Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın MHP’nin talebiyle 17 Mart 2021 tarihinde Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik açtığı kapatma davası Anayasa Mahkemesi’nin HDP’nin mali hesaplarına tedbirle bloke koymasıyla bir başka aşamaya geçti. Yaşanan sürecin siyasi, hukuki ve sosyal içeriğine yönelik değerlendirme yapan ve sürecin hukukla alakasının olmadığını belirten HDP Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, “Hazine yardımına bloke konulması kararı da bir siyasi kampanya üzerine alındı. Kapatma davasının açılmasını MHP bir kampanya yürüterek başlatmıştı. Şimdi de aynı şekilde MHP ve diğer aşırı sağcı ırkçı partiler HDP’nin alacağı hazine yardımına bloke konulması için bir kampanya yürüttü” diye konuştu.

HDP’nin Meclisin üçüncü büyük partisi olduğunu ve altı buçuk milyon oy alan bir parti olduğunu hatırlatan Tiryaki, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bu kararı siyasi bir karar olarak nitelendirmemizin ikinci nedeni de seçime altı aydan az zaman kalmışken altı buçuk milyon oy almış, meclisin üçüncü büyük siyasi partisinin hazine yardımından mahrum bırakılması, seçim kampanyalarına da müdahale anlamına gelmektedir. Yargıtay Başsavcısının hazine yardımına bloke konulmasını istemesinin amaçlarından biri de HDP’yi kampanya yürütemez hale getirmektir. Bunu başarabilirler mi? Bizce başaramayacaklar.”

KAPATMA DAVASI TEHDİT VE ŞANTAJ OLARAK KULLANILIYOR

HDP’nin köklü bir siyasi ve mücadele geçmişinin de olduğunu ve uzun yıllar hazine yardımı almadan büyük bir mücadele verdiğini, hazine yardımı olmadan da büyük bir siyasi kampanya yürütüleceğini vurgulayan Tiryaki “Otuz yılı aşkındır yürüttüğümüz demokratik siyaset mücadelemizin yalnızca son yedi yılında hazine yardımından yararlandık. Ondan önce çeyrek asır boyunca hazine yardımı almadan siyasi faaliyetlerimiz yürüttük. Emin olun şimdi de hazine yardımı olmadan çok daha büyük bir siyasi kampanya yürüterek bunlara cevap vereceğiz” dedi. 

Dosyanın hukuki sürecini değerlendiren ve dosyanın yakında karara bağlanmasını beklediklerini de belirten Tiryaki “Dolayısıyla kapatma davasında son aşamaya gelmiş olduk. Özetle önümüzdeki birkaç ay içerisinde Anayasa Mahkemesi dosyaya ilişkin karar verebilir. Hükümetin bu davayı seçim arifesinde bir tehdit, bir şantaj gibi kullanmak istediğini hepimiz çok iyi biliyor, gözlemliyoruz” sözleriyle hükümetin dosyaya doğrudan müdahale ettiğinin altını çizdi. HDP’nin kapatma davasına onay veren herkesin tarihin karanlık sayfalarında yerini alacağını hatırlatan Tiryaki, olası kapatma durumunda da halkın seçeneksiz olmadığını ifade etti.

AKP-MHP İKTİDARI KAYBETMEMEK İÇİN SAVAŞ ÇIKARABİLİR

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin çok önemli olduğunu ve AKP-MHP ortaklığının iktidarı kaybetmemek için her şeyi yapabileceğinin de altını çizen Tiryaki “Düşünün pek çok aydın ve yazar, ‘Erdoğan cumhurbaşkanlığını terk etmemek için savaş çıkarabilir, bir komşu ülkeye savaş ilan edebilir’ biçiminde değerlendirmeler yapıyor. Bir yanda kapatma davası, bir yanda muhaliflere yönelik tutuklamalar, davalar, cezalar. Bir yanda kayyumlar diğer yanda kayyum tehditleri. Seçim yasaları değiştirildi. Yüksek yargı dahil hükümetin hegemonyası ve vesayeti altında olmayan tek bir kurum yok. Bu koşullar altında bir seçime gideceğiz. Dolayısıyla bizleri aynı zamanda çok zor bir seçim bekliyor” diyerek seçimin önemine işaret etti. 

SEÇİMLERDE HDP ANAHTAR ROLDEDİR

Kamuoyu önünde resmiyet kazanan ve seçime girecek iki blokun, tek başına seçimi kazanmasının mümkün olmadığına değinen Tiryaki, anahtar partinin HDP olduğuna işaret etti. HDP’nin Emek ve Özgürlük İttifakı’yla seçimlere kendi adaylarıyla gireceklerini de hatırlatan Tiryaki; “Neredeyse bir buçuk yıldır yürüttüğümüz ortak aday çağrısına herhangi bir yanıt verilmemesi nedeniyle ve geldiğimiz aşamada bizler de adayımızı açıklama ve adayımızla seçimlere gitme kararı aldık. Bu karar halkımızda ve seçmenlerimizde büyük bir heyecan yarattı. Emin olun halkımızın destekleyeceği iddialı bir adayla 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanacağız” diyerek sözlerini noktaladı.