Bitlis'in Tatvan ilçesi Yukarı Ölek (Oleka Jor) köyünde yer alan Garzan Mezarlığı’nda 19 Aralık 2017’de çıkarılan 267 cenazeden 265'inin akıbeti bilinmiyor. İstanbul Adli Tıp Kurumu’na götürülen 267 cenazeden sadece Dilan Bingöl ve Celal Övmen’in cenazeleri 61 gün sonra ailelerine teslim edilirken, 265 cenazenin ne zaman verileceği bilinmiyor. Müzeyyen Gordemir'in (Berivan) ailesi de diğer aileler gibi cenazelerini almak için hukuki mücadele veriyor. 

'BAYRAMIN ANLAMI KALMADI'

Aynı zamanda Barış Annesi olan Gordemir’in ablası Şükran Sincar, Gerzan Mezarlığı’ndan kardeşinin cenazesinin alınmasının hukuki ve insani hiçbir açıklamasının olamayacağını belirtti. Sincar, ramazan ayı boyunca cenazeyi almak için çok dua ettiğini belirterek, "Bizim için bayramın bir anlamı kalmadı. Bu bayram da öyle geldi, geçti. Tek istediğim Ramazan Bayramı'nda kardeşimin mezarı başında dua etmekti. Olmadı, ne kemiklerimizi alabildik ne de kardeşimin mezarına gidebildik" dedi. 

'HANGİ DİNDE, KİTAPTA YERİ VAR?'

Kardeşinin 1993 yılında yaşamını yitirdiğini hatırlatan Sincar, şöyle konuştu: "Kardeşim şehit düştüğünde yıllarca bir mezarının olup olmadığını bile bilmiyorduk. Yıllar sonra Garzan Mezarlığı'nın yapılması ile kardeşimin cenazesine ulaştık. Artık gidip dua edeceğimiz bir mezarı oldu. Fakat bu uzun sürmedi ve bir gece kardeşimizin mezarı olduğu yerden kaldırıldı. Bir insan öldükten sonra mezarı nerede ise orada kalmalıdır. Bir mezarın açılmasının hangi dinde, hangi kitapta yeri vardır. Allah katında bu yapılanın karşılığı yoktur. Bu günahın sorumlusu kim?"

'BİZ BARIŞ, ONLAR SAVAŞ İSTİYOR'

Sincar, Adli Tıp Kurumu’na üç ay önce DNA örnekleri verdiklerini hatırlatarak, şöyle dedi: "Kardeşimin kemikleri bizim için önemlidir. O kemikler nerede ise devlet çıkarıp bize vermek zorundadır. Üç aydır DNA örneklerini verdik, neden cenazelerimizi vermiyorlar. Kemiklerimizi istiyoruz. Sadece kendi cenazemi istemiyorum. Orada kimin kardeşi, kızı, oğlu, babası yani kim var ise hepsi bizim kardeşimiz ve oğlumuzdur, kemiklerimizi istiyoruz."

Barış istediklerini vurgulayan Sincar, "Biz barış dedikçe birileri savaşı yükseltiyor. Artık yeter bu zulüm bitsin" mesajını verdi.