Bildirilmeyen çocuk istismarı rakamlarında 'karanlık sayı'

Koronavirüs döneminde baroların çocuk istismarı ve tecavüzü vakaları için görevlendirdiği avukat sayısında 3 kata varan azalma olduğu öğrenildi.

Baroların konu hakkında yaptıkları açıklamalarda azalmanın nedeni olarak erişim zorluğundan dolayı bildirilmeyen istismar ve tecavüz vakaları olarak gösteriliyor. Var olduğu halde istatistiklere girmeyen bu vakalar ise "karanlık sayı" olarak isimlendiriliyor.

Türkiye’de COVİD-19 vakalarının görüldüğü günden bu yana alınan sözde tedbirler ‘kırılgan grup’ içinde yer alan çocukların yaşamlarını oldukça kötü etkiledi. Bu süreci yayınladıkları raporlarla açığa çıkaran İstanbul, Amed ve İzmir baroları karantina döneminde çocuk istismarı ve tecavüzü nedeniyle resmi makamlara yapılan başvurularda üç kat azalma olduğunu belirtti. İstismar ve tecavüz vakalarının polis merkezlerine bildiriminden sonra atanan avukat sayılarında da aynı oranda düşüşler yaşandı. Üç baro, istismar bildirimlerinde yaşanan düşüşün nedenini çocuk haklarının korunmasıyla ilgili mekanizmalara erişimin sağlıklı işlememesine bağlıyor.

ÇOCUKLARIN RUTİN HAYATLARINDA BOZULMALAR YAŞANDI

Barolara göre Covid-19 salgınına karşı alınan önlemler, çocuğun kendi güvenliği ve iyiliği açısından daha fazla tehditle karşılaşma olasılığını da beraberinde getiriyor. İzolasyon, çocuğun kötü muamele, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, sömürü, sosyal dışlanma ve kendilerine bakan kişilerden ayrı düşme gibi sorunlar doğuruyor. Salgın  için alınan okulların kapatılması, hareketin kısıtlanması gibi önlemler, çocukların rutin yaşantılarını ve destek sistemlerini bozucu etkiler yaratabiliyor.

ÇOCUKLAR İÇİN AVUKAT GÖREVLENDİRMELERİ

Barolar, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümleri uyarınca çeşitli nedenlerle avukata erişimi bulunmayanlar için avukat görevlendiriliyor. İstanbul, Diyarbakır ve İzmir barolarının çocuklara karşı işlenen suçlar avukat görevlendirme istatistiklerinde de dikkat çekici bir değişim söz konusu.

İstanbul Barosu, 10 Mart-20 Nisan arasında, cinsel istismar ve tecavüze uğrayan 178 çocuk için avukat görevlendirmiş. Bu sayı, geçmiş yılların oldukça gerisinde. Baro, 2019’un aynı tarih aralığında 508, 2018’de ise 375 avukatı mağdur çocuklar için görevlendirilmiş. Koronavirüs kısıtlamaların henüz başlamadığı 1 Şubat-10 Mart 2020 arasında da 464 mağdur çocuk için avukat görevlendirmesi yapılmış.

İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi tarafından yapılan açıklamaya göre "mağdur çocuk sayısında görülen ciddi azalmanın başlıca nedeni, koruyucu mekanizmalara erişim konusunda yaşanan sıkıntılar."

Diyarbakır Barosu’nun istatistiklerinde de benzer bir tabloyla karşılaşıyoruz. Baro, 10 Mart-29 Nisan arasında cinsel istismara uğrayan 50 çocuğa karakol aşamasında avukat görevlendirmiş. Aynı tarih aralığı incelendiğinde bu sayı 2019’da 142, ve 2018’de 130.

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nin yaptığı açıklamada, "çocuğa karşı işlenen cinsel suçlara ilişkin verilerin, pandemi sürecinde devletin yetkili makamlarınca düzenli olarak raporlanması gerektiği" vurgulanırken "uluslararası sözleşmeler gereği yetkililerce ne gibi önlemler alındığının kamuoyu ile paylaşılması" talep ediliyor.

İzmir Barosu ise 10 Mart-7 Mayıs arasında mağdurun çocuk olduğu suçlarda 155 avukat görevlendirmesi yapmış. Son iki yılda aynı tarih aralığına bakıldığında 2019’da 487, 2018’de ise 443 avukat mağdur çocukları savunmak için baro tarafından yönlendirilmiş.

İzmir Barosu tarafından yapılan açıklamada da "ev içinde çocuğa yönelik her türlü şiddet ve istismarın önlenmesine ilişkin bir politika ve acil önlem planının ele alınmadığına" dikkat çekilirken, tıpkı Diyarbakır Barosu gibi uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülükler hatırlatılıyor: "Taraf olunan sözleşmeler uyarınca çocukların uğradığı hak ihlallerine ilişkin verilerin kayıt altına alınması ve kamuoyuyla paylaşılması."

KARANLIK SAYI

Var olduğu halde bildirilmediği için istatistiklere dahil edilemeyen vakalar, kriminolojide "karanlık sayı" olarak adlandırılıyor. Araştırma sonuçlarına göre kreşlerin ve okulların kapanması karanlık sayıyı arttırmış görünüyor. Zira normal şartlar altında Gençlik Ofisi’ne çoğunlukla kreş ve okul yetkilileri tarafından vaka bildirimi yapılıyor.

Almanya Federal Aile, Yaşlılar, Kadınlar ve Gençlik Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada da WDR ve SZ tarafından yapılan araştırma karanlık sayının arttığı şeklinde değerlendiriliyor. Açıklamada kreşlerin ve okulların kapatılması nedeniyle çocukların acil risk durumlarını görmenin çok daha zor hale geldiği ifade ediliyor. Çocuklara ve gençlere yönelik sosyal danışma hattına rağbetin de yüzde 20’den fazla arttığına dikkat çekiliyor.