Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi: Sınırdışılara son !

Birlikte Yaşamak İtiyoruz İnisiyatifi, AKP iktidarının savaş mağduru göçmenlerin sınır dışı etme politikasını Kadıköy Süreyya Operası önünde yaptıkları kitlesel eylemle protesto etti.

Kadıköy’de bir araya gelen Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi üyeleri, Türkiye’ye sığınmak zorunda kalan göçmenlere ilişkin İstanbul Valiliği’nin aldığı sınır dışı kararını protesto etti.

Polis ablukası altında gerçekleşen eylemde, iktidara “ Sınır dışılara derhal son ver ” çağrısı yapıldı. Eylemde, üzerinde Türkçe, İngilizce Arapça, “ Sınır dışılara son, birlikte yaşamak istiyoruz” yazılı pankart ile “Irkçılığa hayır”, “ Sınırlar açılsın göçmenlere özgürlük”, “ Birlikte yaşamak istiyoruz” dövizleri açıldı. Sık sık, “ Sınırlar öldürür dayanışma yaşatır”, “ Bijî biratiya gelan”, “ Sınıfsız, sınırsız dünya”, “ Komşuma dokunma, kardeşime dokunma” sloganlarının atıldığı eylemde, Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi adına açıklamayı Özgül Saki okudu.

ZORLA BELGE İMZALATARAK SINIR DIŞI EDİLİYORLAR !

Son bir kaç haftadır İstanbul’un çeşitli mahallelerinde, göçmenlere yönelik kimlik kontrolleri, ev ve iş yerleri baskınları, alıkoyma ve zorla sınır dışı operasyonların yapıldığına dikkat çeken Saki, “geçici koruma” altındaki Suriyelilerin zor ya da hile ile “gönüllü geri dönüş” belgesi imzalatarak sınır dışı edildiğini, haklarından mahrum edildiğini ve kötü muameleye maruz kaldığını vurguladı.

SİYASİ MERHAMET DEĞİL HUKUKİ KORUMA !

Saki, Türkiye’nin göç alan bir ülke olmasına rağmen, sadece birkaç yıl önce oluşturulan göç politikasının insan hakları temelinde değil güvenlik merkezli, keyfi ve siyasi kararlarla göçmenleri kontrol altında tutulması gereken sayılara indirgediğini belirtti.

Halihazırdaki kayıt ve sığınma sisteminin göçmenlerin uzun vadeli bir statüye erişmesinin önünü tıkadığını belirten Saki, bu sistemin göçmenlerin ya kayıtsız duruma düşürdüğünü , ya da “geçici” bir statü ile belirsizliğe mahkum ettiğini kaydetti.

Hükümetin Suriyeliler için benimsediği “misafir” söyleminin de hak arama yollarının önünde bir engel oluşturduğuna işaret eden Saki, “Biz göçmenlerin siyasilerin merhametine değil hukukun koruması altında olması gerektiğine inanıyoruz. Kayıt şehrine geri gönderme, seyahat yasağı ve uydukent gibi kontrol odaklı uygulamalar göçmenlerin barınma , çalışma,, eğitim gibi en temel haklarından mahrum kalmalarına neden oluyor. Yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalan insanlar tekrar yerlerinden edilerek ekonomik ve sosyal açıdan daha dezavantajlı duruma düşürülüyor” dedi.

BU SUÇA ORTAK OLMAYACAĞIZ !

Göçmenler bir yandan “ kaçak” ve “yasadışı” ilan edilerek kriminalize edilirken , diğer yandan onlarla dayanışma içinde olanlar da hedef haline getirildiğini belirten Saki, bu düşmanca tutuma şöyle tepki gösterdi: “Dayanışma mahkum edilemez! Bizler ayrıştırıcı ve düşmanlaştırıcı tutuma karşı birbirimizi ihbar etmeye değil; ırkçılığa ve insan hakları ihlallerine karşı bir arada durmaya niyetliyiz! Ulusal ve etnik kimliklerin ötesinde, sınırsız ve ulussuz bir dayanışmayı büyüteceğiz. Hangi siyasi eğilim veya medya organından gelirse gelsin, ırkçılığa zemin hazırlayan her türlü söylem ve tutumu teşhir ediyor ve reddediyoruz! Bizler bu suça ortak olmayacağız! Tüm siyasi partiler, kurumlar ve hak örgütlerini de bu konudaki sorumluluklarının farkında olarak, göçmen ve mültecilerin temel haklarının yanında bulunduğunu belirten açıklamalar yapmaya ve ırkçılıkla mücadele etmeye çağırıyoruz.”

KİMSE SEBEPSİZ GÖÇ ETMEZ!

Türkiye’ye taraf olduğu uluslararası sözleşmelere uyma çağırısında bulunan Saki, şöyle konuştu: “Göçmenleri hapsedici, ayrıştırıcı, hareket, yaşama, çalışma özgürlüklerini kısıtlayıcı tüm baskıcı uygulamalara derhal son verilmelidir. Kimse sebepsiz göçmez! Sınır dışı edilmeler derhal durdurulmalı, sığınma hakkının gaspına dönük politikalar son bulmalıdır. Bizler, “Sınır dışılara son!”, “Birlikte yaşamak istiyoruz” diyenler olarak bu taleplerin arkasında duruyor ve gerek Türkiye gerekse de uluslararası kamuoyunu göçmenlerle dayanışmayı güçlendirmeye davet ediyoruz.”