‘Buradan ancak cenazemizi çıkarırlar’

Dicle ve Feritköşk mahallesi sakinleri "Dişimizle tırnağımızla bu mahalleyi yarattık... buradan ancak cenazemizi çıkarırlar" diyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın altında imzası bulunan Bakanlar Kurulu kararı ile kamulaştırılan ve yıkım kararı alınan Dicle Nehri kıyısındaki Dicle ve Feritköşk mahallesi sakinleri buna tepki göstererek, "Dişimizle, tırnağımızla bu iki mahalleyi yarattık. Burada ne sel tehlikesi, ne deprem tehlikesi var. Yekpare bazalt kayalar üzerine kurulmuş evler. Sur gibi yıkmalarına izin vermeyeceğiz. Ancak cenazemizi çıkarırlar buradan" dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 11 Temmuz 2017 tarih ve 8972 sayılı yazısı üzerine, 17 Temmuz 2017 tarihinde toplanan Bakanlar Kurulu, Amed'in Yenişehir ilçesine bağlı Dicle ve Feritköşk mahallelerini 'riskli alan' ilan etti."6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunu"nun ek 1. maddesi uyarınca alınan karar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzası ile 18 Ağustos tarihinde Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayınlanarak yürürlüğe girdi. İki mahalle için alınan yıkım kararı henüz mahalle sakinlerine tebliğ edilmezken, mahalle sakinleri karara büyük tepki gösterdi.

'NE DEPREM RİSKİ, NE SEL RİSKİ VAR'

53 yıl önce Bingöl'den geçim sıkıntısı çektikleri için Amed'e göç ettiklerini ve bölge henüz tarla iken burada ev yaparak yaşamaya başladıklarını belirten 68 yaşındaki Nurettin Kılıç, "Biz buraya geldiğimizde kimse yoktu. Arazi satın alarak ev yaptık. Sadece Ferit Köşk vardı. Her taraf ıssızdı. 90'lı yıllardan sonra ise Lice'den, Bingöl'den, Hani'den, Dicle'den buraya geç edenler oldu. Kimisi arazi aldı, kimisi gecekondu yaptı. Gelenlerin sayısı çoğalınca iki mahalleye bölündü. Bizim bulunduğumuz yer köşkün adıyla Feritköşk mahallesi oldu, aşağıdaki mahalle de Dicle Nehri'nden dolayı Dicle adını aldı. Sadece bizim mahallede 3 bine yakın seçmen var. Sonradan belediye hizmetleri verilmeye başlandı" dedi.

MAHALLELER YEKPARE BAZALT ÜZERİNE KURULU

Bakanlar Kurulu kararı ile iki mahallenin "Afet Riski" gerekçesine tepki gösteren Kılıç, "Bulunduğumuz yer Hevsel bahçelerine bakıyor, aşağıda da Dicle Nehri var. Afet riski diyorlarsa, sel riskinin veya deprem riskinin olması lazım. Oysa burası Dicle Nehri'nden 80-90 metre yukarıda. Sel basma riski yok. Deprem riski diyeceklerse eğer, buranın altı yekpare bazalt kayalardan oluşuyor. Yukarıda mezarlığımız var. Mezar kazarken kazma-kürek kullanamıyoruz, çünkü dibi kaya. Ancak kompresörle getirip mezar yarı kazabiliyoruz" şeklinde konuştu. Henüz kendilerine bir tebligat yapılmadığını ve en az 15 akraba aile olarak burada yaşadıklarını kaydeden Kılıç, "Buraları bizler yarattık. Çocuklarımız oldu, torunlarımız oldu. Burası bizim yaşam alanımız. Başka yerde yaşayamayız. Afet bölgesi ilan etmelerindeki amaç, buraları zenginlere peşkeş çekmek istiyorlar" dedi.

'ÖNCE BİZİ ÖLDÜRMELERİ GEREKİR'

Lice'nin Dêrxust köyünün yakılmasından sonra canlarını kurtararak 1994 yılında buraya gelip yerleştiklerini vurgulayan 63 yaşındaki Hatice Yaşa, ölümleri pahasına da olsa mahallelerini terk etmeyeceklerini söyledi. "Eşim öldü. Ben iki oğlum, üç kızım her yıl Ordu'ya, Giresun'a fındık tarlalarına gidip çalışarak, tarla sahiplerinin hakaretleri ve küfürleri altında alın terimizle kazandığımız paralarla evlerimizi yaptık. Çocuklarım burada evlendi. Halen kızlarım, gelinlerim, çocuklarım Ordu'da fındık toplama işinde çalışıyorlar. Ben yaşlandım gidemiyorum artık. Bu kadar emekle yarattığımız bu evleri kimseye vermeyiz. Tapuyu kendileri verdi. Emlak vergimizi, çöp vergimizi ödüyoruz, elektrik, su faturalarımızı ödüyoruz. Neyi istiyorlar. Sur'u yıktılar şimdi de sıra bize mi geldi. Zorla gelip yıkacaklarsa önce bizi öldürmeleri gerek" dedi.

HİLTON'DAN BAKINCA

Lice'de Kale mahallesinde 1993 yılında evlerinin yakılmasından sonra gelip buraya yerleştiklerini kaydeden 57 yaşındaki Zeynep Bulut da, kendilerine şu ana kadar bir tebligat yapılmadığını, ama kim gelirse gelsin evlerinden çıkmayacaklarını söyledi. Sur'dan sonra bu bölgeyi de yıkarak AKP'li zenginlere yer açılmak istendiğini belirten Bulut, "Yukarımızda Hilton Oteli var. Oradan bakınca bu onlara göre çirkin iki mahalleyi görmek istemiyorlar. Manzaralarını bozuyoruz. Evlerimizi yıkıp kendilerine villalar yapacaklar. Çünkü burası Hevsel ve Dicle Nehri'ne hakim bir tepede kaya üzerine kurulu iki mahalle. Bu manzarayı dünyalara değişmem. Ev de verseler, para da verseler çıkmayız. Buradaki mahalle kültürünü, dayanışmasını, yardımlaşmasını gidip apartman dairelerinde göremem. Ne ben, ne komşum, ne de buradaki diğer evler hiçbiri çıkmaz. Zorla çıkartmaya geleceklerse gelsinler" şeklinde konuştu.