Bülbül: HDP Antalya’da zafer kazanacak

HDP Antalya 1. sıra Milletvekili adayı Kemal Bülbül, halktan büyük ilgi gördüklerini belirterek, Antalya'da zafer kazanacaklarını söyledi.

Akdeniz’de HDP’nin iddialı olduğu kentlerden biri de Antalya. Kürt nüfusunun yoğun olarak yaşadığı yerlerden biri olarak bilinen Antalya’da HDP seçim çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. HDP’nin Antalya 1. sıra adayı Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) eski Genel Başkanı Kemal Bülbül. 1963 yılında Malatya Arguvan’da doğan Bülbül, ilk ve orta öğretimini burada tamamladı.

Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden mezun olan Bülbül, Adıyaman’da öğretmenlik yaptı. Eğit Sen, Eğitim Sen ve KESK’in kurucuları içerisinde yer alan Bülbül 1996’da öğretmenlikten istifa ederek, HADEP’le aktif siyasete atıldı. Bülbül, HADEP Ankara İl Başkanlığı ve HADEP Genel Merkezi Basın ve Yayın çalışmalarını yürüttü.

5 YIL SİYASET YASAĞI ALDI

1999 genel seçimlerinde cezaevinden Ankara 2’nci Bölge birinci sıra milletvekili adayı gösteren Bülbül, 2003 yılında HADEP’in Yargıtay tarafından kapatılmasıyla 5 yıl siyaset yasağı aldı. PSAKD ve Alevi Bektaşi Federasyonu’nda 4 dönem yöneticilik ve genel başkanlık görevini yapan Bülbül, 2015 yılında Adıyaman’da milletvekili adayı gösterildi. Ömrünü demokrasi ve barış mücadelesine adamış bir isim olan Bülbül yoğun çalışmaları arasında Antalya’yı ve 24 Haziran seçimlerini ANF’ye değerlendirdi.

AKP İLE ZÜLUM VE BASKI POLİTİKALARI KAT BE KAT ARTTI

24 Haziran'daki seçimlerin bir varlık ve yokluk meselesi olduğunu ifade eden Bülbül, "Bu şekilde ifade etmemizin nedeni şudur, 90 yıllık inkâr, ırkçı ve tekçilik politikası. 2002'den bu yana yürüyen 16 yıllık süreçte de ırkçı, inkar, baskı, zulüm ve katliam ayyuka çıktı. Tüm Türkiye'de toplumsal kesimler bastırılmış ve susturulmuş durumda. Bunlara karşı ortak bir proje yapmamız gerekiyor" tespitinde bulundu.

7 Haziran 2015 seçimlerinde AKP'nin iktidarı düştüğünü fakat 7 Haziran'ı gayrimeşru hale getirerek 1 Kasım'da seçime gidildiğini belirten Bülbül, buna rağmen HDP'nin barajı aştığını söyledi. DBP'li bütün belediyelere kayyum atandığını hatırlatan Bülbül, "Bütün basının bize kapatıldığı, sokakta, yolda, caddede ve meydanlarda sürekli bize fiili müdahalenin olduğu ırkçı, inkârcı, tekçi ve faşist uygulamalarla karşı karşıyayız. Burada böyle bir gereklik hasıl oluyor. Türkiye toplumu aslında devletin dışında ciddi bir siyasi potansiyele, ciddi bir siyasi erdeme ve ciddi bir tarihi kültüre sahip" diye konuştu.

TÜRKİYE'NİN AYDINLIK YARINLARINI İNŞA EDECEĞİZ

Halkların inançsal ve etnik kimliklerinin inkar edildiğini kaydeden Bülbül, "Biz bu destansı tarihi buraya getirirsek Türkiye'nin aydınlık yarınlarını inşa edeceğiz ve 24 Haziran'da bu ırkçı ve tek kişilik rejime bir cevap vermiş olacağız. Bu aşamada her bireyin, her meslek grubunun ve her toplumsal kesimin ciddi bir anlamda bir efor sarf etmesi gerekiyor.

Biz Türkiye'nin devrimci demokratik Alevi toplumun tarihi değerini, Arap, Süryani ve Ermeni halkının acılarını ve buradan ortaya çıkmış değerleri buluşturacak olsak bile mevcut rejimi perdeleyecek ve öteleyecek bir sonuç yaratabiliriz. Bu anlamda artık birbirine yabancılaşmak ve birbirine devletin tabiri ve tasviri ile anlamak yerine birbirimizi dinleyerek, dokunarak, acılarımızı, sevinçlerimizi, özgürlük tutkumuzu, adalet istemimizi, demokrasi istemimizi paylaşmak gibi sosyal bir yükümlülükle karşı karşıyayız. Bu 12 Eylül Anayasasını yırtıp atmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

‘EGEMEN IRKÇI ZİHNİYETE SON VERMELİYİZ’

"Artık ırkçı ve gerici eğitim programını yırtıp atmamız lazım" diyerek sözlerini sürdüren Bülbül, "Her gün sokakta katledilen kadın yoldaşların, özgürlüklerini sağlayabilmeleri için ırkçı ve gerici erkek egemen zihniyetine son vermemiz gerekiyor. Kurslarda, okullarda ve yurtlarda tacize uğrayan çocuklarımızın daha laik, demokratik ve daha rahat bilimsel bir eğitim alabilmesi için özgür demokratik ve psikolojik bir ortam yaratmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.

ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ YOK EDİLİYOR

Üniversite gençliğine yapılan müdahalelere dikkat çeken Bülbül, binlerce bilim insanının sırf barış istediği için ihraç edilip tutuklandığını belirtti. Yine Eğitim-Sen ve KESK üyesi birçok emekçinin de ihraç edildiğini söyleyen Bülbül şu ifadeleri kullandı: "Şimdi bizim toplumsal ve siyasi görevimiz ve tarihi sorumluluğumuz bu rejimi dönüştürmek ve iktidarı düşürmek. Türkiye'nin neresinde olursa olsun tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyayız.

Bu ırkçı ve gerici rejim böyle mi devam edecek? Yoksa biz el ele can cana birbirimize gülümseyerek birbirimizin tarihi değerlerini anlayarak tanış olarak birlikte yaşayacağız. Yunus Emre'nin dediği gibi gelin tanış olalım, işi kolay kılalım sevilelim sevelim."

HEM DIŞARIDA HEM İÇERİDE KIYIM OPERASYONLARI

Irkçı Erdoğan rejiminin bir yandan Kandil'e, bir yandan Efrîn'e operasyon yaptığını ve içeriye yönelik operasyon girişimlerine hız verdiğini kaydeden Bülbül, "Biliyorsunuz ki darbe sürecinde Gülen ile çatışmaya başladılar. Biz bu süreçte Muaviye ve Yezit çatışıyor ama olan Hüseyin’e olacak dedik. Alevi halkına, Kürt halkına ve emekçilere yapılanları hep birlikte yaşadık ve gördük.

Bu iktidardan demokrasi beklemek ahmakça olur. Bu iktidarın bize vereceği hiçbir şey yoktur. Biz sosyal demokratlar, demokratlar, devrimciler, sosyalistler, Kürt halkı, kadınlar, gençler, işçi sınıfı ve bütün etnik gruplar, Hatay'daki Arap Aleviler, Trakya'daki Bektaşiler, Tokat’taki Hubiyar talibi dostlarımızla biz bu eşitlik, özgürlük ve adalet projesini yapabilecek güçte ve bilinçteyiz. Haklıyız ve haklılığımızdan cesaretimizi alıyoruz" diye konuştu.

'BÜYÜK İLGİ GÖRÜYORUZ'

Antalya'nın çok kimlikli ve kültürlü olması nedeniyle Türkiye'nin tüm özelliklerini yansıtan bir şehir olduğunu kaydeden Bülbül, aynı zamanda Antalya'nın bir dünya kenti olduğunu da aktardı. HDP'nin de Türkiye'nin çok kimlikli ve kültürlü yapısını temsil ettiğini belirten Bülbül konuşmasını şöyle noktaladı: "Bu anlamda Antalya insanlara çok rahat hitap edebileceğimiz bir kent.

Temsilinden onur duyacağımız bir il. Antalya'da yaptığımız kamuoyu araştırmaları ve saha çalışmalarımızda milletvekili sayısında 1'i aşacağımızı gördük. Buraya gelirken yalnız geldim ama Ankara'ya yalnız dönmeyeceğim. Antalya'da büyük ilgi görüyoruz. Antalya halkı ile değerli bir buluşma sağlayacağımıza inanıyorum. Biz 1 vekil zaten alacağız ama en az 2 vekil çıkarma peşindeyiz."