Tezkere üzerine konuşan HDP Sözcüsü Osman Baydemir, milletvekilleri ve eşbaşkanlarının tutuklu olduğu bir dönemde yapılan görüşmenin “gayrimeşru ve hukuka aykırı” olduğunu söyledi. Baydemir, “Bu tezkere söylediklerimizin teyidi anlamına gelir” diyerek, mevcut tezkerenin dolmasına 40 günlük zaman olduğunu belirterek, “Zaten birkaç gün sonra meclis açılacak. İhtiyaç varsa o zaman görüşülür. Neden bugün bu tezkere meclisin önüne getiriliyor. Çünkü hükümet bu meclisi ve tezkereyi kan dökerek hükümet etme yöntemine araç haline getirmiştir. Bu oyuna demokrasiden yanayım, haklardan özgürlüklerden yanayım, OHAL’e karşıyım diyen herkesin hayır demesi lazım” diye konuştu.

3 yıldır ırkçılık ve aşırı milliyetçiliğin herhangi bir toplumun felaketi olabileceği uyarısında bulunduklarını belirten Baydemir, “Bu tezkere 40 milyonluk Kürt halkının açık düşmanlığı demektir. Kürt halkı diğer halklar gibi bu toprakların ve ülkenin asli unsurlarındadır. Kürtlerin talepleri karşılanmadığı müddetçe bu ülke emperyallerin hedefi olmaya devam edecektir. Sizler yara oluşturursanız başkaları elbette bu yaraları kaşıyacaktır” dedi.

İlk kez Türkiye’de çözüm süreci ile umut belirdiğini ancak bu sürecin bozulmasıyla 3 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini hatırlatan Baydemir, “Bir halkın kaderini belirlemesi için referanduma gitmesi neden gayri meşru olsun. Sizler için meşru olan bir hak neden gayri meşru olsun” sorularını yöneltti. Baydemir, Güney Kürdistan halkının Bağdat yönetimiyle bazı krizler yaşadıklarını ve sorunlarının çözülmediğini dile getirerek, “Eğer referandum gayri meşru ise siz neden 16 Nisan’da neden referandum yaptınız” diye sordu.

“Kürdistan bölgesinde yaşayan bütün halklar, Asuri Süryaniler, Türkmen kardeşlerimiz, diğerlerinin iradesi ne ise başımız gözümüz üstündedir” diyen Baydemir, “İster referanduma gidilsin ister ertelensin Kürdistan halkının iradesi ne ise başımız üzerindedir. Hiçbir gücün bir milletin iradesini tehdit etmeye hakkı ve haddi yoktur. Eğer işgal hukuku, tehditler işe yaramış olsaydı biz bugüne kadar binlerce kez bu sorunu çözmüş olacaktık” dedi.

Baydemir, hükümetin daha önce Bağdat ile yaşanan krizde “bundan sonra Kürdistan Bölgesi bizim meşru muhatabımızdır” sözlerini hatırlattı. “Birde istikrardan bahsediyorsunuz” diyen ve “Neye inanıyorsanız onun aşkına Ortadoğu’da istikrar mı var. Ulusların kaderini tayin hakkı herkes için meşrudur” diyen Baydemir, “Bu hak Filistinliler, diğer halklar için ne kadar meşru ise Kürtler içinde o kadar meşrudur” dedi.

Sorunların şiddetle çözme yöntemine karşı olduklarını belirten Baydemir, Aliya İzzetbegoviç’in “insan olmak insan kalmak” sözlerini hatırlatarak, “Bugüne kadar Bağdat, Şam ve Ankara’nın Kürtlere karşı uyguladıklarınızdan sonra insanlık mı kaldı” diye sordu. Yaşananların ne tür bir başarıyı getirdiğini sorgulayan Baydemir, “70 yaşındaki Hatun Annenin cenazesinin Ankara’dan mezardan çıkarılması başarısını beraberindedir” dedi. “Bu tezkerenin kendisi bu ülke için beka sorunudur” uyarısında ve “Eğer bu ülkeyi düşünen varsa bu tezkereye karşı çıkması gerekir. Gelin bu savaş tezkeresine düşmanlık politikasına karşı çıkalım” çağrısında bulunan Baydemir, şöyle konuştu:

“Ümmet geleneğinden gelen insanlar var burada. Bizi kavim kavim yarattı Allah. Filistin halkına istemek, Myanmar için gözyaşı dökmek ama sıra Kürtlere gelince Kürt anası görmesin politikası yürüttünüz. Ayıptır, günahtır yapmayın bunu. Bu meclis milletlerin kendi kaderini tayin hakkı üzerine kurulmuştur. Özgürlük benim karakterimdir diyen bir önderliğiniz var. Neden Kürtler için özgürlük olmasın. Neden Güney Kürdistan neden Rojava Kürdistan’ı burası için tehlike olsun? Tek bir çakıl taşı bütün kışkırtmalara rağmen Rojava halkı tarafından buraya atılmamıştır. Bütün bu hal ve ahval içerisinde bugün bu tezkereyi getirmek ancak ve ancak tehdittir. Bu sadece HDP fikriyatında olan Kürtleri tehdit etmiyor. Buradaki partilere oy vermiş bütün Kürtler bunu kendilerine yönelik bir tehdit olarak görüyor.”

Baydemir’in “AKP, MHP ve CHP gibi şer odakları ile ittifak yaptınız” sözleri tartışma yarattı. Meclis Başkanı İsmail Kahraman, konuşmadan sonra, “Baştan aşağı tarafgir ve töhmet altında bırakan bir dil kullandınız. Zabıtları istiyorum. Burası Türkiye’dir bölmek bölünmek hakkı tanınmaz. Zabtı isteyeceğim ve ondan sonra sizden özür dileyeceğim” dedi.

Daha sonra AKP adına söz alan Naci Bostancı, Baydemir’i “boyundan büyük konuşma” diyerek hakaretlerde bulundu. “Kürt düşmanı kimdir PKK’dir” diyen Bostancı, Kürtlerin emperyalistlerin oyununa geldiğini ileri sürdü. Baydemir’in Bostancı’nın bu sözlerine karşı söz istemesine de Kahraman söz hakkı vermedi ve “takdir bana aittir” dedi. Daha sonra söz alan HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, “Siz insanların ifade haklarına müdahale etmeyi alışkanlık haline getirmişsiniz. Siz nasıl konuşmadan sonra zabıtları isteyeceğim size özür dileteceğim diyorsunuz” diyerek tepki gösterdi.