikalarını durdur, müzakerelere kapı arala, Kürt düşmanlığı politikalarından vazgeç, kayyım uygulamalarını kaldır, tutuklu milletvekilleri ve belediye başkanlarını serbest bırak" mesajı verdiğinin altını çizen Baydemir, "Eş Başkanlarımız, belediye başkanlarımız 16 Nisan iradesiyle beraat etmişlerdir, serbesttirler" dedi.

AÇLIK GREVLERİ

Cezaevlerindeki açlık grevlerine de dikkat çeken Baydemir, 33 farklı cezaevinde 292 siyasi mahkumun açlık grevlerinin devam ettiğini hatırlattı. Açlık grevlerinde bulunanların yaşadığı sağlık sorunlarına dikkat çeken ve durumun kritik aşamaya geldiğini belirten Baydemir, "Devletin himayesinde bulunan bu insanlar neden açlık grevi yapıyorlar? Tecridi OHAL'i kaldırın diyorlar. Siyasi operasyonlar dursun diyorlar. Tecrit işkencedir işkence insanlık payesine karşı suçtur" şeklinde konuştu.

OHAL uygulamasının ne anlama geldiğini Gazi'deki yargısız infazlar üzerinden anlatan ve doğum gününe giden insanların öldürüldüğünü belirten Baydemir, "OHAL demek yargısız infazdır. Tecrit de savaş demektir. Tecridin kaldırılması müzakerelerin yeniden başlaması demektir. Meclis Başkanvekilimiz, İdare Amirimiz ile girişimlerde bulunduk. Ancak şimdiye kadar herhangi bir duyarlılık göstermediler. Bu insani bir çığlıktır. Açlık grevleri emin olsunlar ki bu çığlık milyonlarca insan tarafından duyulmuştur. Gelin bunu çözelim. Buna biz sahip çıkacağız. Açlık grevlerini bugünden tezi yok Meclis Genel Kurulu’na getiriyoruz. Yeni bir mücadele alanı ve hattı belirliyoruz" dedi.

'BELEDİYELER ÖZGÜRLEŞECEK'

Baydemir, kayyım atanan belediyelere de dikkat çekerek, "Bu belediyelerin kaynakları ilk defa halkın ihtiyaçları dışında referandum için kullanıldı. Bir gün gelecek o belediyeler yeniden halk tarafından özgürleştirilecek" dedi.

Baydemir, Êzidilerin Çarşema Sor bayramını da kutladı.

'KÖYLER İŞKENCEYE YANIT VERDİ'

Kısa süre önce sokağa çıkma yasağı ilan edilen köylerde işkencelere rağmen yüzde 90 düzeyinde 'Hayır' çıktığını belirten Baydemir, "İnsanlık onuru işkenceyi yenmiştir. Selam olmuştur. Önümü ilikleyerek, Silvan'a yüzde 76 Hayır selam olsun. Sur'a selam olsun. Gever yüzde 76, Nusaybin 78, Şırnak yüzde 71... Selamlıyorum. Carek din hezar silav li we be. (Bir kez daha binlerce selam) Anaların döktüğü gözyaşları boşuna gitmedi. Bir kez daha bize taleplerimizi soracaklar" dedi.

HDP Sözcüsü Osman Baydemir, araştırma şirketlerinin "Kürtler yüzde 80 oranında 'Evet' diyecek" sözlerini hatırlatarak, "Şimdi haritayı önlerine alsınlar. Yüzleri kızarmıştır. Kızarmamışsa biz zaman zaman kendilerine hatırlatacağız" dedi.