Buldan, konvoyla Bazarcix’ta yardım dağıttı

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve parti heyeti, yardım merkezine kayyum atanan Bazarcix’ta (Pazarcık) yardım dağıttı.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Parti Sözcüsü Ebru Günay, Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, milletvekilleri ve parti yöneticilerinden oluşan HDP heyeti, yardım dağıtımlarının engellendiği ve yardım merkezine kayyum atanan Bazarcix’taki çalışmalara katıldı. Yardımların engellenmesi üzerine yardım konvoyu ile bizzat Bazarcix’a giden Buldan ve beraberindeki heyet, yardımları ihtiyaç sahiplerine dağıttı.

'YARDIM DEPOMUZU GASP ETTİLER'

Burada konuşan Buldan, şunları söyledi:

"Depremin en yoğun yaşandığı, çok büyük yıkımların olduğu depremin merkez üssü olan Pazarcık’tayız. Pazarcık halkımıza bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum, yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet diliyorum, yaralı olan halkımıza şifa diliyorum. Bu yaraları en kısa zamanda sarabilmenin, Türkiye’de huzuru sağlayabilmenin imkanlarını dayanışarak yaratabiliriz. Bugün yeni bir kampanya başlattık; Bizler Dayanışmaya. Depremin olduğu ilk günden beri HDP olarak bütün kurullarımızla; milletvekillerimizle, PM’mizle, MYK’mızla, Kadın ve Gençlik Meclisimizle, gönüllü arkadaşlarımızla depremin olduğu 10 kente giderek depremzedelerin yanında olduk, onlara yardım ulaştırdık, yaralarını birlikte sarmaya çalıştık. Enkazın altında olan insanları kurtarmak için seferber olduk. Bu dayanışma, bu beraberlik, bu birlik hala devam ediyor.

Pazarcık’ta da hem Pazarcık halkının hem de partimizin, STÖ’lerinin ve meslek örgütlerinin birlikte bir depoda malzemeleri biriktirdiği, TIR’larla gelen yardımları boşalttığı, daha sonra bütün köylere dağıttığı bir çalışma vardı. Bu bir dayanışmaydı, bu bir seferberlik idi. Bu, yaraları birlikte sarmaktı. Dün itibariyle malzemelerin bulunduğu binayı, bu ilçenin kaymakamı ve beraberindeki mülki amirler yukarıdan aldıkları talimatla gasp ettiler. Yardımlaşmayı engellemek için gasp ettiler. Dayanışmayı engellemek için orayı gasp edip kayyum atadılar.

Kayyum anlayışı bu ülkede yeni değildir. Kayyumun belediyelerimize atandığı günden beri AKP-MHP iktidarı, kayyım anlayışını Türkiye’nin her yerine sirayet ettirmeye çalışıyor. Bu anlayışı her yerde yaygın olarak hayata geçirmeye çalışıyor. Bizim belediyelerimizle başladılar, İstanbul Belediyesine varan bir sürece kadar geldiler. Şimdi de deprem olduğu bir günde, yaraların sarılmaya ihtiyaç olduğu bir günde yardımların dağıtıldığı binaya kayyum atadılar. Bu, Türkiye için utanç tablosudur. Bu zihniyet asla kabul edilemez. Bu yapılan dayanışmayı engellemedir, birlikteliği engellemedir.

'NE PAHASINA OLURSA OLSUN HALKA ULAŞACAĞIZ'

Ne pahasına olursa olsun, şartlar ne olursa olsun biz halkımıza yardımları ulaştırmaya devam edeceğiz. Tıpkı bugün burada yaptığımız gibi. Yardım TIR’ımızı aldık buraya geldik. Bundan sonra da yapacağız. Milletvekili arkadaşlarım PM ve MYK üyesi arkadaşlarım herkes bundan sonra bu iş için seferber olacak. Madem engelliyorsunuz, o zaman biz de kendi koşullarımızla yardımları halkımıza ulaştırmanın yollarını bulacağız.

'ANINDA İSTİFA ETMELİLER'

Dünyanın neresinde olursa olsun, böyle bir felaket kimin başına gelirse gelsin o ülkeyi yönetenler anında istifa ederlerdi. Yönetemedikleri için, binlerce insan canını verdiği için istifa ederdi. Ancak bunlar bırakın istifa etmeyi, yardımlaşmayı ve dayanışmayı engellediler. Bunlar bu dayanışmadan rahatsız oldular. Çünkü onlarda istifa edecek bir yüz yok, bir vicdan yok. Vicdanı olan, siyasetten zerre kadar anlayan yöneticiler anında istifa ederler. Ama bunlar ne yazık ki halkın geleceğini düşünen bir yerden değil, kendi geleceklerini düşünen bir yerden yaklaşıyor meseleye.

Buradan çağrı yapıyoruz: Cumhurbaşkanının ve Bakanların hepsinin istifa etmesinin zamanı gelmiştir. Ama istifa etmezlerse halkımız elbette seçimlerde onları gönderecek. Bu talancı, bu kayyumcu, bu gaspçı anlayışı mutlaka bu ülkeden gönderecek. Biz HDP olarak bütün bu süreçlerin sorumluluğuyla, AKP ve MHP’nin bu ülkenin siyasi arenasından silinmesi için çalışmalarımızı yapıyoruz. Seçim çalışmalarımızı elbette yapacağız. Ama bugün seçimleri konuşma günü değil. Bugün dayanışma günü, bugün el ele omuz omuza yürüme günü. Bugün yaralarımızı sarma günü. Bugün buraya yardımların engellenmesinden dolayı geldiğimizin altını çizmek istiyorum. Tek bir insanımızın açlıktan ve soğuktan zarar görmesini ve mağdur olmasını asla istemeyiz. Buna müsaade etmeyiz. Bütün imkanlarımızı kullanarak, elimizdeki kıt imkanlara rağmen, elimizdeki 6 belediyeye rağmen elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Biliyorsunuz belediyelerimiz gasp edildi, belediye başkanlarımız tutuklandı, yerlerine kayyım atandı. Belediye başkanlarımız bugün cezaevinde olmasaydı, halkımız bu kadar büyük mağduriyet yaşamayacaktı. Bütün belediyelerimiz seferber olacaktı. Gördüğünüz gibi Silopi Belediyemiz burada.

Ben bir kez daha Pazarcık halkına, Maraş halkına, depremde zarar gören bütün kentlerdeki insanlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Biz sizin için varız, sizin için buradayız, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Hepimize tekrardan geçmiş olsun. Hepimizin başı sağ olsun."