Yazılı bir açıklama yapan DİK Eşsözcüsü Hüda Kaya, Aralık ayında Çin’de ortaya çıkan ve küresel boyut kazanan Covid-19 pandemisinin yol açtığı tehlikelere işaret etti.

Kaya, “Söz konusu bu virüs; din, ırk, sınıf, makam, mevki, işçi, memur, yöneten, yönetilen ve cinsiyete bakmaksızın kısaca herkes için büyük bir tehdit olduğu ortadadır. Küresel bir duruma evrilen bu salgına karşı doğuda ve batıda bulaştığı her ülkede öncelikli alınan tedbirler arasında hapishanelerin boşaltılması olmuştur” dedi.

Kaya, devamla şunları ifade etti:

“Ülkemizde hapishanelerin mevcut kapasitesinin çok üstüne bir doluluk içinde olduğu ortadadır.

Salgının, yüz binlerce insanın bulunduğu Cezaevlerine de bulaşma riski ve sonrasında yaşanabilecekler bütün kamuoyunu ve halkımızı derinden endişelendirmektedir.

Bugün içerisinden geçtiğimiz, sınandığımız bu zor günlerde ilahi mesajları daha bir idrak etmek, anlamak, zulümde ve haksızlıkta ısrar etmemek gerekmektedir.

Neredeyse dünyanın tamamının inzivaya belki bir nevi itikâfa çekildiği şu günlerde Yüce Yaratıcı bizlere yaptıklarımızı düşünme, muhasebe etme, yüzleşme ve hakikati arama için verdiği bir fırsattır.

Bu anlamda Demokratik İslam Kongresi olarak bu konuya dikkat çekmek istiyoruz.

Cezaevlerinde zor olan koşullar bu salgının yaşamları tehdit ettiği bu zamanlarda hem mahkûmlar için hem dışarıdaki yakınları için hepten yaşanılmaz ve dayanılmaz hal almıştır.

Cezaevlerinde bulunan insanların, ulusal ve uluslararası hukuka göre sağlık ve güvenliklerinden devlet sorumlu olduğu gibi yaşamlarının güvencesinden de sorumludur.

Salgının boyutlarının giderek arttığı hem kendi ülkemizin hem dünyanın gidişatından görülmektedir. Hapishanelerde bu vakanın görülmesi önü alınamayacak ve geri döndürülemeyecek hukuksal, insani, sosyal, politik ve ahlaki büyük zarar, hasarlara sebep olacaktır.

Bu çağrımız basiret ve ferasetle, olgunluk ve ortak akılla, dayanışma ve yardımlaşmayla, dua ve kenetlenme ile bu günleri aşmamız gerektiğidir.

Tüm insanlığı Barış'a ve ortak aklın gücüne davet ediyoruz.

Bu çerçevede geç olmadan ülkemizi yöneten ve sorumluluk sahibi olan herkes, siyasi düşünceleri, çalışmaları sebebiyle hapishanelerde olanların tamamının da infaz yasası kapsamına alınmasına destek vermeleri gerekmektedir.

İnsanı yaşatmak insanlığın evrensel ilkesidir. Yaşam yoksa hiç bir değer yargının anlamı da yoktur.

İnfaz yasası bütün mahkûmlar için eşit uygulanmalı ve derhal tahliye edilmelidirler.”