Buldan: Büyük bir değişimin arifesindeyiz

Ankara’da onbinlerce kişinin katıldığı HDP kongresinde konuşan Eş Genel Başkan Pervin Buldan, büyük değişimin arifesinde olduklarını belirtti.

HDP’nin “Çözüm Biz’de” şiarıyla gerçekleştirdiği 5. Büyük Kongrede Divan Eşbaşkanlığına Hakkı Saruhan Oluç ve Dilan Dirayet Taşdemir, Divan üyeliklerine Dersim Dağ, Serpil Kemalbay ve Necdet İpekyüz seçildi. 

Kongrede konuşan HDP Eş Genel Başkan Pervin Buldan, tüm katılanları selamlayarak, kimseye biat etmeyeceklerini kaydetti.

KİMSEYE BİAT ETMEYECEĞİZ

Buldan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

Herkes bu salondaki halkların renklerine iyi baksın. Buradaki irade, Kürdün de, Türkün de Alevi’nin de, Ermeni’nin de, Arap’ın da, Çerkes’in de, Süryani’nin, Êzidî’nin, Rum’un, Laz’ın, Hristiyan’ın, Musevinin, Roman’ın, Pomak’ın da eşitçe birlikte yaşam sözleşmesidir.

Kimseye biat etmedik bundan sonra da kimseye diz çökmeyeceğimize biat etmeyeceğimize sizlerin huzurunda söz veriyoruz. Demokrasi yürüyüşümüzle Edirne’den Hakkâri’ye demokrasi köprüsü olduk.

KADIN MÜCADELESİ

Her gün büyüttüğümüz kadın mücadelemizle, siyasette eşit temsiliyetin yollarını açtık. Bir kadın partisi olarak; kadın muhalefetini demokratik siyasetimizin temel gücüne dönüştürdük. Meydanlardan parlamento kürsüsüne kadar her yerde onurlu barış siyasetinin en güçlü sesi olduk. Bunca direniş ve mücadelemize dayanarak diyoruz ki evet sözümüz var, çözüm biziz, değişim gücü biziz diyoruz.

ZALİM İKTİDARA KARŞI MAZLUMLARIN YANINDAYIZ

Zalim iktidara karşı her şart altında mazlumların yanında olmaya devam edeceğiz. Bizlere emanet ettiğiniz iradeyi en güçlü şekilde temsil etmek ve sizlere layık olabilmek için mücadelemizi daha da büyüteceğiz. Her yere sesimizi ve sözümüzü ulaştıracağız. Herkesin elini tutacağız! Ayrımcılığa ve haksızlığa uğrayan herkesi HDP’de buluşturacağız. HDP’ye yönelik herkesin beklentisinin ve umudunun giderek arttığını biliyor ve görüyoruz.

İTTİFAK

Büyüyen demokrasi ittifakımız ve Kürdistani partilerle olan ittifakımız umudu daha da büyütmektedir. Bunun için demokratik siyasetteki çözüm rolümüzü en güçlü şekilde oynayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Bu final dönemini halklarımızın demokratik zaferine mutlaka dönüştüreceğiz. Bir kez daha sizlere söz veriyoruz.

TECRİT VE ÇÖZÜMSÜZLÜK KAOSU

Bu coğrafyaya 100 yılını kaybettiren Kürt sorunu bir hakikat olarak ülkenin ve siyasetin önünde durmaktadır. Kürt sorununun çözümsüzlüğü cumhuriyetin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engellerden biridir. “Bir haftada çatışma ihtimalini ortadan kaldırırım” diyen Sayın Öcalan’ın çağrısına ağır tecritle karşılık verilmesi, çözümsüzlük kaosunu daha da büyüttü. Tecritte ısrar, İmralı sistemiyle Türkiye’yi siyasi ve ekonomik olarak her yönüyle kontrol altında tutan uluslararası çözümsüzlük ve komplo aklına hizmet etmektedir. Bu yanlış yoldan bir an önce dönülmeli ve tecrit sonlandırılmalıdır.

TARİH DE RÜZGAR DA BİZDEN YANA

Bir kez daha diyoruz ki; Bir yüzyıl daha aynı acılarla böyle devam etmeyecektir. Savaş ve ilhak politikalarınızla, Kürt karşıtı dış politikanızla Kürt sorunu gerçeğini ve Kürt halkının kazanımlarını ortadan kaldıramayacaksınız. Ortadoğu ve Suriye sizin Kürt düşmanlığı zihniyetinizle değil, Kürt halkının birlik iradesiyle ve bir arada yaşadığı halklarla kurduğu demokratik ittifakla şekillenmeye devam edecektir. Kürt halkının demokratik siyasetteki kararlılığı ve Türkiye demokrasi güçleriyle omuz omuza yürüttüğü büyük demokrasi mücadelesi bu ülkenin ortak geleceğinde kesinlikle belirleyici olmaya devam edecektir. Tarih de, rüzgâr da bizden yanadır!

ÇÖZÜMÜN YOLU

Buradan diyoruz ki çözümün yolu “demokratik uzlaşı, özgür siyaset ve evrensel hukuk” temelinde diyalog ve demokratik müzakeredir. Çözümün adımları eşit yurttaşlıktır, anadilde eğitimdir, güçlü yerel demokrasidir ve yargı sisteminin yarattığı tüm tahribatların giderilmesidir. Çözüm yeri diyalog ve siyasal mutabakat zemini olan parlamentodur. Bu demokratik yol ve yöntemleri, ülkenin geleceği adına siyaset yürüten herkesin ortak sorumluluğu olarak görüyoruz. Çözümsüzlük siyasetlerine karşı ülkeyi bu çatışma ikliminden çıkaracak gerçek çözüm fikriyatı bizdedir, HDP’dedir.

ÇÖZÜM BİZİZ

Çözüm biziz! Demokratik uzlaşıya dayalı müzakereci siyasetimizdir! Önceki deneyimlerimizden de aldığımız güçle bu meselenin her aşamasında güçlü rol oynamaya sonuna kadar kararlıyız ve hazırız. Meydanı; çatışmacı siyasete asla bırakmayacağız. Yaşam siyasetini ve barış ihtiyacını savunan çözüm fikriyatımızı siyasetin ve toplumun temel gerçeğine dönüştürme konusunda sonuna kadar kararlıyız. Çözmeyen siyasetlerin dönemi kesinlikle kapanacaktır ve HDP’nin dönemi başlayacaktır!

Halkı yolsuzluk ve sömürü çarkından bir an önce kurtaracağız. “Aç yatmak istemiyorum” diyen çocukların çığlığı, “Geçinemiyoruz” diyen milyonların öfkesi, “Yeter artık bu iktidardan kurtulmak istiyoruz” diyen milyonların değişim talebi bizim omuzlarımızdadır. Sözümüzdür. Asgari yaşam değil, insan onuruna yaraşır bir yaşamın sağlanması için en güçlü mücadeleyi yürüteceğiz. Sistemi değiştirmek için tüm gücümüzü ve imkânlarımızı seferber edeceğiz. Omuz omuza vereceğiz ve birlikte başaracağız!

Adaletsizlik, hukuksuzluk, parlamento ve siyaset üzerindeki iktidar vesayeti, halk iradesini gasp eden kayyım rejimi, cezaevlerindeki ağır işkence ve neden olunan ölümler, kumpas davaları, özgür basına yönelik sansür girişimleri, kadına yönelik her türlü şiddet ve gençlerin ömrünü çalan uygulamalar, demokratik hakların kullanımına yönelik baskılar, yakıcı sorunlar olarak karşımızda durmaktadır.

BÜYÜK BİR DEĞİŞİMİN ARİFESİNDEYİZ

Büyük değişimin arifesindeyiz. Hukukla ve halkın gerçekleriyle bağı kalmayan Saray saltanatından illallah eden herkes yeni bir geleceğin hayalini kurmaktadır. Türkiye’nin ihtiyacı; çoğulcu, katılımcı demokratik bir sistemdir. Güçlü yerel demokrasidir. Geniş yetkiye sahip, çoğulcu bir parlamentodur. Biz bu sistemin inşasını hedefliyoruz. Evet, önümüzde önemli bir seçim süreci var. Bu seçimler, kimin cumhurbaşkanı ya da başbakan olacağı seçimi değildir. Asıl mesele; kriz üreten bu sistemin değiştirilmesi ve demokratik eşitlikçi yeni bir düzenin kurulması meselesidir. HDP bu seçimlerin ve sonrasındaki sürecin temel belirleyenidir. Yeni dönemin siyasal gücüdür.

TÜRKİYE HALKLARI KRİZ İKTİDARINA MAHKUM DEĞİL

Şunu da net olarak ifade etmek isterim ki Türkiye halkları, kriz iktidarına da, restorasyon siyasetine de asla mahkum ve muhtaç değildir. Sistemi değiştirme iddiasında değil, iktidarı ele geçirme hedefinde olan bir siyaset asla yeni bir gelecek sunamaz. Kendisini yeni bir gelecekte görmek isteyenlerin duracağı yer ve çizgi HDP’dir.

HDP SALT NEHRİ GEÇMEK İÇİN YAPILAN HİÇBİR HESAPTA KÖPRÜ OLMAYACAK

Herkes şunu çok iyi bilmelidir ki HDP, salt nehri geçmek üzere yapılan hiçbir siyasi hesapta köprü olmayacaktır. Bizler başka bir yol var diyoruz. O yol da, HDP’nin kararlılıkla savunduğu üçüncü yoldur. Bu da tüm demokrasi güçleriyle birlikte yol alacağımız Türkiye’nin demokrasi ittifakı dediğimiz Demokratik İttifaktır. Demokrasi ittifakı savaş karşıtı mücadele ortaklığıdır, emeğin mücadele birliğidir, kadınların mücadele ittifakıdır, gençliğin özgür ve güvenceli yaşam ittifakıdır. Doğa talanına karşı ekoloji ittifakıdır. Halklar ve inançların eşit yurttaşlık ittifakıdır. Sivil toplumun, engellilerin, ezilenlerin hak ve eşitlik ittifakıdır. Demokrasi ittifakı tarihsel bir mücadele ortaklığıdır. Cumhuriyeti güçlü demokrasiyle buluşturma kararlılığıdır.

EN GENİŞ KATILIMLI TEMSİLİYET

Bu ittifakı; tüm toplumsal kesimler adına geleceğin güçlü bir teminatı, sigortası olarak görüyoruz. Önümüzdeki dönem demokrasinin kurulması sürecinde en güçlü rolü oynayacak olan, demokrasi ittifakıdır. Bunun için; en geniş katılımla siyasal ve toplumsal temsiliyeti parlamentoya taşımamız, güçlü demokrasinin inşası ve hak temelli yeni bir toplumsal sözleşmenin yapılması için hayati önem taşımaktadır.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

Ülkedeki bütün halkların, kimliklerin, eşit yurttaşlık haklarını, kadınların eşitlik ve özgürlük haklarını güvence altına alan çoğulcu demokratik bir anayasayı demokrasi ittifakıyla birlikte yapacağız. Buradan bir kez daha söz veriyoruz. İstanbul Sözleşmesini yaşatacağız ve mutlaka uygulayacağız. Kadınlara bir kez daha söz veriyoruz. Her ağaç nasıl kendi kökleri üzerinde yaşam buluyorsa her aidiyet de anayasal güvence altına alınmış haklarıyla varlığını devam ettirecektir. Yarına dair sözü olan, eşit, birlikte yaşamdan yana olan herkesi, tüm toplum kesimlerini, demokratik örgütlenmeleri Demokrasi İttifakında buluşmaya çağırıyoruz. Bu güçlü temsiliyetle hem parlamentoyu gerçek çözüm zeminine dönüştüreceğiz. Hem de yarınları şekillendirecek kurucu sözün, kalıcı çözümlerin sahibi olacağız. Anadolu ve Mezopotamya halklarının yeni yüzyılını güçlü demokrasiyle ve onurlu barışla mutlaka buluşturacağız.

KADIN İTTİFAKI

Sevgili kadınlar, kadın yoldaşlarım, hem direnen, hem de yaşamı inşa eden biz kadınlarız. Yöneten de biz kadınlar olacağız. Kadınların kurucu olmadığı hiçbir denklem başarılı olmayacaktır. Seçimlerin de, ortak geleceğin de belirleyicisi biz olacağız. Kadın ittifakımızla ülkeyi bu karanlıktan mutlaka çıkartacağız.

GENÇLERLE BAŞARACAĞIZ

Sevgili Gençler, sizin gücünüz, çözümün gücüdür. Sözünüz, sözümüzdür! Büyük değişimi sizinle başaracağız. Yeni dönemin mimarı sizler olacaksınız! Sizleri ayrıca sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Değişim isteyen herkesi büyük yürüyüşümüzde birlikte olmaya, yan yana durmaya ve büyük kazanmaya çağırıyorum.

Sözlerime son verirken; geçen 2 yıllık süreçte çalışmalarımıza sımsıkı sarılan ve mücadeleye emek veren, katkı sunan, mücadelemizin bugünlere gelmesinde büyük emeği ve katkısı olan tüm yönetici arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Çözüm biziz, sözümüz var diyorum. Sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Hepinizin ve hepimiz yolu açık olsun! Hızır yardımcımız olsun! An Serkeftin, An Serkeftin! Serkeftin ya me ye. Jin Jiyan Azadi!”