Bolu'da 12 tutsağın tahliyesi engellendi

Bolu T Tipi Cezaevi’nde 30 yıllık tutsakların tahliyesi engellendi. 12 tutsak, "pişmanlığı" kabul etmedikleri için serbest bırakılmıyor.

Şirnex’in Hezex (İdil) ilçesine bağlı Xirabêşeref köyüne 1993 yılında baskın yapan Türk askerlerinin ev aramalarının ardından Ahmet Zenger, Osman Kapan, Süleyman Sungur, Ramazan Özalp, Nuri Arı, Abdullah Oflas ve Ramazan Özyiğit’i gözaltına aldı. Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılanan 7 kişi hakkında "Devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak" iddiasıyla verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası daha sonra, müebbet hapis cezasına dönüştürüldü.

 Tutsaklardan Süleyman Sungur cezaevinde, hasta tutsak Ramazan Özal ise 2014 yılında tahliye edildikten 3 ay sonra yaşamını yitirdi. Nuri Arı ve Abdullah Oflas 12 Şubat 2023’te İzmir Şakran T Tipi Cezaevi’nden, Ramazan Özyiğit ise 6 Şubat’ta Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nden tahliye edildi.

'PİŞMANLIĞI' KABUL ETMEDİLER, TAHLİYELERİ ERTELENDİ

Giresun Espiye L Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Ahmet Zenger’in (63) cezası, Şubat ayında tahliyesine bir hafta kala İdare ve Gözlem Kurulu'nun “pişmanlık” dayatmasını kabul etmediği gerekçesiyle 6 ay daha uzatıldı.

Bolu T Tipi Cezaevi’nde tutulan ve infazı yakılan Osman Kapan’ın tahliyesinin beklendiği Nisan ayında ikinci kez infazı yakıldı. İdare ve Gözlem Kurulu'nun “pişmanlık” dayatmasını kabul etmeyen Kapan’ın infazı yakılarak, tahliyesi 3 ay daha uzatıldı. Kapan, maruz kaldıkları ihlalleri ailesi aracılığıyla aktardı.  
Ailesine gönderdiği mektupta, AKP-MHP iktidarının köşeye sıkıştıkça topluma saldırdığını belirten Kapan, “Adeta Hitler’in toplama kamplarına dönüştürülen zindanlarda mahkumlara yapılan zulüm, üzeri örtülemeyecek bir noktaya ulaşmıştır. Uydurma ve basit gerekçelerle insanlar tutuklanmakta, hüküm giymedikleri halde uzun yıllar boyu tutuklu yargılanarak, cezalandırılmakta, bunlar yetmezmiş gibi tahliyesi gelen mahkumlar, ‘pişman’ olmadıkları, manevi etkinliklere katılmadıkları, örgütten ayrılmadıkları ve bağımsız koğuşa geçmedikleri gerekçesiyle tahliye edilmeyerek, infazları yakılmaktadır. Zindanlarda insanlık dışı koşullara maruz bırakılmakta ve zulme uğramaktadırlar” dedi.


Adalet Bakanlığı’nın hasta tutsaklar için yayımladığı genelgenin taraflı olduğuna vurgu yapan Kapan, “20-30 yıldır zindanda yatan ve normalinde cezaları bitmiş olan Kürt yurtsever, devrimci tutsaklar, ikinci kez infaz yakma yöntemiyle tahliye edilmiyor. Sadece Bolu T Tipi Cezaevi’nde ‘iyi hal’ gerekçesiyle bir yılı aşkın süredir tahliyeleri ertelenen Kürt yurtsever devrimci tutuklulardan Erdal Tuncer’in infazı 5, Adnan Karakaş, Seyfettin Bahar ve Osman Aslan’ın 3, Nizam Algünerhan, Fuat Güler, Ferit Orak, Abdülhamit Babat, Mehmet Zahar, Yahya Anık, Musa Şanak ve Mehmet İnal’ın ise 2'nci kez infazı yakıldı” dedi.
Tutsakların “pişmanlık” dayatmasına maruz kaldıklarını aktaran Kapan’ın mektubunda, "İnsan haklarını hiçe sayan uygulamalarla devrimci tutsaklara yönelik faşist keyfi uygulamalara bir an evvel son verilmeli ve Kürt yurtsever, devrimci tutsaklar tahliye edilmelidir. Faşist saray rejimi, ağır hapis cezaları, zulüm, işkence ve infaz yakmakla Kürt yurtsever, devrimci tutsakların direniş hatlarını engelleyemeyecektir" denildi.


Kapan’ın mektubunda yer alan, infazı yakılanların 30 yıllık tutsak oldukları, Nizam Algünerhan ve Ferit Orak'ın İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) hasta tutsak listesinde olduğu öğrenildi.