Cumartesi Anneleri: Acımız zaman aşımına uğramıyor!

Cumartesi Anneleri, 27 Ekim 1991 tarihinde gözaltına kaybedilen Hüseyin Toraman’ın akıbetini sorarak, “Acımız zaman aşımına uğramıyor” mesajı verdi.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve belli olan faillerin yargılanması talebiyle yıllardır mücadele eden Cumartesi Anneleri'nin 763’üncü buluşmasının Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirilmesine yine engel olundu. Polis ablukasına rağmen Çukur Çeşme'de bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi binası önünde bir araya gelen kayıp yakınlarına, Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Kumi Naidoo, HDP eski Milletvekili Ferhat Encu, Sinema Sanatçısı Nur Sürer'in yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi destek verdi.

'DEVLET HUKUKUN DIŞINDA'

Bu haftaki açıklamayı gözaltında kaybedilen İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon Üyesi Sebla Arcan okudu. Türkiye'de hukukun olmadığını kaydeden Arcan, devletin ise hukukun dışında konumladığını belirtti.

TORAMAN’IN HİKÂYESİ

Bu hafta 27 Ekim 1991 tarihinde İstanbul'da gözaltında kaybedilen Hüseyin Toraman’ın akıbetini soran Arcan, Toraman’ın hikâyesini şöyle anlattı:
"24 yaşındaki Hüseyin Toraman Gebze'de yaşıyordu. 1 Mayıs için bildiri hazırlama suçlamasıyla hakkında arama kararı vardı. Bu nedenle İstanbul'a taşındı. 27 Ekim 1991 sabahı İstanbul Kocamustafapaşa'daki evinin önünde kendilerini polis olarak tanıtan silahlı, telsizli, sivil giyimli kişiler tarafından 34 ATZ 56 plakalı Beyaz Toros'a zorla bindirilerek kaçırıldı.
Kaçırılma semt karakoluna çok yakın bir yerde ve mahalle sakinlerinin gözü önünde gerçekleşti. Olaya tanık olanlar polisi arayıp, bir kişinin silahla kaçırıldığı haberini verdi. Bunun üzerine Çınar Polis Karakolu'ndan bir polis ekibi olay yerine geldi. Görgü tanıklarından bilgi alan polisler bir dükkanın telefonundan görüşmeler yaptıktan sonra olaya müdahale etmeden ayrıldı. Baba Ali Rıza Toraman Çınar Karakolu'na giderek neden müdahale etmediklerini sordu. Karakol amiri Hüseyin'in kaçırılmadığım, siyasi polisler tarafından gözaltına alındığını bu nedenle müdahale edemediklerini söyledi. Baba Toraman karakol amirinin bu beyanını gizlice kaydetti, ses kaydını savcılığa ve dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'e verdi. İstanbul Emniyet Müdürü Mehmet Ağar'la görüşen aileye Ağar: ‘Oğlunuz emniyettedir, merak etmeyin, evinize gidin’ dedi. Oğlunun bulunması için dönemin Başbakan'ı Süleyman Demirel'le görüşen Hatice Toraman'a Demirel: ‘Oğlun cebimde mi ki çıkarıp vereyim” dedi. Ailenin tüm ilgili kurum ve kişilere yaptığı başvurular sonuçsuz kaldı. Hüseyin Toraman'ın gözaltına alındığı inkar edildi.
Açılan soruşturmalar bugüne kadar bir sonuca ulaşmadı. Tam 28 yıldır Hüseyin'in bilinen failleri korundu. Gözaltında kaybedilen bedeni ailesinden gizlendi.”
Açıklamanın ardından gözaltında kaybedilen Fehim Tosun’un kızı Besna Tosun, Hüseyin Toraman’ın ablası Sakine Toraman’ın gönderdiği mektubu okudu.
Abla Toraman mektubunda, "Acımız zaman aşımına uğramıyor" derken, Galatasaray 'yasağı'na da tepki gösterdi.

NAİDOO: DÜNYAYA İLHAM VERİYORSUNUZ

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Kumi Naidoo, İngilizce yaptığı konuşmasında, "Sevdikleriniz için hakikat ve adalete ulaşmak adına on yıllardır sürdürdüğünüz mücadele, insan haklarına saygı gösterilen bir dünya için verilen tüm mücadelelere ilham veriyor” dedi.
Naidoo, Galatasaray Meydanı’na yönelik keyfi yasağa da tepki gösterdi.
Uluslararası Af Örgütü olarak Cumartesi Anneleri'nin yanında olduklarını vurgulayan Naidoo, adalet yerini bulana kadar kayıp yakınlarının yanında olacakları söyledi.