Beştaş: AKP Kürt illerinde yaptırım devleti

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, AKP'nin Kürt kentlerindeki ayrımcı politikalarına dikkat çekerek, haftalardır elektrik ve su olmayan yerleri örnek verdi. Beştaş, rehin vekillerin duruşmalarına katılım çağrısı yaptı.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Beştaş, Doğu Guta’daki saldırıyı kınayarak konuşmasına başladı.

Beştaş, Doğan Medya'nın satışına değindi ve AKP'nin havuz medyasını tam anlamıyla artırdığına dikkat çekti.

'VEKİLLERİ GÖRMEMİZ ENGELLENİYOR'

"Demirtaş'ı yedirmeyeceğiz" vurgusunda bulunan Beştaş, şunları söyledi:

"Hükûmete açıkça şunu söylüyoruz; 2 binin üzerinde ziyaret talebimize neden yanıt vermediniz? Adalet Bakanlığı’nda şu anda bile bekleyen yeni tarihli yüzlerce dilekçemiz var. Hukukta yeri olmamasına rağmen Demirtaş’ı ve Yüksekdağ’ı görmemize izin vermeyerek siz, bunu böyle kullanmayı mı hesaplıyorsunuz...

Bunun etikle, siyasetle hiçbir ilgisi yok. Bu kara bir propaganda. Ve bunun, Türkiye tarihinde de eşi benzeri görülmemiştir. CHP’lilere izin verilirken HDP’lilere izin verilmeyerek şimdi de büyük bir yalanla bunu köpürtmeye çalışıyorlar. Sırrı Süreyya Önder, Garo Paylan, Celal Doğan, Erol Dora, Burcu Çelik, ben ve çok sayıda milletvekilimiz Edirne’ye kadar gidip görüşemeyerek geri geldiler. Ama şimdi, büyük bir pişkinlikle çıkıp, “CHP’liler 27 kere ziyaret etiler ama HDP’liler ziyaret etmiyor” diyorlar. Bu, AKP siyasetinin ne kadar kirli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.

Bizim tutuklu bulunan, rehin tutulan milletvekillerimizle ilgili taleplerimiz bundan sonra da devam edecek. Her hafta görüşmek için başvurmaya devam edeceğiz. AKP sözcülerine şu çağrıyı yapıyoruz: Lütfen Adalet Bakanlığı'ndaki dilekçelerimizi kamuoyuyla paylaşın. Kaç bin tane başvuru yapmışız ve kaç kere görüşme yapmışız, siz neden izin vermediniz; açıklayın.

Partimizin içerisine çekilmek istendiği gündeme dair yanıtımız bu: Biz kesinlikle Demirtaş’ın duruşmalarında ve her alanda yanında olacağız. Demirtaş’ı onlara yedirmeyeceğiz. Hiçbir arkadaşımız onların yemi olmayacak. Biz onlar gibi arkadaşlarını satanlardan değiliz. Sakın ola ki bizi kendileriyle karıştırmasınlar."

'MECLİS'E KAYYUM ATANDI'

AKP'nin Meclis'e de kayyum atadığını söyleyen Beştaş, "Meclis Başkanı İsmail Kahraman geçen hafta kendi başkanı olduğu Parlamento’ya kayyum olarak oturdu. Normal koşullarda bu büyük bir skandaldır. Meclis Başkanvekili’nin nöbetçi olduğu bir hafta AKP Grubu’nun muhalefetin sesini kısma girişimine Meclis Başkanı da ortaklık etmiştir. Meclis Başkanı sadece AKP’nin Meclis Başkanı olduğunu tüm dünyaya ilan etmiştir. Parlamento demokratik bir işleyişe tahammül edemiyor" diye kaydetti.

'YAPTIRIM DEVLETİ'

AKP'nin Kürt bölgelerinde her türlü ayrımcılığa başvurduğunu söyleyen Beştaş, "Kızıltepe’de meydana gelen Nusaybin ve Dêrik’e de sirayet eden bir elektrik kesintisi. Bölgeler arası ayrımcı politikalar dikkate alınırsa ne kadar önemli olduğu görülür. Halk bütün bu meseleler içinde, tüm sorunları yaşıyor. Basından izlemesine gerek yok. Halk sorunlar içinde kavruluyor. Biri de Kızıltepe. Haftalardır elektrik yok, elektrik olmayınca su da yok" diye ekledi.

'Sosyal devletim' diye böbürlenen AKP'nin, Kürt illerinde yaptırım devleti olduğunu dile getirdi.

DURUŞMALARA KATILIM ÇAĞRISI

Demirtaş ve vekillerin duruşmalarına katılım çağrısı yapan Beştaş, şunları söyledi:

"Bugün Burcu Çelik’in, Gülser Yıldırım’ın devam eden duruşmaları var. Her ikisinin de özgürlük kararlarını bekliyoruz. Selahattin Demirtaş’ın 11 Nisan’da Ankara’da duruşması olacak. Kendisi hakkında, tutukluluk kararı olan duruşma. O gün Ankara’da olabilecek herkesi hakikatin sesini dinlemeye davet ediyoruz.

Demirtaş’ın diğer duruşması da, Sırrı Süreyya Önder ile yargılandığı duruşma 16 Nisan’da İstanbul Silivri’de görülecek. Hükümet keyfi ve hukuksuz bir şekilde, yurttaşlarımızın katılmasını engellemeye çalışıyor. O keyfiyet ve hukuksuzluk bizim önümüzde duramaz, biz onları yıkıp geçeriz. Duruşmada yargılanan vekillerimiz değildir. Onlar sözleriyle, aslında yargılayan konumundadırlar."

CİNSEL İSTİSMAR

Beştaş, "Cinsel istismar tasarısında 12 yaş kriteri konulduğu görülüyor. 12 yaş ve altına cezalar artırmış. Nasıl değerlendirirsiniz" şeklindeki soruyu da şöyle yanıtladı:

"Bu hafta adalet komisyonuna gelecek. Çok önemsediğimiz bir mesele. Biz daha önce de defalarca ifade ettik. Ceza arttırmakla cinsel istismarın önü kesilemez. Bu konuda çok daha farklı tedbirlere başvurulması gerekiyor. Ensar Vakfı gibi en yüksek cezayı verdi cinsel istismar bitti gibi bir algı yaratmak çok yanlıştır. Popülist, rant elde amacıyla yaklaşıyor. Bu konuda çok kapsamlı önerilerimiz oldu, önerilerimiz devam edecek.

Geçmişte “çocukların rızası var” tartışması vardı. Şimdi 12 yaş altına farklı bir düzenleme getirmek o yaklaşımın devamıdır. Palyatif, sorunu çözmekten uzak yaklaşımdır. Hükümetin önce bu konudaki önergelerimize yanıt vermesi gerekiyor. 6 tane bakanın komisyonda olayı çözecekmiş gibi bir yaklaşım sergilenmesi bu konunun ne kadar cahil olduklarının göstergesidir."