Cumartesi Anneleri, Veysel Güney için buluştu

Cumartesi Anneleri, 1981'de idam edilen ve cenazesi ailesine teslim edilmeyip kaybedilen Veysel Güney için buluştu.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve belli olan faillerin yargılanması için 23 yıldır mücadele eden Cumartesi Anneleri'nin 741'inci buluşmasının Galatasaray Meydanı’nda düzenlenmesi yine engellendi.
Polis ablukasına rağmen İnsan Hakları Derneği (İHD) binası önünde bir araya gelen kayıp yakınlarına, HDP milletvekilleri Oya Ersoy, Zeynel Özen, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş'ın yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi destek verdi. Bu haftaki  açıklamayı  okuyan gözaltında kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın kızı Serpil Taşkaya, 12 Eylül askeri darbesinden  sonra tutuklanıp idam edilen ve bedeni ailesine teslim edilmeyen Veysel Güney’in akıbetini sordu. 

'HER HAFTA POLİS ŞİDDETİYLE KARŞILAŞIYORUZ'

AKP iktidarının yürüttüğü politikalar sonucunda Türkiye’nin derin bir hukuk ve demokrasi krizi yaşadığını hatırlatarak sözlerine başlayan Taşkaya, bu politikalara itiraz eden,  eleştiri hakkını kullanan, hak ve özgürlük talep edenlerin anayasal güvenceden mahrum bırakıldığını kaydetti. Bağımsız yargı tarafından korunan etkin bir hukukun üstünlüğü kuralı olmadığı için insanların haklarının her an ihlal edildiğini  belirten Taşkaya, “Gözaltında kaybedilen sevdiklerini arayan bizler, 42 haftadır barışçıl toplanma hakkımızı kullanmak üzere Galatasaray'a çıkmak istediğimiz için polis şiddetiyle karşılaşıyoruz” dedi. 

VEYSEL GÜNEY'İN HİKÂYESİ

Taşkaya, 38 yıl önce idam edilen ve  cenazesi  ailesine teslim edilmeyen Veysel Güney'in hikâyesini şöyle anlattı: 
“24 yaşındaki Veysel Güney, 12 Eylül Askeri Darbesinin ardından 28 Aralık 1980 tarihinde Antep'te bir ev baskınında yaralı olarak gözaltına alındı. Adana Bölgesi Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No'lu Askeri Mahkemesi'nde yargılandı. İlk duruşması 6 Şubat 1981 tarihinde yapıldı. 17 Şubat 1981 tarihinde yapılan ikinci duruşmasında, kendisini suçlayacak deliller olmaksızın idama mahkûm edildi. Avukat talebi reddedildi ve savunma hakkı yok sayıldı. Meclis kararı olmadan özel kanun çıkartılarak, 10 Haziran 1981 tarihinde Gaziantep E Tipi Cezaevi'nde idam edildi.
İdam sonrasında Veysel'in üzerinde bulunan kalemi, sigarası ve çakmağı tutanakla baba Ali Güney'e teslim edildi. Ancak 10.06.1981 tarih ve 266 sayılı tutanakla babasına verilmek üzere Yüzbaşı Burhan Erdem'e teslim edilen cansız bedeni kaybedildi.
Veysel'in idamından 25 yıl sonra Veysel Güney'in ilk ifadesini alan ve idamında hazır bulunan savcı Mete Göktürk 'Adaleti Gördünüz mü?' isimli kitabında onu suçlayacak delillerinin olmadığını açıkladı. Ailesi ve arkadaşları yıllarca Veysel'in mezarını bulmak için mücadele etti. Bütün mercilere başvurular yapıldı, kampanyalar yürütüldü ve hukuk mücadelesi verildi. Milletvekilleri soru önergeleri ile konuyu defalarca meclisin gündemine taşıdı. Bu girişimlerin tümü sonuçsuz kaldı.”

CİNAYETİN ORTAKLARI

Taşkaya, hukuki bir delile dayanmadan ikinci duruşmasında idama mahkûm eden sıkıyönetim mahkeme heyeti başkanı Albay Ahmet Arısüt, üyeler Yarbay Ayhan Ulusoy ve Üsteğmen Güney Sert, Savcı Caner Ersu'nun cinayet işlediğini vurguladı. Taşkaya, başta Kenan Evren olmak üzere, 12 Eylül'ün tüm asker ve sivil unsurları, Gaziantep Sıkıyönetim Komutanı General Şahabettin Balkan, Veysel Güney'in bedenini tutanakla teslim alan Yüzbaşı Burhan Erdem'in sorumlu olduğunun altını çizdi. 

'ANNESİNİN MÜCADELESİNİ SÜRDÜRECEĞİZ'

"Veysel Güney'in idamı ve bedeninin kaybedilmesi insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve zaman aşımına tabi olamaz" diyen Taşkaya, oğluna kavuşmaya ömrü yetmeyen Zeynep Güney'in bıraktığı yerden mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.
Gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, 700’üncü haftadan beri süren keyfi Galatasaray Meydanı yasağına tepki gösterdi. 
Bir bayramı daha acı ve yas içinde geçirdiklerini ifade eden Yıldız, bayramları bayram gibi yaşayamadıklarını söyledi. Yıldız, Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceklerini kaydetti. 

YEĞEN GÜNEY: DEVLET KATLETTİ

Veysel Güney'in yeğeni Doğan Güney , bundan tam 38 yıl önce amcasının adaletsiz ve suçsuz bir şekilde devlet tarafından katledildiğini hatırlatarak sözlerine başladı. Bir anneyi daha evladının mezarını muhtaç hale getirdiklerini vurgulayan Güney, “Ninemin acısı hiç dinmedi. Galatasaray Lisesi'nde ilk ağıtlarını yaktı, sesini duyurdu. Son nefesine kadar da kendi mezarına evladının eşyalarıyla gömülmeyi istedi. Bütün Cumartesi Anneleri bu şekilde yaşadı" dedi.
Konuşmaların ardından Evrensel gazetesinin 25’inci kuruluş yıl dönümünü unutmayan Cumartesi Anneleri, Evrensel Muhabiri Eylem Nazlıer'e karanfiller verdi.