Dağ: Seçimin kaderini HDP belirleyecek

HDP Amed Milletvekili Dersim Dağ, partisinin her yönüyle seçimin kaderini belirleyeceğini söyledi.

AKP-MHP iktidarının HDP’nin gücünden korktuğunu ve yerini sağlamlaştırmak için saldırdığını belirten HDP Amed Milletvekili Dersim Dağ, HDP’nin hiçbir koşulda boyun eğmeyeceğini, iktidarın da miadının dolduğunu vurguladı. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP)  Amed Milletvekili Dersim Dağ, 14 Mayıs’ta gerçekleşmesi beklenen seçimlere ilişkin ANF’ye konuştu. Türkiye’nin hangi sistemle yönetileceği sorusunun, hem halk hem de siyasi partiler açısından hayati önem taşıdığını belirten Dağ, bu durumu göremeyen siyasi partilerin kaybetmekten kurtulamayacağını kaydetti. AKP-MHP iktidarı döneminde yakıcı hale gelen sorunlara gerçekçi bir şekilde yaklaşılmazsa uzun vadede daha derinleşmiş bir şekilde toplumun karşısına çıkacağını söyleyen Dağ, “Partimiz, bu gerçeği gören bir yerde seçime odaklanıyor ve buna göre siyasi çizgi ve seçeneklerini oluşturmuş durumdadır. HDP, her yönüyle bu seçimin kaderini belirleyecek partidir. Kamuoyunda HDP’nin destekleyeceği cumhurbaşkanı adayının kazanacağı, destek vermeyeceği adayın da kazanamayacağı, yapılan tüm anketlerde açıkça görülmektedir. Bu toplum nezdinde kabul edilen bir gerçekliktir” dedi.

ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ BÜYÜYOR

AKP-MHP ittifakının, HDP’nin gücünden korktuğunu ve bu nedenle her yönüyle saldırdığını belirten Dağ, şöyle devam etti: “AKP-MHP’nin suyu ısındıkça, halklara kötülük yapmaktan geri durmuyor, daha çok saldırıyor. Faşizmi toplumun tüm kesimlerine yayarak, hegemonyasını sağlamlaştırmak istiyor. Bunun için sayısız faşist politikayı yürütmekten geri durmuyor. HDP’li seçilmişlerin neredeyse tümü hapsedildi. Kürt belediyelerine kayyum atandı. Kürt halkının seçme seçilme hakkı dahi gasp edildi. Kürtler bir nevi yurttaş olmaktan çıkarıldı. Gazeteciler, gayrı hukuki suçlamalarla gözaltına alınarak, iktidardan gelen tek seslilik hakim kılınmaya çalışılıyor. Savaşı sınır dışına taşımak, Rojava’da Kürtlerin kazanımlarını yok etmek istiyor. Kürtleri soykırımdan geçirmek uğruna Rusya, Esad ve ABD’ye ülkenin tüm kaynaklarını peşkeş çekiyor. Adeta ‘hazır ol’da bekliyor. Tecridi mutlak halde tutmakta ısrar ediyor. Ne yaparsa yapsın halkların direnişi kazanacak. Seçim halkların bu iktidardan kurtulması için bir şanstır. İktidar ve ortağı, devletin tüm kaynaklarını orantısız bir şekilde kullansa da bu iktidarı göndermek dışında halkların bir seçeneği yoktur. Emek ve Özgürlük İttifakı, halkla birlikte özgürlük mücadelesini büyütüyor.”

HALKLAR İKİ SEÇENEK ARASINDA KALMAYACAK

Dağ, partisinin öncülüğünde kurulan Emek ve Özgürlük İttifakı’nın, halklara yeni bir yol açtığını vurgulayan, şunları ifade etti: “Cumhuriyetin ikinci yüzyılının halkların yüzyılı olmasından başka seçenek yoktur. Bu yönüyle Emek ve Özgürlük İttifakı’nın destekleyeceği aday, seçimin kaderini ve halkların yüzyıllık geleceğini belirleyecektir. Halklar ya bir yüzyıl daha demokrasi karşıtı iktidarlara maruz kalacak ya da özgürlük ve eşitliğin toplumun tümünde hissedildiği; yasal, anayasal hakların güvence altına alındığı bir yüzyılı inşa edecektir. Kürtlerin yönetimde olmadığı, yurttaşlık haklarının sağlanmadığı bir sistemi, kabul etmesi mümkün değildir. Kadınların toplumdan izole edildiği bir yaşamı kabul etmek mümkün değildir. Gençlerin yoksullaştığı, kendini gerçekleştiremediği bir sistemi kabul etmek mümkün değildir. Topluma zehir saçan, ötekileştiren bir siyasi dilin miadı doldu. Dolayısıyla Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ilkeleri açıktır. Özgürlükten, emekten, halktan yana olan her adayı destekleyeceğimizi açıkça ifade ettik. Kesinlikle halkları iki seçenek arasında da tercih yapmak zorunda bırakmıyoruz. Cumhuriyeti demokratikleştirme iddiamızı sürdürüyoruz. Bundan sonraki süreç, bu iddiamızı daha da güçlendirecek politikalarla açığa çıkacaktır.”

BU BİR HESAPLAŞMA SEÇİMİDİR

Kapatma davası ve Hazine yardımı hesaplarının bilek edilmesine işaret eden Dağ, 7 Haziran 2015 seçimlerinde Hazineden tek kuruş almadan yüzde 13’ün üzerinde oy alarak, tarihi bir zafere imza attıklarını hatırlattı. 14 Mayıs’ta yapılması beklenen seçimlere giderken iktidarın saldırı ve baskı politikalarını da arttırabileceğine dikkat çeken HDP Amed Milletvekili Dersim Dağ, şunları ekledi: “Partimize yönelik baskılar, sadece üyelerimizin gözaltına alınması, tutuklanması, Hazine yardımının gasp edilmesi, gençlerin ve kadınların yürüttüğü mücadelenin kriminalize edilmesiyle sınırlı değil. AKP-MHP faşist iktidarı bir yandan kapatma, kumpas davasını sürdürürken, öte yandan da seçimlere Kürtleri, halkları, inançları ve diğer kimlikleri dahil etmeden gerçekleştirmek istiyor. Dolayısıyla 14 Mayıs’ta gerçekleşmesi beklenen seçim, HDP ve ittifaklarının onurlu siyasetiyle, çürümüş bir zihniyetin temsilcileri arasındaki seçim olacak. Seçimin sonucunu gençler ve kadınlar belirleyecek. Bu seçim, AKP-MHP’nin Kurdistan’da yarattığı yıkımla hesaplaşma seçimidir. Seçime giderken de iktidarın tüm baskı araçlarına karşı seçeneklerimiz var. Halklar seçeneksiz değildir. Kurdistan ve Türkiye’yi özgürleştirmek ve yaşanılır bir coğrafyaya dönüştürmek istiyoruz. Özgürlük ve eşitlik istiyoruz, bunun için mücadele ediyoruz. Ne olursa olsun AKP-MHP faşist iktidarına boyun eğmeyeceğiz, mücadeleye devam edeceğiz.”