Demir: Bu seçim açlık grevinde olanların adaylığıdır

HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Esengül Demir: İstanbul’da AKP’yi yıkacağız ve tecridin kaldırılması, açlık grevleriyle mücadele edenlerin direnişlerinin bir yere ulaşması için seçim bir araçtır, amaç değil. Bunu anlatacağız seçmenimize.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 31 Mart tarihinde yapılacak olan yerel seçimleri için İstanbul Büyük Şehir Belediyesi adayı göstermedi. HDP, Mart ayı itibariyle gerçekleştireceği program belli oldu. HDP, Eşbaşkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli'nin iki koldan başlatacakları ve DTK, HDK, DBP ve belediye eşbaşkan adaylarının katılacağı programlar çerçevesinde birçok yerde halk buluşmaları ve miting düzenlenecek.

HDP İstanbul İl Örgütü Eşbaşkanı Esengül Demir, ajansımıza yaptığı açıklamada, yerel seçimler hakkında tutumlarını, “Bizim hedefimiz sıradan bir belediye encümeni yada başkan adayı değil; açlık grevlerinde bedenlerini ölüme yatıran direnişçilerinin adaylığıdır. Biz bu seçimi böyle kurguluyoruz” dedi.

‘İSTANBUL’DA AKP’Yİ YENİLGİYE UĞRATACAĞIZ’

HDP’nin 31 Mart tarihinde yapılacak olan seçimlerdeki stratejilerini anlatan Demir, Kuzey Kürdistan şehirlerinde kayyum atanan belediyeleri geri almak ve Türkiye batısında ise AKP ve MHP iktidarını geri almak olduğunu belirtti. AKP’nin ülkeyi savaşa sürüklediğini belirten Demir, ülkede siyasi, ekonomik, toplumsal bir krizin olduğunu söyledi.

"Bu genel strateji batı ve Kürdistan denklemi üzerinden kuruldu” diyen Demir, İstanbul’da yaptıkları hazırları şu sözlerle özetledi: “Öncesinde de biz İstanbul’un her tarafında bir fizbilite çalışması yapmıştık. Bu çalışmanın içinde İstanbul’un bütün demokratik kurumlar, dernekler, meslek odaları hatta siyasilerin yerel organları ziyaret edilerek onların görüşleri alınmıştı. Bizim il, ilçe örgütlerimizin görüşleri de alınarak Türkiye genelinde, fizbilite sonuçlarında çıkan sonuçlar doğrultusunda bu karar alındı. Bu yerel seçimler politikamıza ve yöntemimize dönüştü. İstanbul’da AKP’nin yenilgiye uğratılması için bütün demokratik güçlerinin yan yana gelmesi gerekiyordu. Tek ortak aday üzerinden bir kararlaşmaya varılması gerekiyordu. Böyle bir ortaklaşma olmadı ne yazık ki. Yerelde görüşmeler yapıldı, çeşitli toplantılar yapıldı ama kamuoyuna ‘ortak adayımız budur’ ya da benzeri bir sonuca varılamadı. Ama şu var; İstanbul’da AKP’yi yenilgiye uğratmak, Büyük Şehir Belediyesi’nin onların elinden alınması için HDP’nin fedakarlık yapması gerekiyordu. Biz üzerime düşeni yaptık.

‘YEREL YÖNETİM POLİTİKALARIMIZ ÇOK GÜÇLÜ’

AKP’nin elinden alınması gereken ve AKP’nin almaması gereken kritik ilçeler var. Bunlar 20 ilçe civarında. Bu ilçelerde HDP, belediye başkan adaylıkları göstermeme kararı aldı. Oralarda sadece belediye meclis üyelerimiz ve belediye meclis üyelerimizin çalışmalarını yürütürken de o ilçelerde ki demokrat adaylarını destelenmesi konusunda bir fikir açığa çıktı. Bu 20 ilçenin dışında, 15 ilçede de hem belediye başkan adayları hem de belediye meclis üyeleri adayları çıkarmaya karar verdik. Buralarda kendi adaylarımızlar güçlü bir kampanya yürüteceğiz. HDP’nin büyükşehirde başkan adayı çıkarmamış olmaması HDP’nin yerel yönetimler politikasının olmaması anlamına gelmez. Tam tersine bizim bir yerel yönetimler politikamız ve buna uygun oluşturduğumuz bir diyalektik var. Bu adaylarımızı üzerinden de HDP’nin buradaki kampanyası, propagandası yürütülecek. Bir kaç ilçede de hiç aday çıkarmama kararı verildi.”

‘HALKIN YEREL YÖNETİMLERDE YER ALMASI GEREKİYOR’

Demir, aday göstermemiş olmalarının altında yerel yönetim politikalarının olmadığını anlattı. HDP’nin yerel yönetimlerdeki tutumunu aktaran Demir, “Yerel yönetim anlayışımız aslında şimdiye kadar olagelen yürüyen çarpık sistemin vatandaşın ve toplumun diğer bütün kesimlerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde kapsayıcı olmasıdır. Yerel yönetimlerde aynı zamanda özerkliğinin olması gerekir. Yani, iktidarın dışında yerel yönetimin kendi bölgeleri ile ilgili kendi seçmeni özerk politikaları olması gerekiyor. Hizmetin yerelde yaşayan bütün vatandaşlara dağıtılması, eşit hizmet sunma meselesi var ki burada son yıllarda yerel yönetimlerin rant alanına dönüşmüş olması söz konusu. Hizmet değil belirli rant guruplarının orayı kendi çıkarları için kullandığını görüyoruz. Ulaşım, barınma, sosyal politikalarında ne yazık ki vatandaşın çıkarlarına, yararlarına hizmet vermiyor. Vatandaşı içine katan herkesin bu hizmetlerden eşit faydalanabilmesi ve söz karar aşamalarında da yer alması önemlidir. Merkezi karar mekanizmalarının devrede olmasını doğru bulmuyoruz; halkın yerel yönetimlerde yer almasını esas alıyoruz” dedi.

‘SAVAŞ HÜKÜMETİNİN YIKILMASI GEREKİYOR’

Bazı şehirlerde HDP’nin aday göstermemesi AKP’yi korkuttuğunu yorumlayan Demir, AKP’nin bütün seçim politikalarını bu korku üzerine kurduğunu belirtti. HDP’nin devre dışı bırakılmak istendiğini sözlerine ekleyen Demir, bunun bilince olduklarını ve AKP’nin adaylarını yine HDP seçmenini etkilemek üzerine seçtiğini söyledi. İstanbul’da yaşayanların AKP’nin yerel yönetimlerindeki politikalarından çok rahatsız olduğunu anlatan Demir şöyle konuştu: “AKP, vatandaşı ekonomik kıskaç içinde bırakarak, çeşitli vaatlerle yönlendirme çabaları içindeler. HDP’nin aldığı karar iktidarı korkutmuştur. Bu yerinde bir karar verdiğimizi de gösteriyor. Kendi seçmenimize bu seçimde neyi hedeflediğimizi bu hedefimize nasıl ulaşmak gerektiğimizi anlatacağız. Biz daha önce de çok zor seçimler geçirdik. Seçimlere hazırlandık. Deneyimli kadrolarımız da var. Sahaya dağılıp ciddi bir seçim çalışması yapacağız. Sahada bu savaş hükümetinin mutlaka yıkılmasını anlatacağız.”

‘PARTİMİZE GÖNÜL VERENLERLE AYAKTAYIZ’

Bundan önceki diğer seçimlerde olduğu gibi HDP kadrosunun üzerindeki baskılara da değinen Demir, HDPlilerin gözaltına alınıp tutuklandığını kaydetti. Demir, “Bu süreci hakikatten çok fazla deneyimi olmayan partimize gönül veren seçmenimiz, çalışanlarımız ile yürütüyoruz. Tutuklamalar olduğunda her hangi bir görevi olmayan HDP seçmeni ya da HDP’ye gönül vermiş olan bir partili gelip görev üstlendi. ‘Böyle bir süreçte evde oturmam doğru değil. Ne görev varsa yaparım’ diyen gönüllü gelen insanlarla ayakta kaldık. Yeni kadrolarımızı bu ekipler üzerinden oluşturduk” şeklinde konuştu.

‘BU SEÇİM, AÇLIK GREVİNDE OLANLARIN ADAYLIĞIDIR’

Açlık grevlerine de değinen Demir, şunları söyledi: “Seçim önemli ama HDP seçmeni için seçim sonuçları aynı zamanda süre giden açlık grevleri ile de bağlantılı. Bugün 117 güne denk gelen Leyla Güven vekilimizin açlık grevi var ve onunla beraber siyasi tutsaklar var. Çok kritik bir dönemde, bu seçim aslında bizim için seçim ‘açlık grevinde olanların adaylığı’ diye tanımlayabiliriz. Bizim aslında hedefimiz sıradan bir belediye encümeni yada başkan adayı değil; açlık grevlerinde bedenlerini ölüme yatıran direnişçilerinin adaylığıdır. Biz bu seçimi böyle kurguluyoruz. Böyle bir atmosferde yürüteceğiz seçimi. Daha önce yürütülen diğer seçimden farklı bir seçimdir. Bizim halkımız, seçmenimiz bu seçimde sonuçlar değişmezse açlık grevlerinin sonuçlarının başka boyutlara evrileceğini bu ülkedeki tecridin kalkmayacağını çok iyi bilendir. Sadece siyasi tutsaklar üzerinden süren bir tecrit değildir. Toplumun %90’nı üzerinde süre gelen bir tecrit var. Sadece kaymak tabakası denilen iktidarın rahatlığı ve çıkarlarına hizmet eden bütün ülke vatandaşlarıyız. Bu tecridin kaldırılması, açlık grevleriyle mücadele edenlerin direnişlerinin bir yere ulaşması için seçim bir araçtır, amaç değil. Bunu anlatacağız seçmenimize. Seçmenimiz de bunun farkında ama bizler sokağın damarlarına yayılarak bunun önemini seçmenimize bir kez daha anlatacağız.”