'Cezaevleri ölüm evlerine dönüştürüldü'

Hasta tutsaklar için yapılan eylemlerde, cezaevlerinin ölüm evlerine dönüştürüldüğü belirtildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, “F Oturumu” eyleminin 540’ıncısını dernek binası önünde gerçekleştirdi. Eyleme insan hakları savunucularının yanı sıra sivil toplum örgütü temsilcileri ile hasta tutsak yakınları katıldı.
Eylemde, Kandıra Cezaevi’nde üç yıldır mide ve lenf kanseriyle mücadele eden ve tedavi edilmeyen ağır hasta tutsak Ahmet Dizlek’in durumuna dikkat çekildi. Dizlek için yapılan açıklamanın metnini İHD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu (YK) üyesi Ferit Barut okudu. Barut, cezaevlerinin hastalık üreten bir yer haline geldiğini ve tutsaklar için adeta “ölüm evleri” mekanına geldiğini aktardı. Barut, tutukluların cezaevlerinde tedavi edilmediği gibi birçok hak gaspına uğrayarak ölüme terk edildiğini belirtti. Barut, ölüme terk edilen tutuklulardan birinin de tutuklu Ahmet Dizlek olduğunu dile getirdi.
Barut, Dizlek’in durumuna ilişkin şunları aktardı: “ Mide ve lenf kanseri olan, böbreklerinde kist gelişen ve aşırı kilo kaybetmesi nedeni ile ayakta durmakta dahi zorlanan Ahmet Dizlek’in halen bakım ve tedavisi aksatılmakta, tedavi ve sağlık hakkı ihlal edilmektedir. Ahmet Dizlek, 2016’da tutuklandıktan bir süre sonra mide rahatsızlıkları yaşamaya başlamış, uzun süre basit ilaçlarla durumu geçiştirilmiş ve hastaneye götürülmemiştir. Hastaneye sevk edilip tetkikler yapıldığında ülser olduğu söylenip yine hapishaneye geri gönderilen Dizlek’in midesindeki ağrılar her geçen gün artmış, ancak ısrarlarına rağmen hastaneye götürülmemiştir. Dizlek’in midesindeki ağrılar artık dayanılmaz bir hale gelince 2020 yılında yeniden hastaneye götürülmek zorunda kalınmış,  yapılan tetkiklerde midesindeki yaranın kansere dönüştüğü ve tüm mideyi kapladığı tespit edilmiş ve Dizlek’in ameliyat edilmesi gerektiği söylenmiştir. Ancak Dizlek ameliyat edilmediği gibi düzenli doktor kontrolüne dahi götürülmemiştir.”
Tutsak Dizlek’in eşinin İHD’ye başvurarak eşi hakkında son gelişmeleri aktardığının bilgisini veren Barut, Dizlek’in son durumuna dair şunları söyledi: “Ahmet Dizlek her fenalaştığında onu Acil’e ya da polikliniğe muayeneye götürüp getirmişler. Eşi hastaneye gidip Dizlek’i muayene eden doktoru bularak konuşmuş. Doktor eşine; ‘Bu hasta takibimizde değil, ben risk alıp onu ameliyat edemem dedi’ diyerek bu denli ağır bir hastanın düzenli bir doktor kontrolüne dahi çıkarılmadığını belirtmiştir."
Dizlek’in doktorların ısrarı üzerine 2021 yılında ameliyat edildiğini aktaran Barut, Dizlek’in ameliyattan sonra düzenli beslenemediği için aşırı kilo kaybına uğradığını belirtti. Barut, “Yapılan tetkiklerde böbreğinde kist geliştiği tespit edilmesine rağmen tedavi uygulanmamıştır. Eşi, Dizlek’in aşırı zayıfladığını ve görüşlere duvarlara tutunarak geldiğini söylemektedir. Hasta mahpus Ahmet Dizlek ve bütün hasta mahpuslar tedavi edilerek, sağlık ve yaşam haklarının korunması için yetkilileri göreve kamuoyunu ise duyarlılığa çağırıyoruz” dedi.

 
ANKARA
Ankara'da Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 412’nci haftasında, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde açıklama yaptı. “Tedavi Haktır Engellenemez ve Hasta Mahpuslar Serbest Bırakılsın” pankartının açıldığı açıklamada, Karabük T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan 73 yaşındaki ağır hasta tutsak Ehettin Kaynar’ın durumuna dikkat çekildi.
İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen’in yaptığı açıklamada, Kaynar’ın sağlığı ve hastalıkları hakkında bilgi vererek, derhal tahliye edilmesi çağrısı yaptı.
Kaynar’ın ilk olarak 2015 yılının Kasım ayında tutuklandığını ve 2 yılın ardından serbest bırakıldığını aktaran Çevirmen, “Dosyanın onaylanması sonucunda Kaynar, 2021 yılının Nisan ayında tekrar tutuklanarak, Edirne F Tipi Hapishanesi’ne konuldu. Kalp yetmezliği olan Ehettin Kaynar dışarıdayken rahatsızlanması sonucunda hastaneye kaldırılarak, anjiyo olmuş ve stent takılmıştı. Ameliyatından iki hafta sonra da cezaevine girmiştir. Cezaevine girdikten sonra durumu her gün ağırlaşan hasta tutuklunun tedavileri yapılmamıştır” dedi.
Kaynar’ın 2-3 ay önce Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Karabük T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildiğini belirten Çevirmen, bayram dolayısıyla görüşe giden ailesinin Kaynar’ın durumunun kötüleştiğini, tedavilerinin aksatıldığını ve hastane sevkleri yapılmasına rağmen hastaneye götürülmediğini belirttiğini söyledi.
Ailenin savcılığa başvurması üzerine Kaynar’ın Kurban Bayramı’nın ikinci günü hastaneye kaldığını dile getiren Çevirmen, karaciğerinde büyük bir kitlenin tespit edildiğini kaydetti. Çevirmen, “Karaciğer sağ lobunu tamamen kaplayan 12 cmx16 cm büyüklüğüne sahip kitle meydana gelmiştir. Karabük’te yatağa bağlı hale gelen ve ailesi ile telefon görüşmesini dahi yapamayan Ehettin Kaynar, durumunun ağırlaşması üzerine acilen 27 Temmuz 2022’de Ankara Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilmiş ve hastaneye girişi yapılmıştır. Hastanede tutulan Kaynar’ın karaciğerinde tespit edilen kitle için histopataloji tetkiki istenmiştir. Ayrıca MR, anjiyografi de istenmiştir. Ehettin Kaynar’ın karaciğerinde meydana gelen kitle ve kalp yetmezliğinin yanı sıra yaşamını zorlaştıran pek çok hastalığı bulunmaktadır” diye belirtti.
Kaynar’ın diyabet hastası olduğuna ve acilen tedavisinin yapılması gerektiğine vurgu yapan Çevirmen, “Damar tıkanıklığı, yüksek tansiyon, prostat, kemik erimesi, romatizma, sağ omuz köprücük kemiği kırıklığı, cilt hastalığı, el ve ayaklarında uyuşma, el titremesi, guatr hastalığı ve böbrek hastalığı gibi ağır hastalıkları bulunmaktadır. Ayrıca 15 yıldır burnunda kanamalı lezyonlar bulunmaktadır. Ehettin Kaynar, ilerlemiş yaşı ve ağır hastalıkları nedeniyle tek başına yaşamını idame ettiremiyor. Ehettin Kaynar’ın durumunun kritik olması, yatağa bağımlı hale gelmiş olması ve ağırlaşan hastalıkları nedeniyle cezaevinde kalamayacağı açıktır. Bu nedenlerle sağlıklı koşullarda ailesinin yanında tedavi olabilmesi için bir an önce tahliyesinin sağlanmasını talep ediyoruz” diye kaydetti.