İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 24 yıldır ağır tecrit altında bulunan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan 23 aydır haber alınamıyor. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması amacıyla Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) ile Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER) öncülüğünde “Çözüm İçin İmralı’ya Yürüyoruz” şiarıyla Colemêrg’in Gever (Yüksekova) ve Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçelerinden Gemlik’e doğru iki koldan yürüyüş başlıyor. Yürüyüş, 15 Şubat’ta Gemlik’te son bulacak.
‘AbDULLAH ÖCALAN BARIŞIN ADRESİDİR’
“Çözüm İçin İmralı’ya Yürüyoruz” şiarıyla gerçekleştirilecek yürüyüşe ilişkin Hakların Demokratik Partisi (HDP) Colemêrg (Hakkari) Milletvekili Sait Dede, ANF’ye açıklamada bulundu.
23 aydır İmralı’da Abdullah Öcalan ve diğer mahpuslar üzerinde mutlak bir tecrit uygulandığına dikkat çeken Dede, “Öyle bir mutlak tecrit ki tam anlamıyla bir iletişim yasağı yaşanmaktadır. Ne aileler ne de avukatlar bir haber almamaktadır. Şimdi Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin çok ayrı ve özel bir anlamı vardır. Bunu görmemek için kör duymamak için sağır olmak gerekir. Sayın Abdullah Öcalan çözüm perspektifi sunan savaşı barışa çevirecek tek güçtür. Barışın adresidir. Bu halklar için çok büyük bir şanstır. Faşist yapı da bunu bilmektedir. İşte bu yüzden Kürt sorununa ilişkin çözüm ya da çözümsüzlük yaklaşımları İmralı’ya uygulanan pratikle ortaya çıkmaktadır. Adına iktidar ya da başka bir şey diyelim mevcut yapı çözümsüzlükten yana siyasetiyle tecridi her geçen gün daha da ağırlaştırmaktadır. Bunu iktidar ya da düzen karşıtı olduğunu söyleyen muhalif kesimin de çok iyi görmesi gerekir” dedi.
“Faşist iktidarın bile çözümün adresinin İmralı olduğunu bilerek politika üretmesi karşısında demokratik siyaseti savunanların buna sessiz kalması mümkün olmamalıdır” diyen Dede, şunları söyledi: “Bu hakikati herkesin görmesi gerekiyor. Demokrasi isteniyorsa eğer gerçekten bu arzulanıyorsa Kürt sorununun barışçıl çözümü en esaslı meseledir. Bu çözümün adresi de bellidir. Çatışmaya karşı yaşam savunulacaksa öncelikle tecride son verilmelidir. Açıkça hukuk kurallarına aykırı olarak İmralı’da iletişimsizlik devam etmekte, bütün hak ve özgürlükler askıya alınmış durumdadır. Yaşananları tüm dünya kamuoyu görüyor.”
HER ŞARTTA MÜCADELEYE DEVAM
Barış için, demokrasi için, tecridin mutlak anlamda kaldırılması için “Çözüm İçin İmralı’ya Yürüyoruz” şiarıyla bir yürüyüş gerçekleştirdiklerini hatırlatan Dede, “Öyle bir sistem ki tecride karşı çıkanlara karşı da tecrit uygulanıyor. Etrafımız polis kalkanlarıyla sarılıp halkımızdan tecrit edilmeye çalışılıyoruz ama biz asla tek bir adım dahi geri atmadan mücadelemizi sürdüreceğiz. İmralı tecridi son bulana kadar her zeminde her şartta mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.