Buldan ve Sancar: Savaş açlık ve yoksulluktur

HDP eş genel başkanları, ekonomik çöküşte savaş politikalarının rolü olduğunu vurgulayarak, "Türkiye en sefil ülke kategorisinde" dedi.

2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ve 2020 Merkezi Yönetim Bütçe Kesin Hesapları’nın Genel Kurul görüşmeleri başladı. Görüşmelerde HDP eş genel başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar kürsüye çıktı.  

 

BULDAN: İKTİDAR İFLAS ETTİ

 

Buldan, “Halkın sofrasındaki ekmeği daha da küçültme, yoksulluğu, açlığı daha da büyütme bütçesidir. Bu bütçe, adaletsizliği ve eşitsizliği daha da çoğaltma bütçesidir. Saraya kemer gevşettiren, halka ise kemer sıktıran bir bütçedir. Toplumsal barış taleplerini ve bu ülkenin çoğulculuğunu, farklılıkları reddeden tekçi sistemin retçi bütçesidir. Kadınları ve eşitlik talebini reddeden erkek düzenin bütçesidir. Ve bu bütçe iktidarınızın son bütçesidir. Dönüşü olmayan gidiş bütçenizdir” dedi.

Yüksek zamların iflasın fotoğrafı olduğunu söyleyen Buldan, AKP-MHP iktidarına "Yalanlarınız sizi kurtarmaya yetmeyecek" diye seslendi.

Barış ortamı olmadan istikrarın da olamayacağını söyleyen Buldan, "Eğer bir ülkede kalıcı barış ortamı yoksa, demokrasi her gün siyasi darbe uygulamalarıyla karşı karşıya ise, denge denetleme, demokratik tartışma zemini, adalet, hukuk yoksa, kayyum rejimi devredeyse o ülkede güven ve ekonomik istikrar olmaz, olamaz" dedi.

Buldan, ülkedeki katliamlara dikkat çekerek, Emine Şenyaşar'ın direnişini selamladı.

 

'KÜRT SORUNUNDA ÇÖZÜM EKONOMİYİ BÜYÜTÜR'

 

Buldan, "Çözüm sürecinde 12 bin dolar olan milli gelir, bugün 8 bin dolara inmiştir. Kişi başı 4 bin doları savaşa harcadınız. Oysa çözüm sürecinde ekonomi de büyüyordu, demokrasi de gelişiyordu. Sayın Öcalan’ın çözüm çağrısına tecritle karşılık verdiniz. Hukuka aykırı görüş engelleriyle çözümsüzlüğü büyüttünüz. Sonuç, her yönüyle çözülen Türkiye’dir" diye kaydetti.

Buldan, şunları da söyledi:

"Demokrasiden, barıştan, adaletten, emekten, birlikte yaşamdan yana olan, bu düzenin zulmü altında her gün bedel ödeyen tüm yurttaşlarımıza, toplumsal muhalefete, tüm demokratik muhalefete buradan mücadele ortaklığı çağrısı yapıyorum: Gelin, yeni bir dönemi hep birlikte başlatalım. Korkuları, siyasi kaygıları, hesapları bir kenara bırakalım. Siyaset üstü bakalım. Bu ülke halklarının enkazdan kurtarılması için en güçlü birlikteliği kuralım. Türkiye toplumunu yoksulluk-işsizlik-açlık-adaletsizlik sarmalıyla kuşatan bu zulüm düzeninin karşısında demokrasi, adalet, barış, özgürlük ve ekmek mücadelesini büyütelim."

 

SANCAR: BÜYÜK DARBE ALACAKLAR

 

Sancar, çeşitli verilerin sunulduğunu ancak halkın gerçeğini değiştirecek hiçbir bilginin olmadığını belirten Sancar, “Hakikat bizzat halkın yaşadığı yerdedir, sokaktadır, manavdadır, pazardadır, markettedir. TÜİK verileriyle bu hakikati gizleyebileceğini sananlar büyük yanılıyorlar, yanıldıklarını büyük darbelerle öğreneceklerdir. Halkın kendilerine vereceği dersle bunun farkına varacaklar” dedi.

"Öte yandan sefalet endeksine baktığımızda Türkiye 1. sıradadır. En sefil ülke kategorisinde yer almaktadır" diyen Sancar, "Bütün bunları yaratan bu düzendir bu düzenden beslenen mevcut iktidardır" diye ekledi.

 

'SAVAŞ AŞIN AZALMASI DEMEKTİR'

 

Kürt sorununa değinen Sancar, "Kürt sorununun yarattığı yaralar da derinleşiyor" vurgusunda bulundu.

Bütçeden en büyük payın savaş politikalarına ayrıldığına dikkat çeken Sancar, "Bu, her gün sofradan ekmeğin biraz daha alınması, aşın biraz daha azalması demektir" dedi.

Huzurun olmadığı ülkede ekonomik refahın da olamayacağını söyleyen Sancar, şunları da belirtti:

"HDP üzerine düşeni yapmaya hazırdır. Bütün toplum kesimleriyle müzakere ve diyalog içinde olmak için elinden gelen her çabayı harcayacaktır. Büyük barış için de HDP üzerine düşen sorumluluğu sonuna kadar yerine getirmeye hazırdır.

Bu krizden acil çıkışa ihtiyaç var. Bu çoklu krize karşı çoklu bir demokratik ittifaka ihtiyaç var. Bu demokratik ittifakın seçime de yansıması şarttır. Biz buna geniş demokrasi ittifakı adını verdik. Ülkenin 3’üncü yolu, 3’üncü seçeneği olarak tanımladık ve orada yürüyoruz.

Erken seçim kararı bir an önce bu Meclisten çıkarılmalıdır. Bütün muhalefet partilerine çağrımızı yineliyoruz. Erken seçim önergesini gecikmeden buraya hep birlikte getirelim."