Bilir kişi raporu toplu sözleşmenin olabileceğini teyit etti

İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin DİSK'e bağlı Sosyal-İş Sendikası’nın Toplu Sözleşme taleplerine itiraz etmesi sonucu açılan davada bilirkişi hazırladığı raporla sendikanın Toplu Sözleşme yetkisine sahip olabileceğini teyit etti.

İstanbul Bilgi Üniversitesi akademik, destek, temizlik ve diğer personellerinin dokuz yıldır üyesi olduğu Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Sosyal-İş Sendikası’nın Toplu Sözleşme taleplerine itiraz eden okulun itiraz gerekçeleri açılan İş Mahkemesinde görüldü. Atanan bilirkişinin hazırladığı rapora göre ise sendika Toplu Sözleşme yetkisine sahip.

4 Eylül 2018 tarihinde Çalışma Bakanlığı’na yetki başvurusunda bulunan sendikaya karşı okul yönetimi İş Mahkemesine başvurdu. Nisan 2019 tarihinde dava açıldı. Mahkemenin bilirkişi raporu talebi ile Eylül ayına ertelenen duruşma bu sefer de okul avukatlarının ek süre talebi ile duruşma 23 Ekim’de görüldü. Bilirkişinin hazırladığı rapora itiraz eden avukatların yeniden ek süre talepleri mahkeme tarafından kabul edilerek duruşma 27 Kasım tarihine ertelendi.

TEMYİZ YA DA TEMYİZSİZ KARAR ÇIKSA DA KAZANACAĞIZ

Bilgi Üniversitesi Sosyal-İş Sendikası sözcüsü Beyhan Sunal, ertelenen duruşmanın sonuncunda sendikanın kazanacağını belirtti. Sunal, "Hazırlanan bilirkişi raporuna göre bir önceki duruşmada zaten sonucun çıkması gerekiyordu ancak okul avukatları süreyi uzatmak adına ek süre istediler. Bilirkişi raporuna göre Toplu Sözleşme için gerekli sayıya sahibiz.

Dokuz yıldır sendikamız okul içerisinde örgütlüdür. Çeşitli taleplerimize daha önce karşılık görüşmelerle cevap bulabildik. Elbette işten çıkarılmalar da oldu ancak Toplu Sözleşmeye karşı okulun tepkisini de yadırgamadık. Duruşmadan iki sonuç bekliyoruz; birincisi temyize açık karar, bu da okulun istinaf mahkemesine başvurabilmesi anlamına geliyor. İkincisi de hakim temyizsiz kesin karar da verebilir. Biz bu duruşmayı kazanacağımıza inanıyoruz" dedi.

HEM AKADEMİSYENİ HEM DE TEMİZLİK İŞÇİSİ AYNI SENDİKADA

Sendika üyesi destek personeli Mehmet Yoleri ise, sendikanın okulda kurulduğu günden bugüne çeşitli sorunlar yaşadıklarını kaydetti. 2012 ve 2014 yıllarında 80 günü bulan çadır kurma eylemlerini de sözlerine ekleyen Yoleri, Toplu Sözleşmenin personeller için önemli bir adım olduğunu söyledi.

Bilirkişi raporuna rağmen okul avukatlarının itiraz etmesini de değerlendiren Yoleri, "Biz kurulduğumuz günden bugüne kadar çok yol kat ettik. Bilmeleri gerekir ki biz bir ilkiz Türkiye’de. Hem akademisyeni, hem temizlik işçisi aynı sendikaya üye. Bu bir prestijdir. Ben 27 Kasım’da yapılacak olan duruşmada Toplu Sözleşme’deki ısrarımızda kazanacağımızı düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

TOPLU SÖZLEŞME YETKİSİNİ ALANA KADAR DURMAYACAĞIZ

Akademisyen, idari ve destek personelin bir arada örgütlendiği bir sendikal yapının, yalnızca vakıf üniversitelerinde değil, Türkiye’de de bir ilk olacağını belirten işçiler, "Bilgi Üniversitesi çalışanları olarak, üniversite yönetiminin, bu kararını yeniden gözden geçirmesini ve yetki itirazını geri çekmelerini istiyoruz. 9 yıllık bir mücadelenin sonucu, basit bir sayı hesabına indirgenemez, başka üniversitelere de örnek olacak bir çalışma yaşamı böyle gerekçelerle engellenemez. Yetki almış bir sendikanın üyeleri olarak, kendi temsilcilerimizi seçeceğimiz ve taleplerimizi okul yönetimi ile görüşmeye başlayacağız. Toplu sözleşme yetkimizi alana kadar durmayacağız. 9 yıldır vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz" dedi.

İşçiler 27 Kasım tarihinde görülecek olan duruşmanın sonucunda Toplu Sözleşme haklarına kavuşacaklarını belirtiyor.