DAİŞ işbirlikçisi katil Erdoğan

6-7-8 Ekim Kobanê dayanışma eylemleri Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin çok meşru ve haklı demokratik eylemleriydi. DAİŞ’le ortaklık yapan AKP iktidarına karşı böyle bir eylemin tüm insanlık adına yapılması zorunluydu.

Tayyip Erdoğan şimdiye kadar ne suç işlemişse bunu başkalarının üzerine yükleyerek kurtulmaya çalışıyor. Fethullahçıları kendisi besleyip büyütmüş ama başkalarını Fethullahçılarla ilişkilendiriyor. 6-7-8- Ekim 2014 Kobanê dayanışma eylemlerinde onlarca HDP’li Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla katlediliyor. Ama şimdi kalkmış cumhurbaşkanlığı seçimlerinde rakibi olan Selahattin Demirtaş’ı suçluyor. 6-7-8 Ekim olaylarında onlarca HDP’liyi katledenler polisler, askerler ve AKP yandaş çeteleridir. Roboskî’de olduğu gibi bunların da katili Erdoğan’dır. Bu açık gerçek ortadayken başkalarını suçlaması tamamen faşistlerin klasik tarzıdır. Tüm faşist şefler her zaman mağdurları ve ölenleri suçlamışlardır.

6-7-8- Ekim Kobanê dayanışma eylemleri Tayyip Erdoğan’ın ‘Kobanê düştü düşecek’ sözü üzerine gerçekleşmiştir. Kobanê direnişinin zafere ulaşmasında bu dayanışma eylemleri önemli rol oynamıştır. Eğer Kobanê direndi ve düşmediyse bunu sağlatan Suruç sınırında halkın sürekli gerçekleştirdiği eylemler, 6-7-8 Ekim dayanışması ve 1 Kasım Dünya Kobanê günüdür. 6-7-8 Ekim Kobanê dayanışma eylemlerinden sonra yüzlerce genç Kobanê’ye savaşmaya gitmiştir. Tayyip Erdoğan’ın sürekli 6-7-8 Ekim olaylarını gündeme getirip başkalarını suçlaması yaşadığı ağır yenilginin sonucudur. Çünkü Kobanê’de DAİŞ’le birlikte düştü düşecek diyen Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarı da yenilmiştir.

Tayyip Erdoğan 6-7-8 Ekim dayanışma eylemlerinde onlarca HDP’liyi katlederek DAİŞ’le suç ortaklığını ortaya koymuştur. Şimdi de hem suçlu hem de güçlü olmak isteyen tutumuyla bu suç ortaklığını örtmek istiyor. Tayyip Erdoğan 6-7-8 Ekim dayanışma eylemlerine, en başta da bu eylemlerde ölenlere öfke duymaktadır. Çünkü bu şehitler canlarını ortaya koyarak bu dayanışma eylemlerini gerçekleştirmişlerdir, Kobanê’nin düşmesine izin vermemişlerdir. Bu dayanışma eylemlerinin etkili olmasını sağlayan polis, jandarma ve çeteler karşısında göğüslerini siper ederek şehit düşenlerdir.

Kobanê eylemi Tayyip Erdoğan’a dert olmuştur. Çünkü milyonlarca Kürt ayağa kalkarak AKP iktidarını düşürecek bir durumu yaratmıştır. Eğer bir hafta daha sürseydi AKP iktidarının düşmesiyle sonuçlanacak gelişmeler ortaya çıkardı. Bu nedenle Tayyip Erdoğan bakanları üzerinden HDP ve PKK’ye yalvarmış, bu olayların durdurulmasını istemiştir. Olaylar HDP ve PKK’nin müdahalesiyle durmuştur. Tayyip Erdoğan tam bir çakaldır. Çakal politikası yürüten bir adamdır. Hem bu olayların çıkmasına sebep oluyor hem de daha sonra bu olayları durduranları suçluyor. Zaten Tayyip Erdoğan bunu siyaset tarzı haline getirmiştir. Yalvar yakar olduğu, desteğini aldığı birçok kişi ve çevreyi daha sonra kendisine düşman bellemiş. Bunun yüzlerce örneği var. 6-7-8 Ekim eylemlerinin durmasına Selahattin Demirtaş ve HDP yardımcı oluyor, kendisini iktidardan düşmekten kurtarıyorlar; Ama olaylar yatıştıktan sonra suçunun üstünü örtmek için başkalarını suçluyor.

Tayyip Erdoğan neden böyle yapıyor diye kızmaya, öfkelenmeye gerek yok. O çakal politikası izleyen bir faşisttir. Ancak HDP’lilerin tutumunu anlamak zor. Tayyip saldırıyor, onlar savunmaya geçiyor. Halbuki bu olayları yaratan sensin, ölümlerin sorumlusu sensin, bir katil varsa, hesap vermesi gereken varsa sensin, diyeceklerine Selahattin bu olaydan yargılanmıyor diyorlar. Böylece bu olaylarda ölümlerin yaşanmasında Tayyip Erdoğan ve AKP’den başka suçluların var olduğu kabul edilmiş oluyor. Tayyip Erdoğan en iyisi savunma saldırıdır diyor, HDP de savunmaya geçiyor, kendilerinin suçlu olmadığını anlatmaya çalışıyor.

6-7-8 Ekim Kobanê dayanışma eylemleri Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin çok meşru ve haklı demokratik eylemleriydi. DAİŞ’le ortaklık yapan AKP iktidarına karşı böyle bir eylemin tüm insanlık adına yapılması zorunluydu. Bu eylemler Kürt halk tarihinin en haklı ve en onurlu eylemlerindendir. Bu eyleme sahip çıkılır ve onur duyulur, bu eylemde suç işleyen AKP iktidarının üzerine gidilir, onlarca HDP’linin öldürülmesinden hesap sorulur. Savunmaya geçmesi ve hesap vermesi gereken faşist şef Tayyip Erdoğan’dır.

Başından beri kimler tarafından öldürüldüğü netleşmeyen üç Hüda-Par’lının üzerinden bir algı operasyonu yaratılmaya çalışılmıştır. Onlarca HDP’linin katledilmesi ortadayken, bunlar unutturulup, yok sayılıp üç Hüda-Par’lının ölümü üzerinden bu olaylardaki tüm ölümlerin suçlusu olarak HDP gösterilmeye çalışılıyor. AKP iktidarı böylelikle bu katliamın ağır sorumluluğundan sıyrılmaya çalışıyor. HDP de bu algı operasyonuna karşı etkili bir mücadele yürüterek gerçek suçluları gözler önüne sereceğine savunmaya geçmiştir. Bu durumu birçok ölümden sorumlu Hüda-Par istismar etmiş, Tayyip Erdoğan da bu pasif durum karşısında suçlarının üstünü örtmeye, bu katliamın sorumluluğundan kurtulmaya çalışmıştır. Eğer Tayyip Erdoğan bu konuyu şimdi yine gündeme koyduysa o zaman bunu fırsat bilip bu katliamı yapanın Tayyip Erdoğan ve hükümet olduğunu ortaya koyup hesap sormak gerekir.

Kaynak: Yeni Özgür Politika